Sözcü bu kez baltayı taşa vurdu!

Sözcü bu kez baltayı taşa vurdu!

Genellikle tüm haberleri operasyonel olan ve yalanlanan Sözcü gazetesine bir yalanlama da Prof.Dr. Hüseyin Hatemi'dden geldi.

Hatemi, Haberx'te yayınlanan söyleşisinden başka manaya gelecek şekilde kesitler alan ve çarpıtan Sözcü Gazetesi'ne cevap verdi. İşte Hatemi'nin cevap ve düzeltme yazısı...

AÇIKLAMA VE DÜZELTME

Sözcü Gazetesi'nin 30.10.2010 tarihli nüshasında Hanefi Avcı'nın tutuklanmasına ilişkin manşetin altında maksatlı olarak benim Fethullah Hoca ve sevenleri için Hanefi Avcı İle aynı görüşleri paylaştığım izlemini uyandıracak bir manşetle ve gazetenin iç sahifelerinde de "Amerika'ya Hizmet Ediyor" başlığı ile tam kelime kullanmak gerekirse yalan yayın yapılmıştır.

Bu yayına dayanak yapılan benim konuşmamda konu ile ilgili ilk soru şu şekildedir:

Gülen Cemaatinin bu gün hatalı buldunuz yönü nedir?

Ben de bu soruya şu cevabı veriyorum:

(Gülen Cemaatinin bilinçli hareketinden bahsedilemez anlamında:) Gülen cemaati hata yapmadı. Daha doğrusu gitgide iyi olma yolunda iken başına bu akıbet geldi. Daha sonra da açıkça her zaman ve birçok yerde açıkladığım görüşü açıklıyorum ve sonuçta Sözcü Gazetesinde de belirtildiği üzere Fethullah Hoca'nın bir suçu olmadığını söylüyorum. Sözcü Gazetesi 5. sahifesinde Fethullah Hoca hakkında hapsedilmesini yargılanmasını gerektiren bir suçu olduğu söylenemez dediğimi de aktarmak zorunda kalmıştır. Yine Sözcü Gazetesinin de başlıkların yalanı bir yana bu başlıkların altında yer alan satırlarından nakledilen sözlerim şu şekildedir: Amerikan Yahudi lobisinin bu cemaatten beklentisi vardır ama bu beklentiler gerçekleşmediği için şimdi Amerikan Yahudi lobisi Fethullah Hoca'yı da tasfiye etmek istemektedir.

Şu halde benim Hanefi Avcı'nın kitabını da bu tasfiye planının bir parçası olarak göreceğim tabii iken tam aksine benimle sanki Hanefi Avcı arasında bir görüş birliği varmış gibi manşetler kullanılmıştır. Hanefi Avcı da tasfiye planının bilinçsiz bir unsuru olabilir. Onun hakkında da kesin olarak tasfiye planının bilinçli bir üyesi olduğunu söylemiyorum

Ancak Fethullah Hoca için ajan tabirini kullanmama imkan ve ihtimal olmadığı apaçıktır. Ben Fethullah Hocanın Türkiyede bulunduğu sırada kendisi ile görüşmüş, toplantılarına katılmış halen de bu cemaat mensupları ile iyi ilişkiler içinde bulunan biriyim.

Görüşlerimiz tamamen aynı olmayabilir, ne var ki Fethullah Hoca hareketinin bilinçli bir emperyalist yardakçılığı hareketi olduğu kanaatine sahip olsa idim esasen bu güne kadar davranış ve beyanlarımla bu kanaatimi açıklar aksine davranış ve beyanlarda bulunmazdım.

Fethullah Hocadan ve cemaatinden umduklarını bulamayacaklarını anlayan dış odaklar söylediğim fakat İnternet Gazetesinde bütünü ile yer almayan açıklamalarımda belirtildiği üzere sonuçta üç safhada bu cemaatten beklentilerinin gerçekleşemeyeceğini anladılar önce Fethullah Hoca aleyhine bir ajandan temin edilen kaseti devreye soktular bu kasetin belki de tamamen uydurma olabileceğini söylemiştim.

İnternet Gazetesinde yer almayan ve Fethullah Hoca ve sevenleri karşısında beklentilerin tamamen aksi yöne dönmesi ve tasfiye hareketine girişilmesine yol açan olay da Fethullah hocanın Vatikan'a giderek Papa ile görüşmesi idi. Bunun üzerine Fethullah Hocanın Amerika'da enterne edilmesi sağlandı. Esasen Sözcü Gazetesi de sonuçta benim Fethullah Hocadan herhangi bir suç eylemi sadır olmadığını söylediğimi belirtmektedir. Şu halde nasıl olur da Fethullah Hocanın bilinçli olarak Amerika'ya hizmet ettiğini söyleyebilirim?

Esasen 1996 yılında buna benzer bir olay başıma gelmişti. Bugünkü Akşam Gazetesi değil o sıralarda aynı adla yayınlanan Akşam Gazetesi Fethullah Hocanın iftarında bulunmadığım halde niçin Erbakan Hocanın iftarına gittiğimi sormuş cevaplarımı da içeriği doğru fakat manşetleri korkunç haberlerle bugün Sözcü Gazetesinin yaptığı gibi yayınlamıştı. Sözcü Gazetesinin bu tutumuna teessüf ediyor ve gerekli düzeltmeyi yapacağını umuyorum.

Bilvesile Saygılarımla.

Prof. Dr. Hüseyin Hatemi