Salih Sedat Ersöz
Üç önemli konu
Bugün üç önemli konu ile ilgili siz değerli okuyucularımla görüşlerimi paylaşacağım İnşaallah…
İlk olarak geçtiğimiz günlerde, yerel bir gazetemizin gündeme getirdiği, “S-400 ler, aziz milletimizin şanlı ordumuza hediyesi olsun” haberi ile ilgilidir.
Gazete’nin bu önemli konu hakkındaki haber içeriği şöyle idi:
“Devletinin, başkomutanının, askerinin yanında olduğunu Afrin’e yönelik Zeytin Dalı Operasyonu’nda bir kez daha gösteren, her daim seferberliğe hazır olduğunu gösteren aziz Türk Milleti, ordumuzun modern silahlarla donatılması için çağrı bekliyor.
Cumhurbaşkanımız, Başkomutanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın öncülüğü ve yapacağı bir çağrı yeterlidir. Önce S-400 hava savunma sistemlerinin bedelinin ödenmesi ve ardından ordumuzun diğer modern silahlarla donatılması bir milli meseledir. Milletimiz, modern silahlarla donatılmış güçlü bir orduya katkıda bulunmayı eşi benzeri olmayan bir şeref sayacaktır.”
Bu önemli konu ile ilgili 2 yıl önce TV de yaptığım bir konuşmamda neler söylemişim hatırlamakta yarar var.
2016 yılının başlarında, Yücel Kemandi kardeşimin, Tarihten Yansımalar programına konuk olmuş ve o günlerde yaşanan Rus krizi ile TV’de bir hasbihal yapmıştık. Programın sonuna doğru şu sözleri söylemiştim:
“Bir savaşa girersek halkımıza bilhassa zenginlerimize büyük görev düşüyor. Ülkemizde dolar milyarderlerimiz var, büyük zenginlerimiz var. Bunların, geleceğimizi düşünerek, vatanımızı, topraklarımızı, devletimizi korumak için şimdiden, teknolojik olarak ilerlememiz, kendi uçağımızı kendimiz yapmamız, füzelerimizi kendimiz yapmamız için devlete yardım etmeleri gerekmektedir.
Savaş olduğu zaman mahvolup gidecek, tarumar olup gidecek olan paralarının hiç olmazsa bir kısmını devlete yardım olarak, katkı olarak vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Zira vatan bizim vatanımız. Mallarını mülklerini düşündükleri kadar, bu vatanın geleceğini de düşünmeleri lâzım.
Kazandıklarını bu vatanda, bu topraklarda kazandılar. Yarın savaş olursa bütün malları mülkleri yok olup gidecek. O zaman şimdiden kazançlarının bir kısmını devlete vermeleri gerekir.”
Benim TV’de 2 yıl önce bu şekilde gündeme getirdiğim konuyu, yerel gazetemiz manşet haberiyle tekrar gündeme taşımıştır. Bu çok güzel bir düşüncedir. Kendilerine teşekkür ediyorum.
Bunun için Başkomutandan çağrı falan beklemeye gerek yok. Bu çağrıyı STK’larda yapabilir.
Mesela Konya STK Platformu bir hesap açarak bu çağrıyı yapabilir, yardımları başlatabilir. Bunun için zaman kaybetmemek gerekir. Bu da bendenizin teklifi olsun. Hayırlarla İnşaallah…
*** *** ***
İkinci olarak geçtiğimiz Pazar günü Yeni Şafak gazetesinin manşetine taşıdığı, “ABD’den, PKK’ya anlık istihbarat” haberi ile ilgili bir şeyler karalamak istiyorum.
Haberde, “ABD’nin, TSK ve ÖSO tarafından çepeçevre kuşatılıp Afrin’e sıkıştırılan PKK’ya, bölgeyi kontrol eden Kisecik radar üssünden anlık istihbarat sağladığı, örgüte koordinatlar verdiği belirtiliyor. Terör örgütü, İHA istihbaratı bilgileriyle, Türkiye’den havalanan her uçaktan, bu uçağın vuracağı noktalardan ve atılan her füzeden haberdar ediliyor. Kel Dağı ve Kürecik radar üslerinin de bu amaçla kullanıldığına dair ciddi şüpheler var” denmektedir.
