Şehrimize yağmurlar yağıyor bugünlerde.
Sevin Okyayın şehrine de yağmış.
Yazısında yağmur şiirlerini anmış,
Sezai Karakoçtan da iki dizeyi sevgiyle almış.
Bugün o şiirin tümünü okusak, diyorum. Hattâ ezberlesek
Yağmur Duası
Ben geldim geleli açmadı gökler;
Ya ben bulutları anlamıyorum,
Ya bulutlar benden bir şeyler bekler.
Hayat bir ölümdür, aşk bir uçurum
Ben geldim geleli açmadı gökler.
Bir yağmur bilirim, bir de kaldırım:
Biri damla damla alnıma düşer;
Diğerinde durur göğe bakarım.
Ne şehir, ne deniz kokan gemiler:
Bir yağmur bilirim, bir de kaldırım.
Nedense aldanmış ilk gece annem,
Afsunlu bir gömlek giydirmiş bana.
İşte vuramadı gökler bana gem,
Dinmedi içimde kopan fırtına.
Nedense aldanmış ilk gece annem.
Biri çıkmış gibi boş bir mezardan,
Ortalıkta ölüm sessizliği var.
Bana ne geldiyse geldi yukardan,
Bana ne yaptıysa yaptı bulutlar,
Biri çıkmış gibi boş bir mezardan.
İyi ki bilmiyor kalabalıklar
Yağmura bakmayı cam arkasından,
İnsandan insana şükür ki fark var;
-Birine cennetse, birine zindan-
İyi ki bilmiyor kalabalıklar.
Yağmur duasına çıksaydık dostlar,
Bulutlar yarılır, hava açardı.
Şimdi ne ihtimal, ne de imkân var.
Göğe hükmetmekten kolay ne vardı,
Yağmur duasına çıksaydık dostlar!
Ben geldim geleli açmadı gökler;
Ya ben bulutları anlamıyorum,
Ya bulutlar benden bir şeyler bekler.
Hayat bir ölümdür, aşk bir uçurum;
Ben geldim geleli açmadı gökler.
(Gün Doğmadan, 2. Baskı, s.10-12,
Diriliş Yayınları, İstanbul, 2001)