'Ülkemi böyle temsil et canımı ye'
Bugün Yazarı Gönültaş, Erdoğan'ın Avrupa Parlamenterler Meclisi'ndeki konuşmasını değerlendirdi ve daha iyisi gelene kadar Başbakan'ı sevdiğini anlattı
Seviyorum bu adamı...
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Avrupa Parlamenterler Meclisi'nde yaptığı konuşmayı izlerken hiç objektif olmasa da, etraftakilerin ne düşüneceğine aldırmadan "İşte benim adamım" deyiverdim.
Çok da önemli değil yani.
"Yandaş" diyeceklermiş.
Desinler!
Umurumda değil.
Bazen "yandaş" olmak gerekir.
Aslında yandaşlıkta iyi olan taraf "İşte benim adamım" diyebileceğin birisinin,
bir liderin,
buna layık birisinin,
her bakımdan diğerlerine tercih edebileceğin birisinin bulunmasıdır.
Değilse, Türkiye'yi yönetecek siyaset adamı bulamamak, bu yüzden birisine taraf olamamak daha kötü.
Hep yazarım, "en iyi iyinin düşmanıdır."
Diğerlerini beğenmiyorum.
Yeterli bulmuyorum.
Ülkemi temsil kabiliyeti noktasında görselliğinden entelliğine onları eksik görüyorum.
Onlar da kendi çaplarında "iyi" olabilirler ama benim ölçülerime uymuyorlar.
"Benim adamım" mevcutların en iyisi olmalı.
Bu yüzden rahatlıkla, "yandaş" ithamlarını göze alabilirim.
Böyle bir lider olsun, bir milyon borcum olsun yani.
Böyle bir lider olsun,
ülkemi dünyada böyle layıkıyla temsil etsin,
eğilmesin, bükülmesin,
söylenmesi gerekenleri gerektiği gibi söylesin,
"one minute" desin,
"bunlar Türkiye'ye Fransız" desin,
canımı yesin.
Onun yerinde orada, Avrupa Parlamenterler Meclisi'nde, mesela Devlet Bahçeli'yi düşünüyorum, Kemal Kılıçdaroğlu'nu düşünüyorum...
Yok yok, düşünemiyorum bile!
Olmaz yani, pek mümkün görünmüyor.
Tayyip Bey'in yerini bu ikisi, tek adam olup Voltran'ı oluştursalar bile asla dolduramazlar.
İşte benim adamım böyle olmalı, rakipleri ile arasında fersah fersah mesafe bulunmalı.
Yoksa ben öyle kolay seven, itibar eden, beğenen birisi değilim.
Ülkeyi hangi noktaya getirdiklerini görüyorum elbette.
Bir Avrupalı parlamentere hem de Avrupa Parlamentosu'nda "Bunu size soracak değiliz" diyebilen başbakan benim adamımdır.
Afrika'da hâlâ sömürgecilik oyunları oynayan Sarkozy'e kendi ülkesinde nanik yapan, Davos'ta İsrail Cumhurbaşkanı'na "Siz adam öldürmeyi iyi bilirsiniz" diyebilen lider, kim ne derse desin benim adamımdır.
Ben bu adamı seviyorum!
Sevmenin belki de en güzel şekli bu, sevmek zorunda olmadığın halde sevmek!
Adamım, senden hiçbir şey istemiyorum, hiçbir beklentim yok seni severken.
Sen ülkemi her zaman böyle temsil et, başka bir şey istersem namerdim.
Evet bugün adamımsın, yandaşım.
Ama senden daha iyisi gelirse ondan yana olacağımdan hiç kuşkun olmasın!