Ana kucağından çıkıp ilkokul ile gerçek hayata adım atan her Türk çocuğunun "abece" ile birlikte öğrendiği ikinci şey "ülkemizin içinde bulunduğu tehlikeler"dir. Jeopolitik konumu nedeniyle her zaman yabancı devletlerin iştahını kabartan bir coğrafya üzerinde kurulu olduğu söylenen Türkiye, son dönemde yeniden şekillenen ve yakın zaman içinde köklü değişiklere gebe olan Orta Doğu'da nasıl bir rol üstlenecek? Çeşitli çevrelerce iddia edildiği gibi ABD, AB ve İsrail'in Türkiye topraklarında bağımsız bir Kürdistan devleti kurmak, Ermenistan'ı Anadolu'ya doğru genişletmek amaçları olanlar var mı? Değişen güç dengeleri içinde Türkiye kendini nasıl konumlandıracak? Kurtlar Vadisi'nin yeni sezon fragmanında yer alan 2023'e dair ABD, AB ve İsrail'in Orta Doğu senaryolarından yola çıkarak uzmanlara sorduk: "2023 yılında nasıl bir Türkiye ve nasıl bir Orta Doğu tahayyül ediyorsunuz?"

MAHİR KAYNAK: "Ak Parti uluslararası konjonktürü iyi anlıyor"

"Dünya bizi güçsüz hâle getirip, bölüp parçalamak falan istemiyor. Bu da bize olan aşklarından değil, güçlü bir Türkiye'nin kendi çıkarlarına hizmet edeceğinden dolayıdır. Ben Misak-ı Milli sınırları içinde Kürdistan'ın kurulacağı, Ermenistan'ın toprak alacağı, İstanbul'un özerk olacağı, Pontus Rum Cumhuriyeti'nin kurulacağı gibi görüşleri asla gerçekçi bulmuyorum. Çünkü böyle olursa burada siyasal boşluk oluşur. Anlamsız bir Kürt devleti, anlamsız bir Ermeni devleti, işe yaramaz bir Türk devleti yeni modele uymuyor. Türkiye'de çok büyük bir değişim var. Ak Parti iktidarı bir Ermeni açılımı bir de Kürt açılımı yapıyor. Ak Parti, uluslararası politikaları ve mevcut konjonktürü iyi anlıyor. Bu yüzden bugün bu kadar destekleniyor. Bir başkası bu projeleri desteklese onlar iktidar gelir ama onlar anlamıyorlar bu durumu."

SİNAN OĞAN(Uluslararası ilişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi Başkanı): "Ancak ufalmış bir Türkiye AB'ye alınabilir"

"Türkiye ilginç bir süreç yaşamaktadır. Artık güncel tarihi ve geleceğe yönelik stratejik planlamaları ve öngörüleri strateji merkezlerinden değil de Kurtlar Vadisi gibi televizyon dizilerinden öğrenmekteyiz. 2023 yılında ABD, AB ve İsrail'in nasıl bir Türkiye bekledikleri kolaylıkla öngörülebilecek bir gelişmedir. İsrail bölgede kendi etkisinde olacak bir Kürt devleti hayali kurmaktadır. Zira bu devlet ile İsrail Suriye, Irak, İran ve Türkiye üzerinde yeterince baskı imkânları elde etmiş olacaktır. AB zaten uzun süreden beri Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerini Türkiye için fazlalık olarak görmektedir. AB'ye göre ancak ufaltılmış bir Türkiye AB'ye alınabilir. Suriye, Irak, İran ve Türkiye'den toprak koparmış bir 'Kürt devleti' genel olarak ABD'nin de politikaları ile örtüşmektedir. ABD'nin terk etmeye başladığı Orta Doğu'yu da emin ellere teslim etmesi gerekir. Bu göreve de aday ülke Türkiye'dir."

RASİM OZAN KÜTAHYALI (Gazeteci): "Kurtlar Vadisi'nin vizyonu ile Ak Parti'nin vizyonu birbirine zıt"

Kurtlar Vadisi'nin AB ile ilgili uydurduğu şeyler tamamen Türkiye'nin bölünmesine hizmet edecek şeylerdir. Şunu da söylemekte fayda var: Kurtlar Vadisi adlı dizinin vizyonu ile Ak Parti'nin vizyonu birbirine taban tabana zıttır. Özgüvenli, güçlü devletler bölünme gibi aptal paranoyalara girmez. Ancak özgüvensiz, kimliksiz, kişiliksiz devletler ve milletler böyle korkulara girer. İsrail her zaman çok güçlü olduğuna ve herkese karşı planlar yaptığına ve karşısındakilerin de bunun karşısında bir şey yapamayacağına inandırmaya çalışan bir devlettir. Bu çerçevede de silah satışını arttıran bir devlettir. İsrail'in anti-propagandası gibi gözüken birçok propaganda aygıtı İsrail'e hizmet eder. Türkiye Kurtlar Vadisi'nin ideolojisini benimserse o zaman bu topraklar içinde Kürdistan kurulur. Çünkü sen eğer bu şekilde vatandaşlarına yaklaşırsan vatandaşlarının da terör örgütüne sempatisini arttırırsın. Böylece terör örgütünün ekmeğine yağ sürersin."

HASAN BÜLENT KAHRAMAN (Gazeteci-Yazar): "Türkiye, eğitimi ihmal ederek daha fazla bir yere gidemez'
"Ben siyaseti ideolojinin değil, ideolojiyi sosyolojinin belirlediğine inanırım. 0 nedenle de 2023'e giderken Türkiye'nin yakın dönemde içine girdiği büyük dönüşümü dikkatle izlemek gerekir. Türkiye'nin 2023'te hukuk-demokrasi ilişkisini tam manasıyla biçimlendirmiş bir ülke olması gerekir. Kuşku yok ki, bugünkü ivme devam ederse Türkiye bulunduğu coğrafyada çok etkili bir ülke olacaktır ve bunun ipuçları ortadadır. Önümüzdeki 13 yıl içinde Türkiye üç büyük arayışı bir evreye getirmek durumundadır. Bunların birincisi, Avrupa ile olan ilişkisidir. Laiklik de içinde olmak üzere 'yukarıdan' modemitenin bu bağlamda yeniden biçimlenmesi gerekir. İkincisi, demokrasinin seçim sistemiyle değil hayatın bütünüyle ilgili bir olgu şeklinde anlaşılması ve her şeyin ona göre yeniden kurgulanması zorunludur. Üç, Türkiye'nin üretimi bugüne kadar yatırıma tercih ettiği için çok geride bıraktığı eğitim meselesine yeniden sarılması şarttır. Bu, bütün oluşumların kaynağıdır. Türkiye, eğitimi ihmal ederek daha fazla bir yere gidemez. 2023 bu noktalarda başarılı olmak zorundadır. 0 zaman Türkiye ne dünya imparatoru olacaktır ne de bölünüp parçalanacaktır."(Aktüel - Vatan)