Şimdi de CHP'yi kurtarmaya geliyor

Şimdi de CHP'yi kurtarmaya geliyor

Bir dönemler ekonomiyi kurtarması için (!) ABD'den getirilen Kemal Derviş, bu kez CHP'yi kurtarmak için geliyor...

2001 yılında Ecevit Hükümeti tarafından yaşanan ekonomik krizden Türkiye'yi kurtarması için ABD'den getirilerek ekonominin başına konulan Kemal Derviş, bu kez CHP için geliyor.

Ankara kulislerinde konuşulmaya başlanan bu iddiayı Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür gündeme getirdi. Övür'ün bugünkü yazısında yer verdiği iddiaya göre Kemal Derviş 8 Mart tarihinde CHP'ye katılacak.

İşte Mahmut Övür'ün o yazısı...

CHP önümüzdeki günlerde bir atağa hazırlanıyor, bu atak yeni bir sosyal proje değil bir transfer: Kemal Derviş CHP'ye dönüyor.

Aslında ipuçları aylar önce verilmişti. Derviş, Milliyet'e verdiği bir röportajda ekonomiyi eleştirerek şöyle demişti:

"İstikrarlı büyüme ve istihdam için yeni adımlar şart. Türkiye'de tasarruf oranı düşük." Bu açıklama işin uzmanlarınca "Siyasete mi dönüyor?"biçiminde yorumlandı. CHP'nin son atakları Aile Sigortası ve yoksullukla mücadele projeleri de düşünülünce Derviş ismi daha bir öne çıkıyor. Çünkü Derviş dünyada yoksulluğu bitirme projeleriyle biliniyor.

Derviş'i yeniden CHP'ye davet ederek, "yoksullukla" mücadeleyi yürütmesi isteniyor. Ayrıca bugün devam eden ve ekonomiyi güçlü kılan politikaları hayata geçiren isim de o. Gelelim bu dönüşün kulis öyküsüne...

Geçtiğimiz günlerde Kılıçdaroğlu ve Baykal buluştu. Basına yansıyan konu Halk TV meselesiydi. Ama o işin dışarıya yansıyan kısmıydı. Oysa "turpun büyüğü heybedeydi."

Tecrübeli siyasetçi Baykal da bir gazetecinin "Açıklama yapmazsanız, görüşmeye ilişkin büyük yorumlar yapılabilir" sorusuna imalı cevap veriyordu: "Yorumun büyüğüne itirazım yok."

Bu işareti Baykal'a yakın eski bir yöneticiye sordum. Cevabı kısaydı: "Görüşme iki genel başkanın anlaşmasıyla bitti."

İşte bu anlaşmanın bir maddesi de Derviş'ti. Kulislerde söylenenlere göre Derviş'in CHP'ye katılacağı tarih de belli; 8 Mart.

Derviş'in gelişiyle dışarıya "sosyal demokratlar bir araya geliyor" mesajı verilirken, içeriye de "AK Parti'yi başarılı kılan ekonomi politikalarının asıl sahibi" ve "dünyadaki yoksulluğu azaltan adam bizde" denilecek.

Peki, etkili olur mu?

3 Kasım 2002 seçimleri öncesini hatırlıyorum da... O günlerde ekonomiyi düzelten, krizi denetim altına alan Devlet Bakanı Kemal Derviş'in ne yapacağı merak ediliyordu. Önce DSP'den ayrılan İsmail Cem ve dönemin etkili ismi Hüsamettin Özkan'la birlikte Yeni Türkiye Partisi'ni kuracağı açıklandı. Ama bir türlü o partiye gitmedi. İşte o günlerde Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı olan Gürsel Tekin, iddialı biçimde şöyle diyordu:

"Kemal Derviş CHP'yi geçecek. Bunu bir yere yaz..."

Yazdım da... Gerçekten de bir süre sonra nasıl bir ilişki kurulduysa Derviş CHP'ye geçti ve Baykal'la birlikte seçim meydanlarını dolaşmaya başladı. O seçimde yüzde 19 oy alan CHP'ye ne kadar katkısı oldu bilinmez ama bilinmeyen AK Parti yüzde 34 oy alarak iktidar oldu.

Derviş'in yeniden CHP'ye dönüşü, diyalektiğin temeli sayılan Herakleitos'un şu sözünü hatırlatıyor: "Bir nehirde iki kez yıkanılmaz."

Ama siyasetin diyalektiği farklı. Bu yüzden bir değil, birden fazla partiye gidip, dönen çok sayıda siyasetçi var. Tabii ortada bir de makul gerekçe var; "Yeni CHP." Derviş de eskisini bırakıp yenisine dönüyor.