2012 yılında başlayan Seyyidharun Veli’yi anmak etkinlikleri dört sene üst üste yapıldıktan sonra sessiz sedasız unutuluverdi.

Seydişehir’in tarihi açısından, son derece önemli olan anma etkinliği her geçen yıl daha büyük boyutlarda kutlanması gerekirken unutulması, Seydişehir halkı tarafından da manidar bulunan ve üzüntü verici bir durumdur.

Seyyidharun Veli’yi anma etkinliklerini sessiz sedasız gündemden düşürüp, Seydişehir’in geleceğine hiçbir katkısı olmayan; günlük, popülist politikalar kaygısıyla, “festival-Eğlence” adı altında hangi amaca hizmet ettiği belli olmayan programlar yapmak ve bu yolla trilyonları harcamaktan kaçınmayan bir anlayışa gelmemiz çok düşündürücü değil mi sizce de?

Seydişehir Eski Kaymakamı Tunceli Valisi Tuncay Sonelin Tunceli’de yapılacak festivali iptal edip, festival için harcanacak parayı öğrencilere burs olarak aktarması   birilerine   örnek   olmalı diye düşünüyorum..

Konvoy ve korna ilkelliği…

Pazar günü KPSS sınavı için Konya’da ana caddeye yakın bir okulun önünde bekliyorum. Öğleden sonra yoldan geçen düğün konvoylarının korna sesi yeri göğü inletiyordu… İmtihanda olan ve hayat memat uğruna mücadele eden çocuklarımız kimin umurunda? Oluşturulan konvoylardaki korna sesi ve  yüksek sesle müzik  yayını yapmak bir ilkellik değil de nedir?

Nişan, düğün, asker uğurlaması gibi konularda, sevinmek, sevincini paylaşmak güzeldir de, hastaları, öğrencileri, yaşlıları rahatsız ederek eğlenmek nasıl bir aklın ürünüdür benim hafızam almıyor bu durumu.  Başkalarını rahatsız etme, gürültü yapma,  trafiği birbirine katma, sağa sola rast gele ateş ederek magandalık yapmak normal bir insanın davranışı değildir.

Trafikte saygı, yayalara saygı…

Geçtiğimiz gün Ziraat bankası önünde şehrin merkezine doğru geliyorum. O bölgede köyden gelmiş yaşlı bir teyze ve elinden tutan yakını ile karşıdan karşıya geçmeye çalışıyor ama hiç kimse bu duruma yardımcı olmuyor. Ben o şahıslar karşıya geçsin diye durdum ama beni sollayan bir araç kornasına da basarak yayaların tekrar geriye dönüp kaldırıma korku içinde kaçışmasına neden oldu. Beni sollarken de bana ters ters bakmayı ihmal etmedi.  

Trafik keşmekeşliğinden dolayı ana caddelerde her gün kavgalara şahitlik ediyoruz. Trafiğimiz bir sorun, onlara çözüm üretemeyen yöneticililerimiz ise bir diğer sorun…  Buna kuralsız ve saygısız sürücüleri de eklediğimizde “vay melanet, koptu kıyamet.”

155 polis ihbar hattı..

Geçen hafta bana gelen şikâyetlerin birçoğu, “motorcular” ve “şahinciler” yüzündendi… Doğrudur, motorculardan ve magandalık yapan şahincilerden toplum oldukça rahatsız… Emniyet ekiplerimiz olanca güçleri ile, magandaların peşinde… Yedi emin parkı motorlarla doldu ve şahincilerin peşini de bırakmıyorlar.

Emniyet güçlerimize yardımcı olmak için kendi kendimize söylenip birbirimize şikayet etmek yerine polis 155 imdat hattını biraz daha aktif kullanıp oraya şikayet edelim ki daha kısa zamanda çözüm bulunmuş olsun.

Bitiş yerinde bir atasözümüze yer verelim: “Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri.”