Taraf Yalçınkaya'ya meydan okudu
Yargıtay Başsavcısı Yalçınkaya'nın sert bildirisine Taraf gazetesinin cevabı aynı sertlikte oldu.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın siyasi partileri çok sert bir şekilde uyarması gündemi at üst etti.
Büyükanıt'ın 27 Nisan bildirisini hatırlatan muhtıraya benzer bir bildiri kaleme alan Yalçınkaya'nın çıkışı medyada yankı buldu. Gazetelerin birinci sayfasında tıkanan türban görüşmeleri ve Yalçınkaya'nın pimini çektiği bomba vardı.
Yazılı basında en sert tepkiyi yine Taraf gazetesi gösterdi. Askerin siyaset sahnesinden çekilmesinin ardından bu kez sert başlıkların hedefinde Başsavcı vardı. "Muhtıranı da al git" sürmanşetiyle okurların karşısına çıkan gazete, Yalçınkaya'yı topa tutttu.
"1923 model Başsavcı görevde" alt başlığının hemen altında yer alan haberin spotunda "Yalçınkaya hükümetin başörtüsü düzenlemesi için muhalefetle masaya oturduğu gün muhtıra verdi:
AKİT'İN MANŞETİ DE ÇOK SERTTİ
Eski adı Vakit olan Yeni Akit gazetesi de Taraf'tan geri kalmadı. Kimi gazeteler yorum yapmaktan kaçındı kimi de sert manşetlerle karşılık verdi. Akit'in manşetini okumak için tıklayın
Dinsel inaç veya kurallarla doğrudan ilişki ve bağlantı kurularak yapılan düzenlemeler hem devrim yasalarını hem de laiklik ilkesini ilgilendirir." ifadeleri yer aldı.
Haberin devamında ise kullanılan başlık çarpıcıydı. Tarafların türban sorunu için bir araya geldiği dönemde yapılan açıklamanın zamanlamasına dikkat çekilerek "Zaman ayarlı tehdit" başlığı atıldı.
"E ARTIK YETER"
Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan da Başsavcı'yı hedef alan bir yazı kaleme aldı. Yalçınkaya'nın muhtırasının AK Parti'yi ileri adımlar atmasına imkan vermediğini savunan Altan'a göre bu durum iktidarın işine geliyor ve yeniden çok "haklı ve rahat" olduğu sulara döndürüyor. Yalçınkaya'nın muhtırasına isyan eden Altan, köşesinde şunları yazıyor:
"Yargıtay Başsavcısı dün başörtüsüyle ilgili beş sayfalık bir açıklama yapınca sanırım birçok insan gibi ben de "e, artık yeter" dedim içimden. Hukuku bilmeyen hukukçuların "temcit pilavı" gibi tekrarladıkları tuhaf laflar, aslında sahip olmadıkları bir güce sahip olduklarını sanmaları, aynı asık suratla gayrı ciddi açıklamalar yapmaları bıktırıyor insanı."