Prof. Dr. Ali Akpınar
Yeni Ramazan Mahyaları
Bir Osmanlı geleneği olan ve kelime olarak Farsça aylık, aya mahsus anlamına gelen mâhiyye kelimesinden Türkçe’ye geçen Mahya, Ramazan’da birden fazla minareli camilerde iki minare arasına kandillerle yazılan yazıya verilen addır. İlk mahyanın Sultanahmet Camiine 1617 yıllarında kurulduğu söylenir. Geçmişten günümüze mahyalara yazılagelen bazı özlü ifadeler şunlardır:
İnnâ Fetahnâ leke fethan mübînâ
Yâ Ğaniy
Yâ Ma’bûd
Yâ Kâfî
Yâ Şâfî
Yâ Kerîm
Mâşâallah
Tebârekallah
Bismillah
On bir Ayın Sultanı
Elveda
El-FirakHoş geldin Şehr-i Ramazan
Şefaat Yâ Rasulallah
Oruç tut, sıhhat bul ve benzeri.
Görüldüğü üzere mahyalar için seçilen bu cümlelerde Cenab-ı Hakk’ın isimleri ve Ramazan’a has ifadeler ağırlıktadır.
Biz bu yazımızda cami minarelerinden ziyada, beynimizin duvarlarına asmamız gereken ve sürekli düşünüp hatırlamamız gereken mahyalık birkaç cümleye dikkatlerinizi çekmek istiyoruz.
Ey oruç Tut Beni
Biz Orucu layıkıyla tutarsak, o da bizi tutar! Biz orucu şevkle tutarsak, oruç da bizi aşkla tutar, bizi istikamette tutar, kötülüklerden alıkoyarak bizi tutar,
Rabbimizin huzuruna yücelmek ve cennete bizi götürmek için elimizden tutar.
Ey Sultan Yönet Bizi
Sultan, yönetici demektir. Ramazan, on bir ayın sultanıdır. Yani o, on bir ayın yöneticisidir. Ramazanda kazandığımız güzellikler on bir ay bizi idare etmelidir. Bizler, Ramazan ruhunu on bir aya yaymalıyız.
Ramazanı Düzgün Geçenin Senesi Düzgün Geçer
Bu cümle Hz Aişe annemizin rivayet ettiği bir hadistir. Ramazan, Kur’ân ayıdır. Kur’ân’ın inmeye başladığı aydır. Buna göre Ramazan’da Kur’ân, ayet ayet, sure sure bizim hayatımıza inmelidir. Ramazan’da, Kur’ân ööngördüğü bir hayatı yaşamaya başlamalı ve bu ruhu bütün seneye yaymalıyız. Elbette Ramazan’ı Kur’ân’lı geçenin, o ayı düzgün geçmiş demektir. Ramazan’ı düzgün geçenin ise bütün senesi ve sonuçta bütün ömrü düzgün geçecek demektir.
Dünyası Ramazan Olanın Ahireti Bayram Olur
Dünya hayatı, Kur’ân ayı Ramazan’ın kontrolünde geçen kimse, Kur’ân’ı hayatına hâkim kılan kimsedir. Elbette böyle bir kimse, ahirette cennete girerek gerçek bayramı yaşayanlardan olacaktır.
Ramazan Bir Okuldur
Ramazan, insanı ruhen eğiten, bedenen dinlendiren bir okuldur. Ramazan Bayramı, bu okulu başarıyla bitirenlerin mezuniyet diplomalarını aldıkları gündür. Okul, bize hayat boyu lazım olacak şeyleri öğreten kurumdur. Asıl olan okulda örendiğimiz doğru ve faydalı bilgileri hayatımıza yansıtabilmektir. Yoksa okulda öğrenilen ve kazanılanlar okulda kalmamalıdır. Aynı şekilde Ramazan okulunun bize kazandırdığı güzellikler de Ramazan’dan sonraki hayatımızda bizimle beraber olmalıdır. Sözgelimi Ramazan okulunda elde ettiğimiz, ibadet etme bilinci namaz ve cemaate katılma şuuru, infak bilinci, Kur’ân’la olma ve dolma bilinci gibi güzellikler, Ramazan’dan sonra da devam etmelidir. İşte ancak o zaman, Ramazan okulunun başarılı öğrencilerinden olabiliriz.
İnfak, ahiret yatırımıdır
İnfâk, müslümanın sahip olduğu mal, makam, mansıp, güzel konuşma, güzel yazma, güzel ses gibi güzellikleri, meşru ölçüler içerisinde başkalarıyla paylaşmasıdır. İnfak, müminin en temel özelliğidir. İnfâk, zekatı da içine alan bir ibadettir. Evet, Allah için harcama, ahirette geri dönüşümü olan bir ameldir. Öldükten sonra insanın malından birlikte gidecek olan, infak ettikleridir. Bunun için, ne verirsen elinle, o gider seninle denilmiştir. Müslüman, imkân bulduğu her ay ve her zaman infak etmeye çalışmalıdır. Ancak, Ramazan ayında infakın sevap çarpanı çok fazladır.