Görünen köy kılavuz istemez! Devlet Bahçeli’nin dediği gibi ‘aday belli, karar net!’ ti. Diğer iki adaya o verenlerin 250 bin kadarı oyunu Recep Tayyip Erdoğan’a oy verselerdi bu seçim 14 Mayıs akşamı bitecek ve herkes 15 Mayıs sabahı kendi işine, gündemine dönecekti. Ailecek çoğunluğu Recep Tayyip Erdoğan’a oy veren aileler içerisinde diğer adaylara oy verenler oldu. İşte bunlar seçimin 1. Turda bitmemesine ve 2. Tura kalmasına neden oldular. Bu kardeşlerimize seçimden önce; ‘Yapmayın, etmeyin! Görünen köy kılavuz istemez! Başarısını ıspatlamış, denenmiş, ülkesine ve halkına iyilikten başka bir şey yapmamış, 85 milyona kucak açmış bir dünya lideri var! Oyunu bu lidere ver ve oyunu boz!’ dedik. Ama dinlemediler, anlamadılar.

15 Mayıs sabahı uyandığımızda Cumhurbaşkanlığı seçiminin 2. Tura kaldığını görünce ‘oh be seçim bitti’ diyemedik ve seçim yorgunluğunu üzerimizden atamadık. Günler önce ‘ben Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermeyeceğim!’ diyenlerle 15 sabahı karşılaştığımda, ‘Yaptığını beğendin mi? Neye yaradı? Ne olacak şimdi? Eline ne geçti? Senin o bir oyun önemliydi! Cumhurbaşkanımızı seçmiş olsaydık bugünden itibaren yöneticilerimizi, kurumları, insanımızı seçimle meşgul etmemiş olacaktık! Devlete 2. Seçim masrafı çıkmamış olacaktı. Belirsizlikler geride kalmış, halkımız kendi gündemine, işine, aşına tam odaklanmış olacaktı!’ demek zorunda kaldık. Bunu söylediğim kardeşimiz, arkadaşımız cevap veremedi, ’haklısın’ dercesine gözümüze baktılar. 85 Milyon kardeşiz, hepimiz aynı gemide yaşıyoruz.

Ülkemizde 14 Mayıs günü halkımızın %85 katılımıyla Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimi yapıldı. Recep Tayyip Erdoğan %49,50, Kemal Kılıçdaroğlu %44,89 oy aldılar. Cumhur İttifakı 321, muhalefet 279 sandalye kazandı ve Cumhur İttifakı TBMM’de çoğunluğu kazandı.

Başkanlık sistemine göre Cumhurbaşkanı seçilmek için seçimde adaylardan birisi en az %50+1 oy alarak seçilmek zorunda. 14 Mayıs günü yapılan seçimde en yüksek oyu alan Recep Tayyip Erdoğan bey bu oyu alamadığı için seçilemedi ve seçim 2. Tura kaldı.

Milletçe Cumhurbaşkanı adayları, Parti yöneticileri, milletvekili adayları, partililer, teşkilatlar, YSK başkanı ve çalışanları, seçimle ilgili kurumlar aylardır 14 Mayıs için gece gündüz çalıştılar. Bu çalışmaları izleyen, programlara katılan, kendi arasında gelişmeleri tartışan halkımızda dahil milletçe gerildik ve yorulduk. Piyasalar ister istemez bu seçime odaklandı, kilitlendi, beklenti içerisine girdi.

Kemal Kılıçdaroğlu’ndan %5 daha fazla oy alan Recep Tayyip Erdoğan % 0,50+1 oy eksiği olduğu için 1. Turda Cumhurbaşkanı seçilemedi. Aylardır 85 milyonun ‘bir an önce olsun bitsinde hepimiz kendi işimize bakalım’ dediği seçim 14 Mayıs günü bitmedi ve 28 Mayıs’a kaldı. Arada ki fark %1-2 değil, % 5 ve kapanması zor bir farktı.

20 yıldır seçimlerde müşahit, sandık kurulu üyesi, okul sorumlusu olarak görev aldık. Her seçimde Akparti, Parti ayırımı yapmadan sandık kurulunda olan her kardeşimize kumanya ikram etti. Bizlerde kendi cebimizden okul sorumlusu olarak tüm sandık kuruluna üç öğün çay ikram ettik. İlk defa muhalefet partileri bu seçimde sandıklara müşahit, gözlemci gönderdiler ve gerçekleri gördüler. Önceki seçimlerde sandık başında gözlemcileri olmadığından ‘oylar çalınıyor’ şeklinde iftira ediliyordu. Geldiler gördüler ki, sandıkta YSK ve partilerce atanmış 5 üye sandığı bekliyor, gözleri gibi koruyorlar. Kuş uçurtmuyor, her bir oya millet adına sahip çıkıyorlardı. O kesime tekrar sesleniyoruz ’iftira etmeyiniz, gözünüz arkada kalmasın, hiç şüpheniz olmasın! Sandıkları milliyetçi muhafazakar kesim millet adına bekliyor ve koruyor.’

28 Mayıs seçiminin sağlık, huzur ve mutluluk ile sonuçlanmasını dileriz.