Yiğit Bulut: Oyun bitti!

Yiğit Bulut: Oyun bitti!

17 Aralık'tan bugüne kadar geçen süreyi değerlendiren Yiğit Bulut, "Kirli yüzünüz, ikiyüzlülüğünüz, içerideki uzantılarınız ve parallel örgütlenmeleriniz ortaya çıktı! Oyun bitti!" dedi

Başbakanlık Başdanışmanı Yiğit Bulut son dönemde yaşanan siyasal ve toplumsal gelişmeler ile ekonomik durumu değerlendirdi.

17 Aralık operasyonuyla Türkiye'de siyaset ve toplum büyük bir kafa karışıklığı yaşamaya başladı. Gezi Parkı olaylarıyla sertleşen siyasi kutuplaşma 17 Aralık operasyonunun ardından çok daha keskin bir hal aldı. Son dönemde yaşanan siyasal ve toplumsal gelişmeler ile ekonomik durumuna ilişkin soruları Başbakanlık Başdanışmanı Yiğit Bulut Sabah için cevapladı.

17 Aralık ve sonrasında yaşananları göz önüne alırsak Türk ekonomisi bu operasyondan nasıl etkilendi?

Aslında olaya Gezi'den itibaren bakmak daha doğru.Gezi ile başlayan süreçte amacın ne olduğu arkasından gelenler ile şimdi çok daha açık ve net. Türkiye'nin çıktığı yoldan rahatsız olanlar ve içeride elimizden çıkıyor aman gidiyor diye düşünenler birlikte planladıkları bir yapıyı ve süreci harekete geçirdiler.Bakış açıları aynen şöyleydi; Türkiye yeni bir 10 yıllık döneme girerken bu dönemde Erdoğan'ın yönetmediği bir Türkiye yani ESKİ TÜRKİYE olmalı.Bunu düşünmelerinin de altında yatan sebep net; Erdoğan başladığını bitirebilir ve 2023'e bu yolda devam ederse Türkiye iç ve dış dinamiklerin kontrolünden tamamen çıkacak ve YENİ BÜYÜK TÜRKİYE hayata geçecek… Ekonomiye gelince. Aslında rakamlar herseyi söylüyor; 80 yılda 230 milyar dolar ve 11 yılda üstüne konan 600 milyar dolar. Bu noktada akla şu soru geliyor; 80 yılda neden 230 milyar dolar? Cevap sizin de bildiğiniz gibi zor değil; 80 yıl boyunca özellikle 1946 devalüasyonu sonrası dış odaklar ve içeride yerleştirdikleri YERLEŞİK DÜZEN eline geçerek küçük, kavruk, ONLARIN elinde bir Türkiye gerçeği var. 230 milyar dolar kağıt üstünde görünen ve bir 230 da bu 5000 gerçek ve tüzel kişinin her yıl çaldığı varlığımız var. 2003 sonrası büyüme sadece BÜYÜME merkezli değil, çalınan, 5000 gerçek-tüzel kişi tarafından daha sahaya inmeden cebe inen bu miktarın çalınması önlenince ortaya bugün gördüğümüz 800 milyar doların üstündeki rakam çıkıyor. Gezi ve 17 Aralık sonrasına gelince… Ekonomi daha çok FED'in politika değiştirmesinden etkilendi. Eğer FED ile aynı döneme gelmeseydi bu zorbaca denemeler bugün gördüğümüz sınırlı etkiyi dahi yapamazdı. Daha açık yazayım; bugün bu YAPI'nın yani YERLEŞİK DÜZEN-EFENDİLERi ve taşeronları olan PARALEL ÖRGÜTLERİN, Türkiye'de ne siyasi, ne de ekonomik operasyon yapmaları artık söz konusu bile değil.

PATRONLAR HALKBANK 'I UCUZA ALMAK İÇİN TEHDİT ETTİ

17 Aralık operasyonunda Halkbank'ın da kurumsal olarak hedef olduğuna yönelik iddialar vardı. Bugün itibariyle baktığınızda Halkbank, bu sürecin neresinde yer alıyor?

Bu ülkede Halkbank'ı bana satacaksın hem de en fazla 2 milyar dolara diyerek hükümetleri tehdit eden patronlar biliyorum ben. 2003 sonrasında ne oldu? Kamu varlıkları öncesinde yok pahasına bu adamlara satılırken, KAMU VARLIĞIYLA YERLEŞİK DÜZEN fonlanırken, 2003 sonrasında bu kirli çark tamamen kırıldı ve KAMU VARLIKLARI gerek özelleştirme gerekse HALKA ARZ yoluyla gerçek değerlerine ulaşmaya başladılar. Bir örnek vereyim; arşivlere bakın, bugün HÜKÜMETE en çok saldıran gazetelerin geçmiş sayfalarında THY ve HALKBANK en fazla iki milyar dolar eder diye analizler var. Neden bu küçültme? Oraları da UCUZ almak, kapatmak için… Halkbank'ın son süreçte operasyona maruz kalmasına gelince. Bakın Milli Misak sınırları içinde olan Kuzey Irak petrol bölgeleri yabancı ve içerideki taşeron oyunları ile dışarıda kaldı. Bugün yaşanan BÜYÜK BARIŞ SÜRECİ ile bu bölgenin petrol ve gazı yapılan anlaşmalar ile yeniden Türkiye ile entegre oluyor. Halkbank da ortaya çıkan bu yapının en önemli aktörlerinden biri. Ödemeler buradan geçecek ve halka açık olan Halkbank dünyanın en önemli, en güçlü bankalarından biri haline gelecek… Olaya bu açıdan bakınca; hisseleri halka açılmış, halkın ortak olduğu onmilyarlarca dolar piyasa değerine ulaşan bir kamu bankası. Var mı AB'de örneği? YOK! Şimdi dönüp herkes birkez daha düşünsün HALKBANK neden yok edilmek, parçalanmak istendi. Ben Halkbank'ın gelişme potansiyeli, Kuzey Irak denklemi ve halka açılma modeli ile Avrupa'nın en iyi bankalarından biri olacağına inanıyorum. Şimdi soralım; 2 milyar dolara bize satacaksın diyen içerideki TAŞERONLAR ve efendileri buna izin verirler mi? Yoksa taşeron paralel yapılanmalar ile bunu yok etmek mi isterler? Takdir Türk halkının…

