Taraf yazarıdan şok iddia VİDEO

Taraf yazarıdan şok iddia VİDEO

Taraf Yazarı Emre Uslu, dün Başbakan'ın konvoyuna yapılan saldırının perde arkasıyla ilgili çok çarpıcı tespitlerde bulundu. Saldırı ile ilgili bu iddia çok konuşulacak...

Taraf Yazarı Emre Uslu bir yazı yazdı, daha yazısının mürekkebi kurumadan maalesef dediği oldu.

Terör örgütü PKK dün Kastamonu mitinginde Başbakan'ı korumakla görevli olan polis ekibine Ankara'ya dönüş yolunda hain bir pusu kurdu. Çapraz ateşe alınan polis aracında bir polis şehit olurken bir polis de yaralandı.

KANDİL'LE GÖRÜŞTÜLER

Hain saldırı ile ilgili bugün istihbarat birimlerinden şok bir bilgi geldi. Hain saldırı sonrası istihbarat birimleri bölge ile Kandil arasında telsiz konuşmaları tespit etti. Telsiz konuşmalarında eylemi yapan grubun “Eylemi biz yaptık” dediği ve saldırıyla ilgili detaylı bilgi verdikleri ortaya çıktı.

Kastamonu’da gerçekleşen hain saldırı sonrası gözler, böyle bir saldırı olabilir diye bir hafta önce yazı kaleme alan Emre Uslu’ya çevrildi.

AMAÇ MİLLİYETÇİLİK DUYGULARINI KABARTIP ÜZERİNDE SÖRF YAPMAK

Emre Uslu dün saldırı sonrası Twitter’da hain saldırıyle ilgili şunları yazdı: "Buradan uyarıyorum. Özellikle muhafazakar kesimlerdeki Türk halkının milliyetçilik duyguları kabartılıp kürtlere saldırmaları isteniyor. Dikkkat! Halkımız bu süreci itidalli bir şekilde karşılarsa Ergenekon ve derin PKK oyununu bozar. Başbakan'ı programını bozmadığı için kutluyorum"

Bugün de bir televizyon kanalına konuk olan Taraf Yazarı, Başbakanlık konvoyuna yapılan hain saldırının perde arkasıyla ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu.

DERİN DEVLETİN YENİ ANAYASA KORKUSU

Seçim sonrası Türkiye’nin gündeminde yeni bir anayasa çalışması olduğunu hatırlatan Emre Uslu, derin devletin kendi kontrolleri dışında bir oluşumun yeni bir anayasa yapmasını istemediğini, CHP-MHP koalisyonu için seçimler öncesi son kozlarını oynadıklarını iddia etti.

İşte Emre Uslu’nun çarpıcı tespitleri;

“Türkiye’de devleti kontrol ettiğini düşünen derin devlet, kendi kontrollerinin dışında bir oluşum tarafından yeni bir anayasa yapılmasını, yazılmasını istemiyor. Dolayısıyla siyasal gücü elinde bulunduran hükümetin kendi kontrolü altında altında bir hükümet olmasını istiyor. Bununda bir koalisyon hükümeti olmasını istiyor.”

Derin Devletin MHP’yi kuşattığını ifade eden Emre Uslu, “Buradan hareketle MHP’yi harekete geçirmek istiyorlar. Yoksa MHP’de kasetin çıktığı gün MHP’yi harekete geçirecek bir eylemi kim nasıl açıklayabilir? Derin Devlet, kontrol edebileceği bir koalisyon hükümeti yaratmak istiyor. Bunun adı da CHP-MHP koalisyonudur. Umarım Türk halkı bu oyunu görür” dedi.

İşte Emre Uslu’nun hain saldırının perde arkasını araladığı o analizi;

 

İşte Emre Uslu'nun 27 Nisan tarihli yazısından ilgili bölüm;

İşte bu nedenlerle geçen hafta Kastamonu'da yapılan operasyon kritik bir sürecin habercisi olabilir. Zira operasyonla bir sonuç elde edilemedi. Eğer yukarıdaki senaryo doğruysa ve sahiden PKK unsurları Karadeniz'de eylem yapmak için konuşlanmaya başladıysa durum ciddi demektir.

SEÇİM ÖNCESİ KARGAŞA

Bu noktada dikkat çekilmesi gereken başka operasyonlar da Hatay'ın Amanos Dağları ve Pazarcık kırsalında yapılan operasyonlar. Güvenlik çevreleri özellikle Karadeniz'e geçecek PKK unsurlarının Amanoslar, Pazarcık, Sivas, Tokat kırsalından geçen bir hattı kullandığını biliyor. Bu noktada yapılan operasyonların da yine seçimler öncesinde siyasi kargaşa çıkarmak için harekete geçen PKK'nın kontrol dışı gruplarına yönelik olabileceğini düşünüyorum.

