Sultan Dağları'nın eteğinde bir cennet

Ilgın, Konya/İzmir yolu üzerinde, termal tesisleriyle ünlü bir ilçemiz. Benim için çok farklı özellikleri var Ilgın’ın. Öncelikle tarihi çok eskidir, tarih meraklısı arkadaşım İlyas Kılınç’ın dediğine göre geçmişi Lidyalılara kadar uzanıyormuş. Ilgın’ın güzelliklerini İlyas arkadaşım sayesinde keşfettim zaten. Çavuşcu Gölünü, Yalburt Hitit Anıtını, hala açılmayı bekleyen Çiğil yolundaki yeraltı şehrini ve en güzeli Sultandağlarının eteklerindeki yeryüzü cennetlerini onun sayesinde keşfettim.

Sultandağları Ilgın’ın kuzeyinden Akşehir’e doğru uzanır. Dağların zirvelerinden ovaya doğru birbirlerine paralel uzanan vadilerden akan sular bereket taşırlar Ilgın Ovasına. Bahçele, tarlalara can verin suların bir kısmı da Çavuşcu Gölünü beslerler. Bu vadilerin kıyısına kurulmuş beldeler vardır, her biri saklı birer cennettir. Mahmuthisar, Beykonak, Eldeş, Ormanözü, Gökçeyurt gibi.

Yıllar önce Beykonak’ın şenliğine katılmıştık bir gurup arkadaşla. Sultandağlarını Tepeköy yolundan aşıp dağların üzerinde, meşeliklerin arasında kamp yapmış, sabah erkenden inmiştik şenlik alanına. Şenlik alanı Yirce yaylası büyülemişti bizi.

Sonra Mahmuthisar’daki Yeşil Gölü keşfetmiştik. Bu doğal göl gerçek bir yeryüzü cennetiydi. Çevresindeki dev ceviz ağaçlarının altında her yaz birkaç kere kamp yapar, köyün girişindeki küçük kahvede mola verip köylü dostlarla muhabbet ederim.

Fotoğraf tutkusu kimi zaman cızıdan çıkarır insanı. 2013 yılbaşında Ali Tekin Çağlav, İlyas Kılınç, İrfan Çakır’la birlikte cızıdan çıkıp yeni yılı Bulcuk Göletinin kenarında karşıladık. Soğuktu, arada bir kar serpiştiriyordu ama içinde olduğumuz doğal güzellik her şeyi unutturuyordu bize.

Bulcuk Sultandağlarının eteğinde Bulcuk Çayının kenarına kurulmuş, İlyas’ın dediğine göre tarihi çok eskilere giden bir köyümüz. Önü ovalık, sırtını dağlara vermiş, dağlar çam ormanlarıyla kaplı. Bölgenin en sevdiğim güzelliklerinden biri de sulak bir bölge olması. Dev çam ağaçlarının altında yol alırken her an bir çeşme çıkabilir karşınıza.

Köyün girişinde meşelik alanların başlangıcında Mardinli aileler meşe kömürü üretiyorlardı. Durup kısa bir süre sohbet ettikten sonra yeniden görüşmek dileğiyle ayrıldık onlardan. Sekiz aile meşe kömürü üretimi yapıyorlarmış.

Beldenin 1 km. kuzeyine, çayın sularından daha iyi yararlanabilmek için bir gölet yapılmış, gölet ayrı bir güzellik katmış doğaya. Asıl yaylalar ve ormanlık alanlar göletten sonra başlıyor. Biz geçtiğimiz cumartesi kampımızı göletin 1 km. yukarısında bir çeşmenin başında kurduk. Kamp ateşi için bolca kuru dal vardı ama kampın tadını gerçekten alamadım. Bana kızmayın ama temizlikten hazzetmeyen bir milletiz. Oralara piknik için gelen insanlar bütün pisliklerini orada bırakarak dönmüşler. Doğanın bütün güzelliklerini resmen katletmişler. Nasıl becerir bilmiyorum ama Ilgın Belediyesinin bu soruna bir çözüm getirmesi gerekir. Bulcuk küçücük bir köy, otuz yıl önce bine yaklaşan nüfusu üçte bire inmiş nerdeyse. Bu haliyle kirliliğe bir çözüm bulamaz Bulcuk.

Bu satırları yazarken onca güzelliğe karşılık pislik yığınları geliyor gözümün önüne.

_mg_9048.jpg

_mg_9049.jpg

img_9001.jpg

img_9021.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum