Fahri Kubilay
Tarihe Şuurla Bakabilmek
18 Mart Çanakkale şehitlerini anma günü münasebetiyle ülkemizde çeşitli etkinlikler, programlar düzenleniyor ve Anadolu insanına tarihin o anı bir gurur abidesi olarak yaşatılıyor. Bu konuda Türk milletinin bir ferdi olarak her insan tarihin o anlarını hiç unutmak istemez. Çünkü olay yüzyıllar boyu unutulmayacak kadar büyüktür… Bu vesile ile Çanakkale Şehitlerini Anma Günü’nde tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Çanakkale Harbi tüm nesillere ve çağlara sadece 18 Mart’ta anlatılıp geçilemeyecek kadar büyük bir olaydır. O tarihin geçiştirilecek bir tarih olduğu kanısında değilim. Çanakkale’yi anlamak ve yaşamak ancak bir tarih şuuruyla olacak iştir. Tarih insanlara bir efsane olarak anlatılırsa insanlar o anı sadece geçmiş zamanda yaşanmış bir olay, geçmiş bir olgu olarak dinlerler geçerler. Bu nedenle efsaneler tarihi insanları esas olaydan uzaklaşma ana temayı anlamamaktır. İnsanlar efsanelerden de ne kadar faydalanırlar ki. Bugün dünyada egemen güçler kendi tarihleri, kendi kültürleri dünyaya tek tarih tek kültür gibi tanıtma ve kabul ettirmenin savaşını vermektedir. Bu işi de görsel basını kullanarak kendi kültürleri kendi tarihlerini, insanlara daha kolay sevdirme ve başka tarihlerden kültürlerden de nefret ettirme aracı olarak kullanıldığı günümüzde ne yazık ki bu kültür savaşında onların propagandasına alet olmakta sanki onların tarihi tek tarihmiş gibi kendimizin tarihimizi unutmaktayız…
Görsel basının her şeyin önüne geçtiği bir zamanda aslında Anadolu tarihi dünyada barışın adaletin başka kültürlerden başka dinlerden, başka ırklardan insanların nasıl beraber yaşadığının en büyük örneğidir. Kendi kültürünü insanlara dayatmadan sevdiren bu anlayışın dünyaya anlatılması için geçmiş dönemlerde tarihe sövgüyle bir yere varılamayacağını bu millet ne yazık ki geç de olsa anlamıştır. Örnek alınan batı zihniyeti insanları köleleştirmekten kandan, zulümden, hüzünden savaştan başka bir şey vermediğini dünya bugün görmüş durumda. Dünya artık yeni bir kültür yeni bir anlayış bekliyor. Bu Osmanlı tarihinde yani bizim tarihimizde başarılmış unutulmayacak kadar büyük bir olay bir örnektir…
21. yüzyılda kültür savaşlarının en büyük silahı; sinemalar ve dizilerdir. Dünyada gelişmiş ülkeler sektöre yatırdıkları milyon dolarlarla adeta bir film ve kültür savaşı vermektedir. Tarihleri talan etmek yakıp yıkmakla ve insanları ve insanlığı yok etmekle geçen devletler bu sektör sayesinde dünyaya şirin gösterilmeye çalışılmakta bir yönden de başarı sağlanmaktadır… Şöyle bir hafızanızı yoklayın bakalım Vietnam ile ilgili olarak kaç tane film seyrettiniz? Bizim tarihimiz bizim kültürümüzle ilgili olarak dünyada son zamanlarda seyredilen yapıtları sayalım desek… İşte bir gurur kaynağı, bir övünç olan bizim tarihimiz bugün dünyada barbarlık olarak insanlara anlatılmaktadır. Çaresi ne derseniz tabi ki onların silahıyla silahlanmak. Çanakkale, Sarıkamış gibi… Burada adını sayamadığım binlerce olayı büyük film ve dizi projeleriyle dünyaya tanıtmak her halde yine bu millete düşüyor. Tarihe şuurla bakabilenlere…