AK Parti’nin il başkanı belirleme süreci nihayet tamamlandı…

Niyet okumaktan öte kendi niyetlerini ortaya koyanların Ahmet Sorgun ismi ortaya çıktıktan sonra ne düşündükleri umurumda değil…

Daha önce de ‘bu partiyi eleştirenlerin ‘nasıl bir il başkanı olmalı’ nevindeki yazılarının komikliğine’ işaret düşmüştüm…

Hem AK Parti’yi beğenmeyeceksin, hem de ‘şöyle bir il başkanı’ beklentisi içinde olacaksın.

Bırak Allah’ını seversen…

Beklentilerinin suya düştüğü muhakkak!

***

Ahmet Sorgun’la birlikte AK Parti’nin Konya’da makbul bir yüze kavuştuğuna inanıyorum…

Düne kadar, onun AK Parti’ye il başkanı olacağını söyleseniz inanmazdım…

Zaman nelere kadir…

En olmazlar oluveriyor.

Tabi, benim ‘olmaz’ dediğim nokta uygunsuzluk anlamında bir kanaat değil.

Çünkü Ahmet Sorgun Konya’nın Ombudsman’ıdır.

Bilge kişisidir yani.

Başka bir şey olmasına gerek yoktur…

Hele bir siyasi partiyle anılması, düşünülemez.

Ama işte siyasetin de ‘negatif’ yüzünü ‘pozitife’ çevirecek böylesi isimlere ihtiyaç duyduğu ortada.

‘Sen siyaset için çok iyisin’ anlayışını kıracak net bir adım olarak görüyorum bu durumu: İyiler siyaset yapmalı.

***

Ercan Uslu’nun ismiyle başlayan bu süreçte bu makama namzet kimler yoktu ki…

-Selçuk Öztürk vardı…

-Suat Altınsoy vardı…

-Seyit Karaca vardı…

-Ali Sürücü vardı…

-Mehmet Kılıç vardı…

-Sami Topbaş vardı…

-Abdullah Ağralı vardı…

İsmail Sahar’ın Genel Merkez’e giderek görüşme yaptığını öğreniyorduk…

Hatta devrik başkan Faruk Dügen bile, bir umuttur bekliyordu bu süreçte kendi isminin açıklanacağını.

İbrenin ucu tüm bu isimlerde değil de -sonradan birden gündeme giren- Ahmet Sorgun ismi üzerinde duruverdi…

Bunun adı kader…

***

Oysa…

Ankara’ya çağrılan her isim kendisiyle ilgili bir dosya hazırlamış, birdenbire Ankara’ya davet edilen Ahmet Sorgun’a “Sizin CV’niz nerede” diye sorulmuştu…

Ahmet Sorgun, “Ne CV’si” diyerek il başkanlığına istek mesafesinde ‘en uzak kişi’ olduğunu Genel Merkez’e bildirmişti.

Yani, Konya İl Başkanlığı görevini Başbakan Erdoğan, önünde CV’si olmayan tek kişiye tevdi ediyordu…

“Görev istenmez verilir” anlayışının esiri Ahmet Sorgun’a…

***

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki ile ilgili bir sözü var.

Diyor ki:

Bizim Haseki’yi Başkan yaptık. Özhaseki ailesi kaybetti, ama Kayseri kazandı…

Şimdi ben bu sözü Konya’ya uyarlayarak şöyle söylüyorum:

Bizim Sorgun’u Başkan yaptık. Sorgun ailesi kaybetti, ama Konya kazandı…

***

Ahmet Abi’yi aradığımda “Allah mahcup etmesin” diyordu.

Bize de bu duaya ‘amin’ demek düşüyor.