Zaman, Altaylı'ya nasıl cevap verdi
Habertürk'ün eline geçmeyen 49 sayfalık bilirkişi raporunu haber yapan Zaman'a Altaylı'nın 'İmam'ın Ordusu Zaman'da var mı?' sorusu polemik oldu.
Ahmet Şık'ın 'İmam'ın Ordusu' adlı kitabın kopyasının Zaman gazetesinde olduğunu iddia eden Altaylı'ya cevap gecikmedi. Oda TV baskını ile geçirilen Ulusal Medya 2010 Planı ile 49 sayfalık bilirkişi inceleme raporunu karşılaştırdıklarını açıklayan Zaman, "Altaylı, Habertürk'ün ayıbını neden Zaman'a soruyor?" diye sordu.
Habartürk'ün gazeteciliğini masaya yatıran Zaman gazetesi, Altaylı'nın diline doladığı ve bugünkü köşesinde bahsettiği haberin kaynağını nasıl elde ettiklerini yazdı:
Polis Zaman'ı basar mı?
Fatih Altaylı bugünkü köşesinde yazdı: "Bu haberi okuyunca anladım ki, İmamın Ordusu adlı henüz yayınlanmamış kitabın bir kopyası Zaman Gazetesi'nde mevcut. Mevcut olmalı ki, Oda TV'de ele geçirilen belgelerle kitabın bire bir örtüştüğünü görüp bize duyurabilmişler.
Acaba yarın savcılar Zaman Gazetesi'ne de bir baskın yapıp oradaki kopyayı da arayacaklar mı?
Zaman'ın Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı dostumdan rica ediyorum, ellerindeki kopyadan bir kopya da bana yollayabilir mi? Şu kitapta basılmadan imhayı gerektirecek ne var gerçekten çok merak ediyorum."
"Polisin, aramalarda ele geçirdiği kitap taslaklarına ilişkin yaptırdığı bilirkişi incelemesi de internette mevcut. Televizyonlara yorum yapmaya çıkan herkesin hukuki sorumluluktan kurtulmak için'49 sayfalık rapor yanımda' peşrevini çektiği dokümandan bahsediyorum. İşte o raporda kitap nüshaları arasındaki pasajlar satır satır karşılaştırılmış. Benzerlikler, eklenenler, çıkarılanlar sayfa numaraları verilerek rapor edilmiş.
Yani Zaman gazetecilik yapmış. Ulusal Medya 2010 Planı ile 49 sayfalık bilirkişi inceleme raporunu karşılaştırmış.
Mesele bu kadar basit. Fazla uzatmaya gerek yok.
Bu arada Altaylı yazısının sonunda Genel Yayın Yönetmeniz Ekrem Dumanlı'dan taslağın bir kopyasını rica etmiş. Dediğimiz gibi, elimizde kitap taslağı yok ama arzu ederse bilirkişi raporuna Google'dan ulaşabilir.
Anlaşılıyor ki, herkesin elinde olan bu rapor Habertürk'e uğramamış. Bu da Habertürk'ün habercilik zaafı olsa gerek.
Noktayı koymadan Fatih Altaylı'nın makalesininin ilk ve son paragrafında dile getirdiği merakını da giderelim. 'Savcılar, harıl harıl kitabın kopyasını arıyor. Bulup tamamını imha etmek niyetindeler. Acaba içinde ne var?' diyor kendileri.
Tavsiyemiz şu olsun:
Mahkemenin 'kuvvetli delil' olarak nitelendirdiği taslağı imha etmek kimin haddine.
Biraz daha sabırlı olunursa kitap taslağını bizzat savcılık basacak zaten.
İddianame çıktığında bir değil muhtelif nüshalarını da okuyacağız. O zaman 'operasyon' daha net anlaşılacak."