Salih Sedat Ersöz
Üç Aylar, Regâib ve Ufuk Turu
Kâinatın yaratıcısı Yüce Allah; temizlenmemiz, arınmamız ve günah yükünden kurtulmamız için bazı gün ve geceleri biz kullarına bir fırsat olarak bahşetmiştir.
Bahşedilen bu faziletli ve ayrıcalıklı günler arasında Cuma, aylar arasında Recep, Şaban, Ramazan ile Bayram gün ve geceleri ilk sırayı almaktadır. Biz mü’minlere yaraşan; günahlardan kurtulmak ve Rabbimizin huzuruna yüzümüz ak bir şekilde varabilmek için tüm mübârek gün ve geceleri, kaçırılmaz bir fırsat olarak görüp en güzel şekilde değerlendirmektir.
Faziletli, bereketli ve ulvî aylardan olan Recep, Şaban, Ramazan’ı içine alan üç aylara girmiş bulunuyoruz. Bu gece de Regâib kandilini idrak edeceğiz. İçinde bulunduğumuz Recep, kendisinden sonra gelecek olan Şaban ve Ramazan aylarının da müjdecisidir. Bu gece kutlayacağımız Regâib ise, üç ayların içindeki birbirinden bereketli ve Rahmet pınarlarının coştuğu Miraç, Berat ve Kadir gecelerini müjdeleyen mübarek bir gecedir.
Efendimiz; üç ayların fazileti ve bu aylar içindeki bazı günlerin önemini şu sözleri ile ortaya koymuştur:
“Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez. Regâib gecesi, Şaban’ın 15. gecesi, Cuma gecesi, Ramazan bayramı ve Kurban bayramı geceleri.”
“Receb-i şerifin bir gün başında, bir gün ortasında ve bir gün de sonunda oruç tutana, Receb’in hepsini tutmuş gibi sevap verilir.”
“Recep ayı Allah’ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan’da ümmetimin ayıdır.”
“Receb’in ilk cuma gecesini (Regaib gecesi) ihya edene, Allahü teâlâ, kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder.”
“Allahım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır.”
Allah Rasûlü’nün, üç aylar geldiği zaman ibadetlerini ve dualarını arttırdığı bilinmektedir. Efendimiz Ramazan’dan sonra en fazla Recep ve Şaban aylarında oruç tutmuştur. Onun için bu aylarda oruç tutmanın ve ibadetleri arttırmanın çok büyük, muazzam, muhteşem, rakamlarla ifade edilemez ve derecesi dile getirilemez şekilde kat kat ecir ve sevapları vardır.
Recep ayının ilk Perşembeyi Cumaya bağlayan gecesi olan Regâib, herhangi bir şeyi istemek, arzulamak, ona karşı meyletmek, ona rağbet etmek, onu talep etmek ve onu elde etmek için çaba sarf etmek gibi anlamlara gelir. Bu gecede yapacağımız ibadetler ve dökeceğimiz gözyaşları ile elbette Allah’ın yardımını ve rahmetini isteyecek, mağfiretini talep edecek, affını elde etmek için gayret gösterecek, Rabbimizin rızasını arzulayacak, azabından kurtulmamız ve ebedi mutluluğa erebilmemiz için büyük bir arzu ve iştiyâk içinde olacağız.
Hadis-i Şerif’te geçtiği üzere, Regâib gecesi ile Cuma gecesi tek başlarına zaten kıymetli, faziletli ve duaların geri çevrilmeyeceği gecelerdendir. Bu iki değerli gecenin bir araya geldiği zaman ki ulviyetini değil ölçmek ve ifade etmek, hayallere sığdırmak bile mümkün değildir. İşte, yüceliğini ifade etmekten bile aciz kaldığımız bu gece önümüzdedir ve bizlere bir fırsat olarak sunulmuştur.
Bu aylar, bu gün ve geceler, Allah’ın rahmetinin cûşa gelip coştuğu ve sağnak sağnak üzerimize yağdığı, mağfiretin gürül gürül döküldüğü, bereketin pınarlar gibi fışkırdığı, ecir ve sevabın şarıl şarıl biz kullara aktığı anlardır. Bu rahmet pınarından, bu mağfiret esintisinden, mahsulün bol bol toplanacağı bu hasat mevsimlerinden istifade edilmez mi?
Yaratıcımıza sonsuz şükürler olsun ki; böylesine ulvî, yüce, ulu, mübarek, faziletli, kıymetli, bereketli rahmet aylarına, çok değerli gün ve gecelere bir kere daha bizleri kavuşturdu. Biz aciz ve günahkâr kullarına, böylesine büyük bir imkânı ve fırsatı bir kere daha vermiş oldu. Bu fırsat ele geçmişken kaçırmak, akıllı ve firasetli bir mü’mine yakışır mı? Üç aylarınızı ve Regâib gecenizi tebrik ediyor, Rahmete erenlerden olmamızı niyaz ediyorum.
***
İçinde bulunduğumuz bu mübarek günlerde hayırlı bir faaliyet icra edilmeye başlandı. Konya Sivil Toplum Kuruluşları tarafından organize edilen ve aksatılmadan her yıl gerçekleştirilen Ufuk Turu Toplantılarının 10.’su Alanya Bera Otel’de başladı. Siz bu satırları okurken bendenizde o toplantıları takip etmek üzere Alanya Bera Otel’de olmuş olacağım inşallah…
Yıllardır katıldığım ve adında dahi bir tatlılık ve güzellik olan Ufuk Turu Toplantıları gerçekten çok hayırlı ve içeriği itibariyle de oldukça verimli bir faaliyet olarak göze çarpmaktadır.
Bu yıl ki toplantıların konusu “Türkiye ve Geleceği”dir. Ülkemizin içinde bulunduğu şartlar ve geleceği konusu Ufuk Turu Toplantılarında mutlaka ele alınması gereken önemli bir konudur. Konya Sivil Toplum Kuruluşları icra heyetinin bu yıl bu konuyu toplantının ana gündemine alması isabetli bir karar olmuştur.
Ülkemizin her yanından oldukça önemli şahsiyetlerin, ilim ve fikir adamlarının bu toplantılarda yapacağı konuşmalardan azami derecede istifade edilmesi gerekmektedir. Burada ele alınan ve incelenen konuların, sonuç itibariyle ülkemiz idarecilerine yön verecek ve onlara ufuk açıcı bir gelişme sağlayacak derecede etkili olacağı ve ülke gündeminde önemli bir yer tutacağı muhakkaktır.
Oturumlarla ilgili detayları ve yapılan konuşmaların geniş özetlerini dogruses.com’dan günü gününe takip edebilirsiniz. Ayrıca toplantıların sonundaki değerlendirmelerimi siz değerli okuyucularımla paylaşacağım İnşallah… Mutlu yarınlar efendim.