Hürriyet yazarı Yılmaz Özdil uzun bir mola verdikten sonra okurlarıyla buluştu. Gündemin yoğunluğunu yazısına yansıtan Özdil, Şike soruşturması, Deniz Feneri davası, Silvan çatışması, yeni bakanlar kurulu, panpiş hareketi gibi gündemdeki bütün konulara değindiği yazısında hem dalgasını geçiyor hem eleştirilerini sıralıyor...

Yılmaz Özdil "Tem'muz cumhuriyeti" başlıklı yazısında 'Malum, araziydim.  Bi özet geçeyim.' diyerek söze başlıyor ve şöyle decam ediyor:

“61”inci

hükümet kuruldu.
Plaka itibariyle...
Trabzonspor
hükümeti.
¡
İlk icraat?
Aziz Yıldırım içeri!
¡
Rize Atatürk Stadı yıkıldı, Atatürk’süz stadın açılışını Fenerbahçe’yle yaptılar. Kayseri Atatürk Stadı yıkıldı, Atatürk’süz stadın açılışını Fenerbahçe’yle yaptılar. Başbakanımız Suriye’deki Halep Stadı’nı Fenerbahçe’yle açtı. Fenerbahçe tribünlerinde adam gibi adam Tayyip Erdoğan pankartı açıldı. Maliye Bakanımızın gönlü olsun diye Fenerbahçe Batmanspor’la maç yaptı. Fenerbahçe yöneticileri göze girmek için Siirt’e baraj temeli attı.
¡

Netice?
E müstahak haliyle...
¡
Aziz milletimize “susma sustukça sıra sana gelecek” diyorduk, anlamıyorlardı, “bir gün herkes Fenerbahçeli olacak” diyelim, belki anlarlar aziz’im.
¡
(UEFA’nın Fenerasyon’u İsviçre’ye çağırmasından ziyade, NATO komutanının apar topar Türkiye’ye gelmesini önemsemek lazım... NATO generallerinin içeri tıkılmasına ses çıkarmadılar ama, NATO müteahhitleri içeri tıkılınca endişelenmiştir adamlar!)
¡
(Şaka bir yana, helikopter ihalesi bu işin düğümüdür... Yakında takke düşer, kel görünür.)
¡

Bu arada, mütedeyyin topçu İbrahim Akın’ın cinci hoca lakaplı imama telefon edip, “şike parasını cebe indirmem caiz mi?” diye fetva sorduğu, imamın da “sevaptır oğlum, indir” dediği ortaya çıktı... Belki kafanıza takılmış olabilir, neden imama sordu?
¡

Birincisi, İbrahim’in takım ambleminde “cami” var. İmama sormasın da kime sorsun?
¡
İkincisi... “Şike” Fransızca kökenli bi kelime. “Futbol, gol” İngilizce’den alıntı. “Libero” İtalyanca’dan. “Hakem” ise, Arapça’dan araklama! Dolayısıyla, en doğrusunu yapmış, hayırlara vesile olması için, nasıl karar vermesi gerektiğini “ulema”ya sormuş.
¡
(Parayı anladık da, niye yarış atı almış diye merak ediyorsanız... Başka isim kalmamış gibi, şeyhülislam Veliefendi’yi hipodrom yaparsanız, mütedeyyin şikecinin avanta beygir yarıştırmasının neresi acayiptir birader? Penaltıyı dışarı atıp, jokeyi de istemediğine şükredin.)
¡

Öte yandan, Keriz Feneri’ne sürpriz operasyon yapıldı. İki tahminim var... Ya, işi azıtıp, yanlışlıkla takunyalı polisleri de dolandırmaya kalktılar. Ya da, savcılıktaki Fenerbahçe dosyası karıştı, o da Fener bu da Fener diye Keriz Feneri’ne de giriştiler. Başka türlü dokunmaları mümkün değil çünkü... Sen dua et, Fener Patriği’ni tutuklamasınlar!
¡

Cumhuriyet “Halt” Partisi’nin tükürük yalama meselesine gelince.
¡
Mebus rozeti takarken ne demişti Hurşit Güneş? “İlginç bi şey yapıcaz, birbirimize takıcaz, ben Haydar Bey’e takıcam, Haydar Bey Mehmet Bey’e takıcak, Mehmet Bey de bana takıcak” demişti... Sonra n’aaptılar? “Omurgasızlar” diyen Başbakan’a altın kemer taktılar.
¡

Başbakan, yağlı güreşçi.
Bunlar, yağcı güreşçi.
¡
Hapse tıkılmamı isteyen avukatı genel başkan yardımcısı yaptılar diyorum, siz hâlâ bu CHP’nin hapisten gazeteci çıkaracağına inanıyorsunuz...

Ben daha ne diyeyim ki?
¡
Hapis demişken... Apo özerklik ilan etti. Hükümetimiz ise “rejim”i korumak için, “diyet programı” açıkladı. Şişmanlıkla mücadele var, terörle mücadele yok! Bu kapsamda, 120 kilo civarında olan Vecdi Gönül kızağa çekildi, 85 kiloluk biri Savunma Bakanı yapıldı.

Yazının tamamı için