Selman S. Akyüz
TORKU KONYASPOR FIRTINANIN İÇİNDE
Maçın ilk 30 dakikasına bakınca kim ev sahibi kim deplasman takımı anlayamadım. Yine bakınca ilk yarım saate kim 4 puan önde kim düşme potasına daha yakın, kimin daha çok puana ihtiyacı var anlamadım.
Torku Konyaspor, mutlaka kazanması gereken maçta ilk yarı resmen döküldü. Geçen hafta “Yeşil Beyazlılar’a sert yapan kazanıyor” demiştim. Sergen Yalçın da çözmüş bunu. Savunmayı öne çıkarıp Ali Çamdalı, Djalma ve Hasan Kabze’nin topu ayağına alınca düşünmesine izin vermedi. Hleb’e top bile gelmedi.
Orta saha üstünlüğünü ele geçirdikten sonra en iyi yaptıkları şeyi yaptılar. İkiye birler ve araya atılan sert toplarla Cenk Tosun’u ceza sahasına soktular. İlk buldukları pozisyonda da gole ulaştılar. Tabi sakatlanan Vukoviç’in ağır bir oyuncu olmasıyla Selim Ay’ın savunmada uyuması da Antep’in işini kolaylaştırdı.
Bu kötü tabloya Mesut Bakkal’ın olumsuz katkısı da Erdal Kılıçaslan’ı santrfor oynatması oldu. Elinde Kabze varken 1.70’lik adamı dev stoperlerin arasına göndermek akıl işi değildi.
Tabi, deplasmanda öne geçmiş ve iyi savunma yapan bir takımın kolay gol yemeyeceği açık. Gaziantep ikinci yarı sahasına çekildi. Hasan Kabze’nin ceza sahasına bile yaklaşmaması Konyaspor’un gol atmaya pek hevesli olmadığını gösteriyordu sanki. Maalesef Mesut Hoca da, Recep’i oyuna aldı ve elini çenesine koyup oyunu izlemekle yetindi.
Torku Konyaspor haftalardır ilk kez teknik direktör hatası nedeniyle maç kaybetti. Hafta içi “Bir kaşık suda fırtına koparmasınlar” demişti. Kusura bakmasın ama bu maçı kaybetmek kendini fırtınanın kucağına bırakmaktır.
Hem rakibin baskısından hem de düşme potasına inecek olmanın verdiği baskıdan nasıl kurtulacağını O’nun kalitesinde bir isim bilmeli.
Mesut Hoca gururlu adamdır umarım telafi eder.
Twitter adresi: @selmansel