Fahri Kubilay
Tamam, Laiklik Anayasadan kaldırılsın ya sonrası!
Bir dönemi hatırlayın bu ülkede Laik olmayan adam olamaz türünden herzeleri biz asla unutmadık. Güya Laikliği korumak adı altında, çıkar gurupları, yedi sülalesinin geleceğini garanti altına almaya çalışması, faili meçhul cinayetler planlayıp, ardından devşirilmiş kesimleri laiklik adına sokaklara dökerek Minareleri ve ezanı yuhalatmalarını unutmadık. İslam’a “irtica, gericilik” diyerek salyalarıyla saldıranları, laikliği koruma adına kutsallara küfredenleri, Kur’an öğrenmeye çalışan çocukları örgüt üyesi ilan edenleri unutmadık. Müslüman kadına İslami tesettürü yasaklamaları, halkın insani ve düşünce Özgürlüklerini irtica diye yaftalayıp kanunlar çıkararak hapishanelere doldurulmasını ve buna benzer irtica yaygarası adı altında insanların kutsalla ilişkisini kopartıp onu bir dik sürüngen haline getirilmek istenen dönemi asla unutmadık unutmayacağız da.
Bu ülkede şimdiye kadar bir laikliğin tarifi yapılmadığı için birileri laiklik adı altında insanlara zulmettiler, aşağıladılar, mağdur ettiler, insanların haklarını ellerinden aldılar… Ben böyle zulüm aracı olarak kullanılan, benim inancıma müdahale eden, benim yaşam tarzıma, düşünce dünyamı yok sayan bir laiklik anlayışını reddediyorum.
Türkiye son yıllarda 28 Şubat sürecinde laiklik diye uygulanan ve bin yıl devam edecek denilen o zulüm döneminden elhamdülillah bir nebze kurtuldu.
Ne oldu 28 Şubattan buyana anayasanın değişmez maddesi olan “laiklik” konusunda en ufak bir değişiklik olmadı ama bugün insanlar inanç noktasında daha özgür.
…..
Bu gerçeği açıkladıktan sonra gelelim madalyonun öbür yüzüne; Şimdi anayasadan laiklik kalksın diye bir laf edildi…
Pekala laiklik kalkınca sorun çözülür mü? Laiklik kalkarsa ne olur? İnsanların Laiklik kalktıktan sonraki hayali ne, geçen dönemde laiklik adına uygulanan zulümler gibi yeni bir zülüm sistemi oluşur mu? bu soruların mutlaka tartışılması ve cevaplanması gerekir…
Müslümanların Laiklik kalksın mı kalkmasın mı dan önce kendi pozisyonlarını tartışmak zorunda, Şu andaki Müslümanların düştüğü içler acısı durumu gözden geçirmek zorunda. Bu gün yüz Müslüman öldürülüyorsa bunun 95 yine Müslümanların eliyle oluyormuş. Müslüman coğrafyasının kan gölüne döndüğü, yer altı ve yer üstü zenginliklerinin talan edildiği ve hızla uçurama doğru giden mezhep ve meşrep savaşlarının yapıldığı İslam dünyasını düşünün.
Türkiye yi düşünün kendisinden başkasını Müslüman olarak görmeyen ve başkasının düşüncesine tahammül edemeyen, cemaatlerin heğomanyası altında olan sadece şeyhinin, efendisinin, gavsının söylediklerini din zanneden kalabalıkların olduğunu düşünün..
Şimdi orta doğuda Allahüekber diyerek Müslümanlar öldürülürken, mezhebinden dolayı kafası kesilen görüntüler hala ortada dururken …
Diyelim ki Türkiye de laikliği kaldırdık yerine neyi koyacağız; Cübbelinin din anlayışını mı, Şeyhlerin, Gavsların din anlayışını mı , Selefilerin din anlayışını mı , Paralelcilerin din anlayışın mı soruyorum hangi cemaatin din anlayışını.. işte esas cevaplanması gereken soru bu sanırım…
Şu an ki anlayışla ne olur biliyor musunuz eğer has bel kader laiklik kalkar yerine bu bahsettiğim cemaatlerden birinin anlayışı hakim olursa ilk önce Kuran ve peygamber diyen Müslümanları keserler sonrada başka mezhepten olanları sonra başka cemaatten olanları en sonundan kendi soyundan ve kabilesinden olmayanları keserler bunun adına din derler…