Memleketi Kurtaran Adam

Memleketi Kurtaran Adam

Demlenelim efendim...

20 yıl kadar önce piyasada bir bant tiyatrosu vardı. Henüz CD’ler yaygın kullanılmadığı için eski usul kasetle on binlerce satıldığını zannediyorum ‘Eyvah İrtica’ isimli bant tiyatrosunun. İçerisinde bol gırgır şamata da olan, ama çokça düşündüren bu kaseti defalarca dinlemişimdir. Her seferinde de etkilenmişimdir. Şimdilerde o tür çalışmalar yapılamıyor...

Eyvah İrtica’nın içinde bir mahkeme bölümü vardı. Bir öğretmeni tutup kolundan getirmişler hâkimin karşısına, savcı kendisinden bir cani olarak bahsederken, zavallı öğretmen bir türlü suçunun ne olduğunu öğrenemiyor. “Bir diyeceğin var mı?” diye soruluyor öğretmene, “suçumun ne olduğunu merak ediyorum” demesiyle hakimden azarı işitip susturuluyor...

Uzun uzun mahkeme prosedürleri yerine getiriliyor, sıra şahitlere geliyor. Savcı hakime, “Efendim şahitler dinlensin” diyor, hakim “Tabi tabi savcı bey ne demek dinlensinler, yorgundurlar onlar şimdi” diyor...

Dinleyenleri bile çileden çıkarırcasına ve ısrarla cezası önceden verilmiş öğretmenimiz suçunun ne olduğunu tam olarak öğrenemeden zindana doğru yollanıyor...

Öğretmenin suçu, öğrencilere Allah’tan, İslam’dan bahsetmek...

Öldükten sonra tekrar dirileceğimizi ve bu dünyada yapıp ettiklerimizin hesabını vereceğimizi öğrencilere anlatmak her öğretmenin görevi olmalı aslında. Onların iyi ve ahlaklı birer insanlar olmasına katkıda bulunmak yani...

Biliyor musunuz, aynı suçu(!) bugün işlesin bir öğretmen yine başına gelmedik kalmaz...

Aradan geçen 20 yıla ve alınan onca yola rağmen bugün bir arpa boyu yol alamamış isek, bunun sorumlusu Allah’tan korkan ve korkmayı öğreten öğretmen değil, bilakis Allah’tan korkmayan ve kuldan hiç utanmayanlar yüzündendir...

...

Geçenlerde Konya merkezde bir okulumuzun müdür muavini ehbabım anlattı. Girdiği bir ilköğretim sınıfında duvarda sol görüşlü bir sendikanın takvimini görmüş. Tabi amir pozisyonda olduğu için indirtmiş. İktidarda sol görüşlü bir parti olsaydı ne olacaktı? İlkokullarımızın panolarında, sınıflarda sol sendikaların takvimleri, broşürleri mi dolaşacaktı?

Sağ görüşlü bir sendikanın takvimi asılsa bir sınıfa, cep telefonuyla çekip fotoğrafını hemen ulusalcı medyaya postalayacak bir ‘eğitimci’ olurdu orda...

Öyle ya onlar vatanımızın gerçek sahipleri. Diğerleri ise nereden türediği belli olmayanlar gurubu. Her ne kadar sayıları az da olsa ellerinde hazır tuttukları çağdaşlık maskesiyle yaparlar yapacaklarını...

Türkiye Arnavutluk olmuş umurlarında mı?

AB’ye zaten karşılar. Kim takar onları...

Öyleyse bu akşamda demlenelim...

Demlenelim de unutalım öleceğimizi. Öldükten sonra hesap vereceğimizi...

Unutalım gitsin, demlenelim efendim...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum