Zeki Oğuz
Vali Osman Aydın'a açık mektup
Vali Osman Aydın ile İl Çevre ve Orman Müdürü Nuri Kunt’a açık mektup
Valiliğe ve İl Çevre Orman Müdürlüğüne 5 Ekimde aşağıdaki yazıyı göndermiştim. Bugüne kadar her iki kurumdan bir yanıt alamadım. Önemli bulduğum konuyu okurlarımla paylaşmak istedim.
Konyalı bir yazar-araştırmacı olarak yıllardır Toros yaylalarını, köy-belde ve ilçelerini gezerim. Bu gezilerim sonucu edindiğim birikimi çeşitli kitaplarımda topladım.
Bu gezilerimde şehrimizin doğa ve tarih güzellikleri yanında insanlarını tanıdım. Bu insanlar çok büyük yoksunluklar altında yaşamalarına rağmen bir dilim ekmeklerini bile paylaşmayı severler. Toprak sorunları, su sorunları vardır, büyük bir bölümü maalesef açlık sınırının altında yaşarlar. Buna rağmen devlete, emniyet güçlerine olağanüstü bağlıdırlar.
Bütün bunlara karşılık yapılarında dağların verdiği bir mertlik vardır. Haklarına tecavüz edildiğini hissettikleri anda her şeyi göze alabilirler. Hapismiş, ölümmüş akıllarına bile gelmez.
Toroslarda sık gittiğim yerlerden biri de Bozkır Dereiçi Beldesi. Bu beldenin Buzyeri yaylasına gittiğimde insanları büyük bir sıkıntı içinde buldum. Anlattıklarına göre geçtiğimiz yıl eylül ayında Hadim Korualan beldesi, Dereiçi Beldesine haber vermeden onların yukarda andığım yayladaki suyu kullanageldikleri suyu vermemek için hemen harekete geçmiş. Hadim adliyesine başvurup durdurma kararı almışlar. İlkin durdurma kararı çıkmış ama nedense sonra bu karar kaldırılmış. Yaylada konuştuğum insanlarda adliyeye karşı büyük bir güvensizlik gördüm. “Bir Bozkır’a bağlı olduğumuz için hakkımız aranmıyor” diyorlardı. Yaylada anlattıklarına göre Dereiçi beldesinin minibüsü kurşunlanmış, kurşunlayanlar belli olduğu halde bir işlem yapılmamış. Yayladaki sürülerden mal götürülerek büyük miktarlarda cezalar kesilmiş.
Korualan belediyesi bir süre durduğu su götürme çalışmalarını yeniden başlatmış. Haliyle çok büyük bir tepki içinde Dereiçi insanları.
Bu yöre en güzel ormanlık alanlarımıza sahip bir yöre. Başıbozuk bir kanal açma çalışması ormanlık alanların tahribi anlamına gelir. Çevre ve Orman Müdürlüğümüzün bu konuda duyarlı olacağına inanıyorum.
Her iki tarafa da duyarlı bir yaklaşımla bu sorunun bir çözüme kavuşturulacağına inanıyorum. Konu savsaklandığı takdirde hiç istenmeyen sonuçlar doğurabilir.
Araştırmacı bir yazar olarak konuya duyarlı olacağınıza inanıyorum. Gereğini saygı ile arz ederim efendim.
Not: Meram Belediye Başkanımız Refik Tuzcuoğlu’nun babası Mehmet Tuzcuoğlu’nun vefatından derin üzüntü duydum. Merhuma Allah’tan rahmet, Tuzcuoğlu ailesine başsağlığı ve sabırlar temenni ederim…