Bu yazı Altan kardeşleri şoke edecek!

Bu yazı Altan kardeşleri şoke edecek!

Liberaller ile AK Parti'nin yolları ayrıldı mı? Bu yazıyı okuyunca sorunun şekli değişecek.

Liberaller ile AK Parti'nin yolları ayrıldı mı?
Mehmet Altan'ın Star'dan kovulması ve sonrasın iktidara topyekün savaş açması ne manaya geliyor?
Ahmet Altan'ın "yardakçı" yazısı ile helallik devri bitti mi?
AK Parti ile liberaller köprüleri attı mı?

Sabah'ın "liberal" başyazarı Mehmet Barlas'ın yazısını okuyunca şaşıracaksınız!
Çünkü ortadaki tablo sandığımızdan çok farklı...
Liberaller ile AK Parti'nin değil ama bazı "küskün ve memnuniyetsiz" liberaller ile yollar ayrılmış görünüyor.
Dahası da var...
Liberal Mehmet Barlas bu yazı ile adeta "egolarının şişikliğine liberal görüşü kurban ediyorlar" dediği liberal Altan kardeşler ile "yol ayrılığını" ilan ediyor...

İşte günün bomba yazısı

"Yaşadığımız yıllarda AK Parti iktidarına ve Başbakan Erdoğan'ın temsil ettiği siyasal oluşuma başından beri karşı olan "Beyaz Türk"lerin gazete köşelerine yansıyan öfkeleri ve hatta nefretleri zaten var. Buna karşı kendilerini "Liberal" olarak gören bağımsız aydınlar, AK Parti iktidarının sivilleşme çabalarına ve Kürt realitesine ilişkin açılımlarına destek vermekteydiler.

TATMİNSİZLER SAFINA GEÇTİLER

Son dönemde ise bu aydınlardan bazılarının da mutsuzlar ve tatminsizler safına geçtikleri, AK Parti'nin demokratik açılımlarını yetersiz buldukları gözlemleniyor.
Bu çerçevede seslendirilen bazı eleştirilerin nezaket dozunu aştığı ve hatta Başbakan'ın açtığı hakaret davalarına konu oldukları da bir gerçek.

Bu tabloyu "Liberallerle AK Parti'nin yolları ayrıldı" biçiminde yorumlamak gibi bir yanılgıya düşülmemeli. Birincisi Türk siyasetinde "Liberaller" diye nitelenebilecek örgütlü, disiplinli, birbirleri ile aynı programı paylaşan siyasal bir topluluk yok.

AK PARTİYİ İKTİDARA LİBERALLER GETİRMEDİ

İkincisi ne AK Parti'nin kuruluşunda, ne de iktidara gelişinde liberal aydınların fazla katkısı oldu. Yani bir bölüm aydının mutsuzluğunu "Yol ayrımı" olarak nitelemek yanılgıdır.

"Liberal Demokrat" dünya görüşü, mutlu veya mutsuz aydınlar olmasa da, sade bu iktidarın değil kim Türkiye'yi yönetirse yönetsin hepsinin yol göstericisi olacaktır. Bireyin devlet karşısında eşit kılındığı, hukukun üstün olduğu, temel hak ve özgürlüklerin kutsandığı, her alanda haklı rekabetin egemen olduğu bir düzen, Türkiye'nin yeni "Kızıl Elma"sıdır.

EGOLARI ŞİŞTİ

Bu dünya görüşü seçmen katında oy getirmese de, tüm seçmenlerin yaşamlarını çağa taşıyacak ilkeleri içermektedir.
Burada kendilerini "Mutsuz Liberal" olarak görenler bu dünya görüşünü sadece kendilerinin temsil ettiği iddiası ile ortaya çıkıp, egolarının şişkinliğine Liberal Demokrat dünya görüşünü kurban etmemelidirler. Çünkü sonunda AK Partililer de "Bu dünya görüşü oy mu getirir ki" yanılgısına düşebilirler.

Yazının tamamı için tıklayın