Muhammet Yavuz
Süper Kupa ve Milli Takım
Tarihi güne az kaldı.
Atiker Konyspor, yarın Beşiktaş’la Süper Kupa için mücadele edecek.
Yeşil-beyazlılar, son 2 yılda büyük başarılar imza attı.
Bu başarıları Süper Kupa’yla taçlandırırsak harika olur.
Kağıt üzerinde favori Beşiktaş…
Ancak futbol kağıt üzerinde oynanmıyor.
Geçtiğimiz yıl kupa finalinde de favori olarak Medipol Başakşehir gösteriliyordu.
Yeşil-beyazlılar, tabiri caizse “top koklatmadan” kupayı aldı.
Tabi en önemli soru şu?
Atiker Konyaspor, Aykut Kocaman’dan sonra nasıl bir performans sergileyecek?
Oyun sistemi ve anlayışı olacak?
Doğrusu herkes gibi biz de yarın göreceğiz.
Mustafa Reşit Akçay ilk sınavını nasıl verecek izleyeceğiz.
Kupayı alırsak çok “Süper” olur..
Kaybedersek de gönüllerin şampiyonuyuz…
Haydi hayırlısı…
YILMAZ VURAL’A VERMEDİLER!
Milli Takım’da Fatih Terim dönemi sona erdi.
Bana göre bir daha açılmamak üzere…
Şenol Güneş, Abdullah Avcı, Aykut Kocaman, Ersun Yanal isimleri geçti…
Ama bu isimlerin hiç biri “bugün” içi Milli Takıma gitmezdi…
Ve Lucescu’da karar kılındı.
Lucesu’nun başarıları ortada…
Lucescu yıllık 2,5 milyon euro garanti para alacak…
Fatih Terim’den 1 milyon euro daha az alacak yani…
Ama Milli Takım’a “yerli hoca” diyenlerin sayısı çoğunluktaydı…
Bence; Yılmaz Vural’a 4 maçlığına da olsa takım emanet edilmeliydi.
“Bana şu Fenerbahçe’yi Galatasaray’ı bir vermediler” diyen Yılmaz hocaya Milli Takımı da vermediler…
Yılmaz Vural 4 maçlığına, Fatih Terim’in “haftalık ücreti 250 bin dolar”a, bu işe evet derdi.
Belki para da istemezdi…
Zaten matematiksel olarak Milli Takım’ın Dünya Kupası’na katılma şansı yüzde 50…
Yılmaz Vural da olsaydı bu şans devam ederdi.
Ne olurdu sanki Vural 4 maçlığına takımın başına getirilseydi…
Türk futbolu ne kaybederdi?
AYBABA’NIN SİTEMİ
Bu arada Samet Aybaba Milli Takım konusunda fena sitem etti:
“Teknik direktör seçimi bir tercihtir, bunun nasıl faydalı olup olmadığını çalışmalardan sonra göreceğiz, daha doğrusu maçlardan sonra. Ülke futboluna katkısı sportif anlamda veya başka destek anlamında oluyor mu, olmuyor mu. Şimdi onu eleştirmek doğru değil. Türk teknik direktörlerin gerçekten kendisini çok iyi sorgulaması lazım. Aslında daha önce de Futbol Federasyonunun kendini sorgulaması lazım. Dünya markası dedikleri ülke futbolunun içerisinden 3-4 tane isim dışında teknik direktör çıkartamıyorlarsa bence bizim ülkemizde futbol bitmiştir. Doğru bakmak, doğru yönetmek, doğru yönlendirmek lazım. Rıdvan Dilmen'in bir sözü var; 'Türk teknik direktörler kendilerini Boğaz Köprüsü'nden atsın.' Bence İstanbul'daki arkadaşlar başlasın, bizim oraya gitmemiz biraz uzun sürer. Bir temizlik olsun yani. Sadece 3-4 ismin dışında bu ülkede çok daha değerli, çok kaliteli, çok bir şeyleri yapabilecek, ülkesini çok seven, katkılı olmaya çalışan teknik direktör tipleri var diye biliyorum. Eğer futbolu yönetenler de araştırırlarsa, biraz içine girerlerse sadece bu birilerinin esiri olmazlarsa bu arkadaşları onlar da bu ülke futbolunun başına getirebilirler."
Üzerinde konuşulur…