Şu haberlere bir bakar mısınız?

-Erenköy Mahallesi’nde telefon ve internet erişimini sağlayan Türk Telekom’a ait kablolar, kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından kesiliyor. Kabloların kesilmesi sonucu bine yakın telefon ve internet abonesi mağdur oluyor.

-Arapöldüren Caddesi ile Kovanağzı Caddesi’ndeki Türk Telekom’a ait saha dolabına kimliği belirlenemeyen kişi veya kişilerce asit dökülüyor…

-Ilgın’a bağlı Orhaniye Köyü girişinde Ilgın Telekom Şefliği sınırları içinde bulunan telefon kabloları kimliği belirlenemeyen kişilerce kesiliyor. Kabloların kesilmesiyle birlikte Ilgın Şeker Fabrikası’nın iletişimi kesilirken aynı zamanda bölgede 230’a yakın telefon abonesi de mağdur oluyor…

-Ankara Ostim’de yol kenarında bulunan Telekom’a ait trafo, kimliği belirsiz kişiler tarafından yakılıyor. Yanan trafoyu tamir için olay yerine gelen görevliler, grev yapan ve hiç bir arızaya bakmayan Telekom işçileri tarafından engelleniyor…

-İstanbul İkitelli’de, 5 bin aboneye hizmet götüren 3 telefon kablosu kesiliyor. Kabloları tamir etmeye çalışan işçilerle Haber-İş Sendikası üyeleri arasında arbede yaşanıyor…

-Mersin’de grevdeki Türk Telekom işçileri arızalı olan saha dolabını tamir etmeye gelen görevlilere engel olmak istiyor…

Böyle onlarca haber yer alıyor ajanslarda, internette, gazetelerde…

Türk Telekom’da 25 bin 680 işçiyi kapsayan toplu iş sözleşmesinden uzlaşma çıkmayıp, Türkiye Haber-İş Sendikası’nın 16 Ekim’de işyerlerinde grev kararı alması üzerine yaşanıyor tüm bunlar…

Alınan grev kararı gereği arızalar onarılmadığı gibi iş çığırından çıkmış durumda. Arızayı onarmaya gelen ekiplere de grevde olanlar karşı çıkıyor; tamir etmemelerini istiyorlar.

Haber-İş Sendikası Konya Şube Başkanı Mehmet Ertosun, Türk Telekom hatlarına zarar verilmesiyle ilgili olarak bakın ne diyor:

“İşler taşeron firmalara ihaleyle verilmeye başlandıktan sonra farklı bir boyut aldı ve bunlar yaşanmaya başladı. Taşeron firmalara fiber optik kabloların yerini ve dolapları siz öğrettiniz.”

Yani bu saldırıları Türk Telekom’un grevdeki çalışanlarının yapmadığını söylüyor Ertosun; buna inanmamızı istiyor…

Onun doğru söylediğini düşündüğümüzde ‘taşeron firmaları’ zan altında bırakan sözlerinin ispatını istememiz gerekmez mi?

Yani mesela Emniyet görevlilerimiz Ertosun’un bu konudaki bilgilerine derhal başvurmalıdırlar.

Ortada çok ciddi bir suç var ve Ertosun bu sözlerle bir şeyler bildiğini ima ediyor bana kalırsa…

Ertosun, ''Kim bizi haince, hainlikle suçluyorsa bu suçu aynen iade ediyoruz. 15-20 yıl boyunca hizmet vermiş, kablolar döşemiş bir çalışan, ekmek yediği kapıya böyle bir hainlik yapmaz” diyor.

Doğru söylüyor; yapmaz, yapmamalı…

Ama işte olanlar oluyor…

Bu kablolara, santrallere zarar verilmediğinde grevde olanların seslerinin bu kadar orta yere çıkacağını sanıyor musunuz?

Ben sanmıyorum…

Yani taşeron firmalar ne garip ki; işçilerin grevde olduğu bir zamanda onların ne kadar ehemmiyetli olduklarını vurgulamak adına ellerine makas, kezzap alıp ulusun malına zarar veriyorlar…

Çok garip, çok terbiyesizce, mantık dışı bir olay bu yaşanan…

Düşünsenize; grevde olan Telekom çalışanlarından Allah göstermesin birinin evinde yangın çıksa ve itfaiyenin kullandığı telefon hattı zarar görmüş olsa…

Ne olur…

İlla Telekom çalışanının evinin yanması gerekmiyor.

Bu şehirde polis imdatlık, itfaiyelik, jandarmalık, ambulanslık onlarca olay oluyor; iletişime yapılan her saldırı terörist bir eylemdir.

Grev haktır…

Buna bir şey diyemem…

Ama yapılan hainliğin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Bu düpedüz terördür…

Bu saldırılar grevde olan Telekom çalışanlarının sesine kulak vermemizi engelliyor. Haklı dava doğru bir şekilde dile getirildiğinde destek bulur.

Ben Emniyet’imizin bu saldırıları kimlerin yaptığını bir an önce ortaya çıkarmasını istiyorum…

Böylece töhmet altında olan Telekom işçileri de rahatlar bakarsınız…