Salih Sedat Ersöz
Siyaset hızlı işliyor
Erken seçim kararı alındığı tarihten itibaren siyaset çok hızlı işlemeye başladı.
Önce Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanlığına aday olup olmayacağı ülke kamuoyunu günlerce meşgul etti.
Bu konu ile ilgili sosyal medyada paylaştığım görüşümü burada da tekrar etmek gerekirse, Abdullah Gül şayet ismi adaylıkla anılmaya başlandığı ilk anlarda aday olmayacağını açıklasa idi büyük takdir görürdü.
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun, Abdullah Gül’ü diğer muhalefet partilerine ortak ve tek aday olarak kabul ettirme çabaları sonuç vermeyince, aday olmayacağını açıklaması hiç kimseyi tatmin etmedi.
Zaten yaptığı açıklamada, “geniş mutabakat sağlanmadığı için aday olmuyorum” demesi, muhalefetin tek aday olarak kabul etmesi durumunda aday olacaktım anlamı taşıdığı için, yaptığı vefasızlığı tescillemiş oldu.
Bu vefasızlığı kime karşı yaptı? Hem kendisini kardeşim diyerek Cumhurbaşkanlığına gönderen Recep Tayyip Erdoğan’a hem de Ak Parti tabanına…
Bir kere daha görüldü ki siyasette vefa olmuyor. Gerçi zamanımızda siyaset dışında da vefa olmuyor ne yazık ki…
Abdullah Gül bilindiği gibi, TBMM tarafından seçildiği halde, CHP nin özde Atatürkçü olmadığı gerekçesi ile Anayasa mahkemesine müracaat etmesi sonucu 367 garabeti bahane edilerek Cumhurbaşkanlığı iptal edilmişti.
Sonra erken seçime gidilmiş ve seçimlerden sonra tekrar seçilmişti.
Şimdi ne oldu da Abdullah Gül, Cumhurbaşkanlığını iptal ettiren CHP’nin de içinde bulunduğu muhalefet partilerinin ortak adaylığına sıcak baktı.
Veya ne oldu da CHP, kendilerine göre özde Atatürkçü olmayan Abdullah Gül’ün ortak adaylığını kabul etti.
Şayet Meral Akşener adaylıktan çekilse idi Abdullah Gül de, CHP de birbirlerine sarılacaktı.
Peki bu durumda kim değişti? CHP mi? Abdullah Gül mü?
Geçelim.
Muhalefet partileri Cumhurbaşkanı adaylığında anlaşamayınca bu defa ittifak yapmak için görüşmelere başladılar.
Öyle görünüyor ki son dakikada bir gelişme olmazsa CHP, İyi Parti, Saadet Partisi ve Demokrat Parti ittifaka yakınlar.
Bu partiler arasında ittifak kesinleşirse onu ayrıca değerlendirmek gerekir.
Şimdilik bunu da geçelim.
Daha sonra partilere milletvekilliği için müracaatları başladı. Konya’da Ak Partiye müracaatın 200 ü bulacağı konuşuluyor. Bu yazının yazıldığı anda müracaatlar devam ediyordu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek de milletvekili olmak için görevinden istifa etti.
Benim bildiğim Tahir Akyürek, milletvekili aday sıralamasına girmeyi garanti altına almadan istifa etmezdi.
Bu şu demektir, listenin başlarında yer alacak isimlerden biri Tahir Akyürek olacaktır.
Ahmet Davutoğlu milletvekili adayı olmayacağını daha önce açıklamıştı.
Bu sebeple Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı olan Ahmet Sorgun liste başı olacak demektir.
Eski İl Başkanı Ali Sürücü aday adaylığı için müracaat eden isimlerden biri.
Ali Sürücü’nün arkasında hem Konya teşkilatı hem de Hayati Yazıcı’nın olduğu biliniyor. Bu sebeple listeye girecek isimlerden birisi de Ali Sürücü’dür.
Şu andaki milletvekillerinden en az 3-4 tanesinin de devam edeceğini düşünürsek zaten 15 in yarısı belli gibi görünüyor. Benim tahminim en az bir tane de gençlerden birisi listeye alınır.
Diğer isimlerin kimlerden teşekkül edeceğini bekleyip göreceğiz.
Prof. Dr. Salih Yılmaz, Prof. Dr. Ali Akmaz, Prof. Dr. Kudret Bülbül, Prof. Dr. Ahmet Kağan Karabulut, Veli Tolu, Hüseyin Üzülmez ve daha birçok kuvvetli isimler mevcut.
Yanlış anlaşılmasın bunları benim tercihim olarak yazmış değilim. Kuvvetli gördüğüm isimler olarak yazdım.
Ama siyaset bu. Hiç belli olmaz. Tahmin etmediğimiz bir isim de listeye girebilir.
Bu arada, boşalan Büyükşehir belediye Başkanlığı için, Ak Parti aday olarak tam bir isabetle Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ı belirlemiş.
Bugün Büyükşehir Meclisinde seçim yapılacak. Siz bu satırları okurken Uğur İbrahim Altay, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilmiş olacak.
Şimdiden Uğur İbrahim Altay başkanı tebrik ediyor, yeni görevinde başarılar diliyorum. Allah yar ve yardımcısı olsun.
Böylece Uğur İbrahim Altay başkan, Mart yerel seçimleri için büyük bir avantaj yakalamış durumda.
Bu 10 aylık sürede göstereceği performans seçimlerde aday olup olmayacağının en büyük göstergesi olacaktır.
Ama yine de temkinli olmak gerekir. Dediğim gibi siyaset bu. Hiç belli olmaz.
Bundan sonra siyasette ne gibi gelişmeler olacak izleyip göreceğiz.
Her şey Konya’mız ve Ülkemiz için hayırlara vesile olsun.
Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.