ÖRGÜT KARADENİZE KAYIYOR

Konuyu yakından takip etmeyen okuyucuyu bilgilendirmek bakımından bir ayrıntıya da yer vermek gerekiyor. Karadeniz'e geçecek PKK unsurları neden Batman, Mardin'deki unsurlar değil de Hatay-Sivas-Tokat hattı gibi görece daha riskli bölgeyi tercih ederek Karadeniz'e ulaşmak istiyor? Bu soruya iki şekilde yanıt verilebilir.

Bunlardan birincisi, PKK'nın 1990'lı yıllarda Karadeniz'e açılım stratejisi çerçevesinde bu bölgeyi geçiş güzergâhı olarak belirlemiş olması. Yani PKK'nın bu bölgenin coğrafik ve demografik yapısına ilişin bir "know how"ının olması bu bölgenin halen tercih nedeni olmasını sağlıyor.

Bana göre ikinci ve en önemli neden ise Suriye üzerinden gelip bu bölgeden geçen PKK unsurlarının bizzat PKK içinde kontrol edilemeyen unsurlar olması. PKK içindeki Suriyeli Kürler ile Türkiyeli Kürtlerden bazılarının Öcalan'ın barış projesine karşı çıktıları biliniyor. Özellikle geçen yıllarda Hakkâri'de sivillerin vurulması ile sonuçlanan eylemin de bu grup tarafından yapıldığı unutulmamalı.

Bu bağlamda Karadeniz Bölgesi'nde eylem yapacak grubun Karadeniz'e kolay geçiş sağlayabilecek coğrafyayı ve demografik yapının avantajlarını kullanabilecek, hatta Karadeniz'e yakın coğrafyada yaşayan PKK unsurları olma olasılığı hayli yüksek bir olasılık.

PKK'NIN KARADENİZ'DEKİ AMACI NE?

Peki, bu gruplar –eğer yaparlarsa- Karadeniz'de eylem yaparak neyi amaçlıyor? Bu eylemlerin iki temel amacı var. Bunlardan ilki PKK içi güç çekişmesi ve tasfiye girişimleri. Dünyada hemen her örgütte olduğu gibi PKK'da da barışa yaklaşıldığında gücünü ve statüsünü yitirecek bir grup bundan vazgeçmek istemiyor. Dolayısıyla Öcalan ve barış isteyen gruplara rağmen bir oldubitti ile savaşı yeniden başlatmak ve statükoyu kendileri avantajlı konuma gelene kadar ertelemek istiyor. Bu grubun önündeki en büyük engel Öcalan'a atfedilen olağanüstü değer. Öcalan özellikle tutuklandıktan sonra bir "vazgeçilmez lider" hatta "mit"e dönüştüğünden dolayı bu grupların Öcalan'a açıktan meydan okuması imkânsız görünüyor. Öte yandan Öcalan için kritik konu örgüte hâkimiyetinin sorgulanmaması. Öcalan devletle görüşmeleri sırasında kendi hâkimiyetinin sorgulanacağı bir eylemsellik görüşmeleri de sonlandırabilir. Bu kritik denklem içinde yapılacak bir eylem PKK içindeki kopuşu kaçınılmaz kılacaktır. Kopuş olursa ana gövdenin savaş yanında tercihini koyması gerekiyor. Bu nedenle taraflar alabildiğine kontrollü bir şekilde birbirine peşrev çekiyor.

AMAÇ AK PARTİ'YE DARBE VURMAK

İkinci konu ise kuşkusuz seçimler sürecinde iç karışıklık çıkarmak ve AKP ve demokratikleşme sürecini olumsuz etkilemek. Bu noktada Heroncu derin devletin PKK içindeki uzantılarının müdahalesi yukarıda anlattığım denklem içinde daha farklı bir anlam kazanıyor.

EYLEM UYARISI

Buna karşı devlet ve PKK içinden barışı isteyen kesimlerse önlemlerini almaya çalışıyor. Bana göre PKK'nın son dönemdeki operasyonlarda kayıp vermesine rağmen ağır bir misillemeye girişmemesi bu dengeyle ilgili bir durum. Bu dengeyi derinden sarsacak muhtemel hareket şiddet yanlısı PKK unsurlarının Karadeniz'de yüksek maliyetli bir eyleme girişmesi. Buna karşı dikkatli olmak gerekiyor...