Türkçemizde Yahudi kelimesi, hakaret ifadesidir. Birine Yahudi-çıfıt, demek hilekâr, münafık, pinti cimri demek olup ona hakaret demektir. Peki, neden bu kelime hakaret ifadesi olmuş. Çünkü Yahudiler, tarihte yapa geldikleri kötülüklerle çok kötü intibalar bırakmışlar zihinlerde.

Bir kere onlar peygamberlerine çektiren, peygamberlerini ve hakkı emreden davetçileri katleden lanetli kavimdir. O yahudilere: Şayet siz gerçekten inanıyor idiyseniz daha önce Allah'ın peygamberlerini neden öldürüyordunuz? deyiver. (2 Bakara 91)

Bir zaman Musa kavmine: Ey kavmim! Benim, Allah'ın size gönderdiği elçisi olduğumu bildiğiniz halde niçin beni incitiyorsunuz? demişti. Onlar yoldan sapınca, Allah da kalplerini saptırmıştı. Allah, fâsıklar topluluğunu doğru yola iletmez. (61 Saf 5)

Ey iman edenler! Siz de Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın. Nihayet Allah onu, dedikleri şeyden temize çıkardı. O, Allah yanında şerefli idi. (33 Ahzab 69)

Müminlere en acımasız düşman onlardır, hatta müşriklerden daha acımasızdır onlar müminlere karşı. Mekke müşriklerini müminlere karşı kışkırtan da onlardı. İnsanlar içerisinde iman edenlere düşmanlık bakımından en şiddetli olarak Yahudilerle şirk koşanları bulacaksın. (5 Maide 82)

Medine’yi fitne ve fesat yurduna getirmek isteyenler de Yahudilerden başkası değildi.

Medine’deki münafıkların çoğu Yahudi asıllı ve Yahudi yandaşı idiler.

Peygamberimize suikastlar düzenleyenler de onlardı.

Beni Nadir, Benî Kaynuka, Beni Kurayza Yahudileri son peygamberi en fazla uğraştıran kimselerdi. Bu yüzden olacak ki bir Yahudi kalesi olan Hayber’in fethi, Kur’ân’da büyük fetih olarak nitelendirilmiştir.

Kur’ân bize, Yahudileri tanıtır. Onların şerlerine karşı uyanık olalım, onlardan gelebilecek ihanet ve salvolar karşısında hayal kırıklığına uğramayalım diye. Zira tarih boyunca biz, onlara iyilik yaptıkça, onlar bize hep kötülük yapmış, ihanet etmiş ve arkadan hançerlemiş. Artık bugün önden, göz göre göre hançerleme cüretini de göstermekten çekinmiyorlar.

Şimdi Medine’nin ortalarında inen şu ayetleri bir kez daha okuyuverelim:

(Onlara) şöyle de: Ey kitap ehli! Yalnızca Allah'a, bize indirilene ve daha önce indirilene inandığımız için mi bizden hoşlanmıyorsunuz? Oysa çoğunuz yoldan çıkmış kimselersiniz.

De ki: Allah katında yeri bundan daha kötü olanı size haber vereyim mi? Allah'ın lânetlediği ve gazap ettiği, aralarından maymunlar, domuzlar ve tâğuta tapanlar çıkardığı kimseler. İşte bunlar, yeri (durumu) daha kötü olan ve doğru yoldan daha ziyade sapmış bulunanlardır.

Yanınıza inkârla girip yine inkârla çıktıkları halde size geldiklerinde «inandık» derler. Allah gizlediklerini daha iyi bilmektedir.

Onlardan birçoğunun günah, düşmanlık ve haram yemede yarıştıklarını görürsün. Yaptıkları ne kadar kötüdür!

Din adamları ve âlimleri onları, günah olan sözleri söylemekten ve haram yemekten menetselerdi ya! İşledikleri (fiiller) ne kötüdür!

Yahudiler, Allah'ın eli bağlıdır (sıkdır) , dediler. Hay dedikleri yüzünden elleri bağlanası ve lânet olasılar! Bilâkis, Allah'ın elleri açıktır, dilediği gibi verir. Andolsun ki sana Rabbinden indirilen, onlardan çoğunun azgınlığını ve küfrünü arttırır. Aralarına, kıyamete kadar (sürecek) düşmanlık ve kin soktuk. Ne zaman savaş için bir ateş yakmışlarsa (fitneyi uyandırmışlarsa) Allah onu söndürmüştür. Onlar yeryüzünde bozgunculuğa koşarlar; Allah ise bozguncuları sevmez. (5 Maide 59-64)

De ki: Ey yahudiler! Bütün insanlar değil de, yalnız, kendinizin Allah'ın dostları olduğunuzu iddia ediyorsanız, bunda da samimi iseniz, haydi ölümü temenni edin (bakalım)!

Ama onlar, önceden yaptıklarından dolayı ölümü asla temenni etmezler. Allah, zalimleri çok iyi bilir.

De ki: Sizin kendisinden kaçtığınız ölüm, muhakkak sizi bulacaktır. Sonra da görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size bütün yaptıklarınızı haber verecektir. (62 Cuma 6-8)

Ayetlerde dikkatimiz çeken bazı hususlar şunlardır:

Kur’ân, Yahudileri tahrif edilmiş Yahudilikten hak dine davet etmektedir.

Ayetler, onları gibi olmasınlar diye Müslümanları, Yahudileşme temayülüne karşı uyarmaktadır.

Yahudiler, Yüce Allah’a yakışıksız söz söylemekten ve O’na iftira etmekten, O’nun adına din uydurmaktan çekinmeyen kimselerdir.

Yahudiler, tarih boyunca peygamberlere eziyet etmiş, Hak davetin önünde problem olmuş kimselerdir.

Yahudiler, sürekli harp ateşini tutuşturan ve yeryüzünde bozgunculuk yapan kimselerdir.

Yahudiler, günah sözlerden ve haramlardan kaçınmayan kimselerdir.

Yahudiler, haram, günah ve haksızlıklara duyarsız kimselerdir.

Yahudilerin, kendilerini Allah’ın gözde kulları olduklarını iddia etmeleri kendi kuruntularından ibarettir.

Yahudiler, kendi aralarında da ayrılık gayrılık içerisindedirler. Onların güçlü görünmesi, Müslümanların zayıflığındandır.

Yahudiler, Müslümanlardan hoşlanmazlar, onların varlığını hazmedemezler.

Yahudiler, Ahirete hazırlıkları olmadığından ölümden son derece korkan insanlardır.