Star yazarı, Rasim Ozan'ı NTV'den vurdu

Star yazarı, Rasim Ozan'ı NTV'den vurdu

Kütahyalı'nın "Yeni Türkiye'de NTV'ye yer yok' demesini eleştiren Çakır, o zaman "yeni Türkiye”nin, eski Türkiye’den ne farkı kalır!" diye sordu.

Star yazarı Elif Çakır medyada yeni dönem tartışmalarının odağına oturan NTV polemiğine dahil oldu. Kanalda yaşanan dönüşümün 'medyaya baskı var' şeklinde okunduğunu söyleyen Çakır, isim vermeden Takvim yazarı Rasim Ozan Kütahyalı'yı eleştirdi.

Kütahyalı'nın "Yeni Türkiye'de NTV'ye yer yok' demesini eleştiren Çakır, o zaman "yeni Türkiye”nin, eski Türkiye’den ne farkı kalır!" diye sordu. Kütahyalı için “O piti piti karamele sepeti” heyecanındaki kalem sahibi bir arkadaşımız" diyen Çakır, Takvim yazarı için “sana da yer yok, sana da yer yok” şeklinde parmak sallıyordu köşesinden... Medya mühendisliğine soyunmuştu neredeyse" dedi:

Medyada kimlere yer yok

Siyasi gündemin harareti yüksek ama ben bugün NTV’de olup bitenler ve Milliyet-Vatan gazetelerinin yeni sahipleri arasında süren tatsız hadiselerden hareketle “yeni dönemde medya” tartışmasına girmek istiyorum.

NTV’de Ruşen Çakır’ın Yazı İşleri programının bitmesinin ardından Banu Güven’in de ayrılması, “medya üzerinde siyasi baskı” hadisesi olarak köpürtülmeye çalışıldı.

Evet, Türkiye kabuk değiştiriyor ve geçmiş dönemdeki medya-siyaset-yargı sacayağı bozuldu. Yakın tarihteki medyanın yanlış ilişkilerini başta Mehmet Ali Birand olmak üzere vicdan sahibi yazar ve medya yöneticileri dile getirdi.

***

Fakat merkez medya (hadi daha da özelleştirelim: Doğan medyası) dediğimiz grup, medya etiği tartışmaları karşısında sürekli olarak “medya üzerinde baskı var” teranesi tutturdu gidiyor.

Ancak, özellikle geçen hafta okuduğum (adeta medya baskısı var diyenleri haklı çıkaracak türden) bazı yorumlar vardı ki, beni bu yazıyı yazmaya sevketti.

“O piti piti karamele sepeti” heyecanındaki kalem sahibi bir arkadaşımız, “sana da yer yok, sana da yer yok” şeklinde parmak sallıyordu köşesinden... Medya mühendisliğine soyunmuştu neredeyse...O heyecanla “Yeni Türkiye’de NTV gibi yapılara yer yok” diyecek kadar ileri gitti.

Bir medya etiği tartışması yaparken, “yeni dönemde size yer yok” tarzındaki yaklaşımları hiç doğru bulmuyorum. Her fikrin medyası olmalı ve fikrini rahatlıkla dile getirebilmeli.

Yoksa, “yeni Türkiye”nin, eski Türkiye’den ne farkı kalır!

Eski Türkiye’de de bizim gibilere yer olmadığını düşünüyorlardı.

Bu doğru muydu?

Tabi ki hayır.

Peki yeni Türkiye’de yine “birilerine yer yok” dersek, bu nasıl hakkaniyetli bir yaklaşım olabilir?

Aslolan, “yeni Türkiye”de herkesin söz hakkının diğerleri tarafından da sonuna kadar savunulması gerektiğidir. Hani Voltaire’nin meşhur ifadesindeki gibi: “Fikrinize katılmıyorum ama fikrinizi özgürce savunabilmeniz için canımı bile veririm.”

Yoksa, eskilerle yenilerin yer değiştirdiği ve tıpkı eski dönemdeki gibi, yenilerin eskilere dönüp “yeni Türkiye’de sizin yeriniz yok” dediği bir sistemi kimse arzulamıyor (sayıları az da olsa arzulayanların olduğunu göz ardı etmiyorum).