Fahri Kubilay
Sivil eylemlere evet..
Sivil eylemlere evet, darbecilere hayır!
Madem insan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye, çoğulculuğa inandığınızı iddia ediyorsunuz, o halde nedir bu şiddet ve anarşi.
Öncelikle şunun bilinmesini isterim düşünce dünyamda hiçbir zaman hiç kimseyi, hiçbir düşünceyi, görüşü körü körüne ne destekledim nede başka birisine önyargılı olarak baktım.
Hiç kimseye yaranmak, kimseye düşman olmak gibi bir derdim yok.
Hassasiyetimi nasıl birileri kendilerini yürüyüş, gösteri, eylem yapmakta haklı görüyorlarsa bende Türkiye Cumhuriyetinin bir vatandaşı olarak vergi veren biri olarak bende buradan düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Taksim Gezi Parkı meselesi ilk başladığında masum bir ağaç kesilmesinin yanlış olduğunu düşündüm.
Fakat olayların büyümesi Türkiye’nin birçok ilinde olduğu gibi Seydişehir’e kadar yayılması ve protestoların ideolojik bir ayrışmaya doğru kaydığını, bazı sol ve Kemalist grupların işi hükümet devirmeye doğru kaydırdıklarını gördüm.
Öncelikle AK Parti’ye ve diğer partiler halkın temsilcileridirler ve nasıl gelmişlerse öyle gitmeleri gerektiğini düşünüyorum.
Dün Sarıkız-Ayışığı-Yakamoz-Eldiven ve Cumhuriyet Mitinglerine nasıl karşı çıktıysam bugün de seçim dışı yollarla iktidarı devirmeye çalışan her yapıya karşı çıkıyorum.
İnsanlar demokratik haklarını şiddetten bağımsız bir şekilde iktidar üzerinde baskı kurmak için kullanabilirler ama asla şiddet yoluyla Türkiye’de iktidarın değişimine karşıyım.
AK Parti’nin iyi yaptıklarına eyvallah diyorum, kötü yaptıklarını buradan hep eleştirdim eleştirmeye de devam edeceğim.
Masum bir eylem olarak başlayan olayların bazı gruplar tarafından haksız yere doğru kaydırılarak şiddete, yakmaya, yıkmaya, toplumu kamplaştırmaya, hükümeti devirmek olarak algılanan kısmını desteklemek mümkün değil.
Polisin göstericilere karşı uyguladığı aşırı şekilde güç kullanma ve biber gazı kullanımını tasvip etmek hiç mümkün değil.
Türkiye’de seçimle hükümetler devrilir, seçimle muhalefet partileri iş başına gelir.
Bu ülkede hangi görüşten hangi düşünceden kim olursa olsun herkesin aklını başına alması ve provokasyona gelmemesini temenni ediyorum.
Masum bir ağaç eylemi ile başlayan, insanların değerlerine küfreden, yakan yıkan bir ortamda o ülkenin özgürlüklere doğru değil de, anarşiye doğru gittiğini düşünüyorum.
Bu ülkeden ne hükümetler, partiler geldi geçti o nedenle diyorum ki hükümetler ve partiler gelip geçicidir, kalıcı olan halktır…
Sonuç olarak diyorum ki; Madem demokrasiye, insan haklarına, çoğulculuğa inandınız, o halde sonuçlarına neden katlanmak istemiyorsunuz.
Sivil ve şiddetten arınmış bütün eylemlere evet darbeye ve darbecilere hayır.