Bu millet bu hükümetten ne bekliyor? Öncelikle yeni bir anayasa bekliyor, sonrada “zina yasasını” bekliyor, yani zina yapan erkeğin ve kadının en az altı ayla iki sene arasında hapsedilmesinin yasalaştırmasını bekliyor. Bana göre bu yasa anayasa değişikliği kadar önemli. Çünkü bu konuda çok büyük sıkıntı var. Zinanın suç olmaktan çıkarılmasından sonra bu millet ve bu milletin güvenlik kuvvetleri çaresizlik içerisinde ne yapacağını bilmeyen şaşkın tavuk gibi.

TBMM Genel Kurulu önümüzdeki günlerde bu konuyu gündeme getirirde, böyle bir yasa kanunlaşırsa, yıllardır devam eden bu iktidarın görüş ve düşüncesinin tam tersi olan bir ucubeden de bu millet kurtulmuş olur. ‘‘zina cezası’’ konusundaki çelişkimiz de son bulur.

Gündeme getirilmesi gereken kanuna göre ‘‘zina yapan kadınla beraber erkeğin de hapsedilmesi’’ hakkında olmalıdır ki, bu iktidara yakışır bir hal alsın. Bizim teklifimiz “Zina yapanlar, erkek ya da kadın en az altı ayla iki sene arasında hapiste kalmalıdır” şeklindedir

Bu yazdıklarıma bazıları her nedense karşı çıkacaklar. Laiklikten ya da çağdaşlıktan dem vuracaklar sonrada ‘‘Zina kanuni değil, ahlâki bir suçtur; medeni ülkelerde sadece boşanma sebebi sayılır” gibisinden sözler edecekler.

Ben, bu itirazların zina cezaları konusunda, bazılarının geçmişi ve çağdaş dedikleri dünyayı bilmemelerine, bazılarının da art niyetli olmalarına bağlıyorum... Geçmiş derken sadece bizim geçmişimizden bahsetmiyorum hem bizim hem de çağdaş dünyanın geçmişinden bahsediyorum.

Aslında yukarıda teklif ettiğimiz cezalar bence çok az ve geleneklerimize de aykırı.. Özellikle Konya Milletvekillerimize böyle bir kanunu gündeme getirmeleri için ilham kaynağı olması dileğiyle eski zina cezalarını hatırlatmak istiyorum

Eğer bir kimse karısını bir başka erkekle ilişkide bulunurken yakalasa ve her ikisini de öldürse o kimse yargılanmaz, diyet istenmez, günah işledi diye cezalandırılmaz (Kanuni Süleyman'ın Zülkadir Kanunnamesi, madde:13).

Avrata ve kıza tecavüz edenin içmeği (erkeklik organı) kesile. Kıza ve avrata zorla nikâh ettiren cebren boşatıla, adamın sakalı kesile ve iyice bir dövüle. Avratla yakalanan idam edile (İkinci Bayezid'in Umumi Kanunnamesi, madde:26).

Zina yapanın taşlanmasının yani ‘‘Recm’’ edilmesinin şeriat emri olduğunun söylenmesine rağmen, bu ceza 600 senelik Osmanlı tarihinde sadece bir defa, 1680'de uygulanır. Aksaraylı Abdullah Çelebi'nin bir Yahudi delikanlısıyla basılan karısı Sultanahmet Meydanı'nda taşlanarak idam edilir...

Yukarıdaki cezalardan bahsettikten sonra Geçen günlerde seyrettiğim Muhteşem rezalet isimli dizideki saçmalıklar aklıma geldi. Neydi bu saçmalık? PADİŞAHIN EVLİ KADINLA AŞK YAŞAMASI.

Peki Padişah evli bir kadınla Aşk yaşayabilir mi? Hemen cevap verelim Kesinlikle yaşayamaz. Malum dizi de Eski Devlet Bakanlarımızdan birinin kızı aniden Kastilya Prensesi Isabella olarak diziye girdi, Bizim senaristler, Kanuni ile Isabella'ya aşk yaşatmaya başladılar. Bu olaydan sonra bir padişahın evli bir kadın ile aşk yaşaması hem geleneklerimize hem de dinimize aykırı olduğunu belki on defa mail yoluyla binlerce duyarlı insan gibi bende tarihi bilgi yoksunlarına ilettim.

Sonrada Tepkilere dayanamadılar, Senaryoda evli Isabella. Son anda nişanlı Isabella oldu da işi kurtardıklarını zannettiler. Bakalım bundan sonra reyting uğruna Kanuni'ye daha hangi yanlışları yaptıracaklar.

Daha sonra Ortaçağda ki Avrupa’dan bahsetmek istiyorum. Kiliseye göre zinanın cezası çok ağırdır. Mezopotamya da ise, Hammurabi Kanunlarına göre bir kıza tecavüz eden ya da bir kadınla zina yapan erkek ölüm cezasına çarptırılıyordu. Talion yasası

Modern Hukuk; Almanya ve Avusturya bu konuda oldukça sert bir tutum takınmışlardır. 1794 tarihli Prusya kanunu ve 1803 tarihli Avusturya Ceza Kanunu ile orta çağa benzer bir cezalandırma sistemi getirmişlerdir. Amerika’da her eyaletin kendi özel kanunları vardır Bir eyalette suç olmayan bir eylem diğer eyalette ölüm cezası verilebiliyor.

 “Sorulması gereken soru, Zinayı cezalandıran hükmün, aile kurumunun işlerliğine katkısı olup olmadığıdır.

Yazıma başlarken zina yapan erkeğin ve kadının en az altı ayla iki sene arasında hapsedilmesini yasalaştırmasını teklif etmiştim. bu teklifimin daha iyi anlaşılabilmesi için bir soru, ve bu soruya hukukçuların vereceği cevap ile yazımı tamamlamak istiyorum.

Bir bayanın sorusu; Ben evimde, otelde bana gelen her erkekle beraber oluyorum. Bir erkeğin sorusu; Kız arkadaşım. Arada sırada gelip benimle kalıyor, komşular bundan rahatsızmış, polise şikayet ederlerse polis bize ne yapabilir? Polis evimize girebilir mi? Bizim yaptığımız zina suçu mu?

Cevap: Şimdi duymayanlar duysun okumayanlar okusun. Zina evli eşlerden birinin, bir başkası ile ilişki yaşamasıdır. Dolayısı ile zaten bekar iki insanın yaşadığı ilişki zina kapsamına girmez. Evinde ya da Otelde yapılanlarda aynıdır. Kaldı ki ülkemizde zina bir suç değildir, sadece aldatılan eşe boşanma davası açma hakkı verir. Komşularınız ancak ahlaka aykırı tutumlarınızdan ötürü şikayetçi olabilirler ki, iki bekar insanın nikahsız olarak beraber kalmaları da şikayet konusu yapılamaz. Çünkü ahlaka aykırı suçlar içerisinde yer almaz…