"TÜRKİYE AYAĞA KALKARSA ORTADOĞU DA KALKAR"

Son yıllarda ortaya konulan enerji ve savunma sanayi projelerinin, Türkiye'yi uluslararası arenada hedef haline getirdiğini söylebilir miyiz? Akdeniz'de savaş gemileri yüzdüren, bir asır sonra Ümit Burnu'nu geçen Türkiye'ye yurtdışından nasıl bakılıyor?

Bakın Türkiye ayağa kalkarsa ORTADOĞU ayağa kalkar… Türkiye silkinirse ORTA ASYA durur, Balkanlar doğrulur, Afrika kendini bulur.Türkiye daha doğrusu bu coğrafya 1699'dan beri BATI emperyalizmi ve onların içimize soktuğu taşeronlarının kontrolünde. Ayağa kalktığımız dönemler oldu hemen arkasından çeşitli oyunlarla yere tekrar çalındık. Ve en son Cumhuriyeti kurduktan sonra yeniden içimize sızarak BİZİ KONTROL ALTINA ALDILAR, en önemlisi OSMANLI'yı yıkarak KESTİKLERİ KAFA İLE VÜCUDUN birleşmesinin önünü kestiler. Bugün yapılan KAFA ile GÖVDEYİ birleştirmek ve 1699'da başlayan süreci tersine çevirmek… BÜYÜK TÜRKİYE ortaya çıkıyor, üreten, gelişen ve gövdesine sahip çıkarak BÜTÜN COĞRAFYASI ile birlikte ayağa kalkan bir yapı. Emperyal ama emperyalist değil. Kendi savunma endüstrisi olan, kendi kullandığını kendi üreten ve coğrafyasını her anlamda destekleyen bir Türkiye. Sizce bunu isterler mi?

Ukrayna'da yaşanan süreçle, 17 Aralık operasyonu arasında benzerlik olduğunu düşünüyor musunuz?

Kesinlikle aynı model orada da denendi ve malesef başarılı oldu. Ben sandık harici devrilen bir iktidarın gidişini destekleyenleri hiçbir zaman anlamadım ve anlayamam. Ukrayna AB'nin eline geçti iyi oldu diyenler var. Böyle geçme olmaz olsun. Demokrasi harici yöntemlerle bu oluyorsa ve destekleniyorsa bunu anlamak ve anlamlandırmak mümkün değil.

"TÜRKİYE HEDEF ULAŞACAK"

Gelişmekte olan ülkelerde geçen yıldan başlayarak yaşanan siyasi ve ekonomik çalkantılarla, Türkiye'de yaşanan Gezi ve 17 Aralık süreci arasında paralellik kuruyor musunuz?

Dünya YENİ BİR DÜZEN ve DİYALEKTİK YAPI'ya geçiyor daha doğrusu DÜNYA DENKLEMİ yeniden yazılıyor. Bu süreçte Türkiye'nin ve bazı ülkelerin bu denklemde ESAS BİLEŞEN olmaması için ellerinden geleni yapanlar ve onların uzantıları var. Olaya bu açıdan bakınca GÜÇLÜ olabilecek ülkelerde oynanan oyun çok açık ve aslında tek kelime ile MİDE BULANDIRICI. Asıl sorun ise içeriden bunu destekleyenler ve bu ülkenin çocuğu dediklerimizin bu kirli oyunu onlarla birlikte oynalamaları! Fakat bir gerçek var; ne yaparlarsa yapsınlar ARTIK BOŞ! Türkiye yola çıktı ve hedefe varacak!

"İHANETİN BEDELİNİ HALK SORACAK"

Medyanın yaşadığımız süreçte verdiği sınavı yorumlar mısınız?

Türkiye'de medyanın bir bölümünden hiçbir şey beklemeyin. Sermaye yapılarına bakarsanız zaten yüzde 70'inin BU OYUNU KURAN YABANCI ülkelerin elinde olduğunu görürsünüz. Buradakiler sadece taşeron ve günü geldiğinde kullanılmak üzere beslenen kişiler. Medyanın bir bölümü özellikle MALUM MEDYA efendilerinden aldığı emirlerle MİLLİ İRADE'ye, devlete, hükümete resmen silah çekti. Bu günler geçecek ve İHANET'in bedelini bu HALK SORACAK, kimsenin şüphesi olmasın!

30 Mart yerel seçimlerinde nasıl bir tablo bekliyorsunuz? Yerel seçimlerin ardından piyasalarda neler yaşanacak?

30 Mart seçimlerinde TÜRKİYE üstünde oyun oynayanların hüsrana uğrayacaklarını ve belleri kırılmasına rağmen iki seçim daha ülkemiz üstünde kirli emellerine ulaşmak için çabalamaya devam edeceklerini düşünüyorum. Onlara bir çift son sözüm var; OYUN BİTTİ, kirli yüzünüz, ikiyüzlülüğünüz, içerideki uzantılarınız ve parallel örgütlenmeleriniz ortaya çıktı! OYUN BİTTİ !