Yalan Dünya'nın yalan dünyaları
“Yalan Dünya” en güzel eleştiriyi kendi dünyasına yöneltiyor. Açılay, (Nihal Yalçın) başrol oyuncusu olarak, set çalışanlarının, ışıkçının, sesçinin, makyözün, kameramanın ismini bir türlü ezberleyemedi; hepsi aynı geliyormuş ona.
Kanal D’de yayınlanan, zaman zaman ünlülerin konuk olduğu Yalan Dünya, bu hafta Yavuz Seçkin’le, Ece Gürsel’i ağırladı. “Bugün Ne Giysem” ekibiyle çekilen bölümden, mizahi zekâsı daha yüksek sahneler izledik.
Çağatayparaya sıkışınca, ünlülerin taklit edildiği bir yarışmaya katıldı. Başka bir isimle Çağatay Koçtuğ’u taklit edecekti. Yavuz Seçkin’in ve Ece Gürselin içinde olduğu jüri, Çağatay’ı Çağatay’a benzetemedi; farklı buldular. “Olmaz”, “Olmadı” demeye adeta yemin etmiş yarışma jürilerinin fotoğrafı en başarılı şekilde yansıtıldı.
Gülse Birsel’e senaryo ödülü kazandıran Yalan Dünya’ya, Avrupa Yakası’ndan daha çok ısınamadım. Yalan Dünya’da karikatürize dozu fazla geliyor. Oyuncular arasındaki diyaloglar bazen monolog tadında; çok konuşup karşısındakini yoran insanlar misali. Ama Gönül Ülkü, Fisun Demirel, Altan Erkekli, Olgun Şimşek gibi usta tiyatrocular, hiçbir şey yapmasalar öyle dursalar zaten yeter. Hasibe Eren’e keşke başka bir rol yazılsaydı.
Emir’in, (Sarp Apak) kendinden daha zengin birini görünce, kapitalist düşmanı olması, Türk halkının üç D korkusu (deprem, demir levye, dede mezarı) iyi yakalanmış ayrıntılardı. Emir, yüz bin liralarla oynarken, milyon dolarlık adamları görünce fakir edebiyatına başladı. Çağatay (Hakan Meriçliler) para algımızla oynanmasına vurgu yaptı; milyonu, milyarı, milyon doları karıştırdı.
“Yalan Dünya” en güzel eleştiriyi kendi dünyasına yöneltiyor. Açılay, (Nihal Yalçın) başrol oyuncusu olarak, set çalışanlarının, ışıkçının, sesçinin, makyözün, kameramanın ismini bir türlü ezberleyemedi; hepsi aynı geliyormuş ona. Bu bana, eski Türk filmlerinde ünlülerin yerine şarkı söyleyen, onlarla, tanışmayan Belkıs Özener’i hatırlattı. Hiç biri kendilerine ses veren Türk sanat müziği sanatçısını merak etmemişler.
Beyazıt Öztürk bu bölümde rol imkanları arttığından olacak, iyi performans sergiledi Afife hanımın (Gönül Ülkü) yanında; yeri gelmişken, hiç sıkmayan sahneler Gönül Ülkü’lü oluyor; o da karikatürize bir karakter ama başka türlü oluyor oyunculuğu ya da başka bir duygu geçiriyor izleyiciye; biraz da Gazanfer Özcan’ı anıyoruzdur şahsında.