İşte ihanette son nokta…
Suriye PKK’sına 5 bin TIR ve 2 bin uçak dolusu silah, cephane, araç ve mühimmat gönderen ABD, şimdi de Zeytin Dalı Harekâtı’nı sekteye uğratmak için PKK’ya kritik istihbarat bilgisi sağlıyor.
NATO ağında bulunan radar verileri üzerinden Türk savaş uçakları ve insansız hava araçlarının her hareketini görebilen ABD ordusu, bu araçların vurabileceği muhtemel noktalara ilişkin verileri PKK’ya servis ediyor. Ortağından aldığı istihbaratı değerlendiren PKK ise gelen bilgiler doğrultusunda gerekli tedbirlerini alıyor.
Bu nasıl bir müttefiklik anlayışıdır Allah aşkına… ABD’nin müttefikliği böyle oluyor demek ki… Biz de son yıllarda ABD ile anladığı dilden konuşmaya başladık zaten.
Diğer yandan bu önemli haberin bütün TV’lerde günlerce verilmesi gerekirken, yeteri kadar üzerinde durulmaması da acayip ve garaip bir durum…
ABD’nin kalleşliği, hainliği, verdiği sözlerinde durmadığı ile ilgili defalarca yazılar ve şiirler yazdım. Başka diyecek bir şey bulamıyorum.
Bu defa da Saliha Değirmenci Yavaş kardeşimin AMERİKA başlıklı şiirinin iki kıtası ile sesleniyorum:
Behey Amerika! katilin soyu,
Neden itlerini azdırıyorsun?
Eniklerinin de ısındı suyu,
Bir tasma takmışsın gezdiriyorsun.
Zühre'm diler; neslin kökten çürüsün,
Tanklar üzerine şimdi yürüsün,
Leheb gibi iki elin kurusun,
Mehmedin canını kızdırıyorsun.
*** *** ***
Üçüncü ve son olarak değineceğim konu içimizdeki hainler ile ilgili olacak.
Ülkemizdeki bazı sözde STK’lar, yaptıkları açıklamalarla Afrin Zeytin Dalı Operasyonuna karşı çıkıyor ve operasyonun bir an önce sonlandırılmasını istiyorlar.
Aynen başta ABD olmak üzere, Türkiye düşmanlarının ve PKK’nın ağzıyla konuşan bazı sözde STK temsilcileri, sözde sanatçılar ve sözde Prof. lar hainliklerini kusmaya başladılar.
40 yıldır canımızı yakan, binlerce suçsuz insanımızın kanına giren ve ülkemizin birçok bölgesini kan gölüne çeviren terör örgütleri aleyhine tek kelime açıklama yapmayan bu vatan hainleri, şimdi kalkmışlar devletimizin yaptığı ve geleceğimizi ilgilendiren operasyon konusunda devlet düşmanlığı, ordu düşmanlığı yapmaktadırlar.
Gerek Fırat Kalkanı Operasyonu, gerek Zeytin Dalı Operasyonu gerekse bundan sonra yapılacak olan operasyonlar tam anlamıyla bir milli beka meselesi ve Türkiye’nin var olma, ayakta kalma mücadelesidir.
Onun için, bu operasyonlara karşı olanlarla ve bu tür açıklama yapanlarla ilgili savcılar derhal harekete geçmeli, gerekli soruşturmalar başlatılmalıdır.
Hiçbir ülke, kendi geleceğini tehdit eden unsurlarla beraber olan kişi ve kurumların konuşmalarına, açıklama yapmalarına izin vermez, müsaade etmez. Bu vatan hainleri ile ilgili gerekli girişimler acilen başlatılmalıdır. Sağlıklı ve mutlu yarınlar efendim.