YÜZ YIL ÖNCESİ KONYA

GÖNÜL PENCEREMDEN

Bir önceki yazımızda GARİPLER Mahallesinde kalmıştık. Devam ediyoruz. Neden Garipler. ?Tarihi kalıntılar var. Kaynak kitaplar yardımcımız. Bu günlerde de yaşandığı gibi geçmiş yıllarda da yaşanmış olan olayların, hatta işlenen cinayetlerin tatlı tarafı yoktur. Her yönü ile acı, ıstırap, sıkıntı var. Fakat ne çare yaşanmış ve Tarih kitaplarına geçmiş bir kere. Sırası geldikçe izaha çalışacağız. .

Konya’nın o tarihlerde batı yönündeki o sahada kardeş kanı akıtılarak kanlı bir savaş cereyan etmiştir. Padişah Yıldırım Bayazit zamanında Devlete baş kaldıran devamlı problemler yaratan KARAMAN OĞULLARI beyi, Alaaddin ile Osmanlı ordularının arasında cereyan eden bir savaşın acı öyküsünü dile getireceğiz.

Kardeş kanının sel olup aktığı bu savaştan sonra Osmanlı Ordusu savaş galibidir. Karaman Oğulları beyi Alaaddin esir düşmüştür. Bu zat ayni zamanda Yıldırım Bayazid’in kız kardeşinin kocasıdır. Saltanatın da eniştesi…

Cereyan eden bu kanlı savaşın neticesi alınır alınmaz o günün akşamı kız kardeşi izin alır ve Hünkarın bulunduğu Çadıra girer. Her iki taraf da çaresiz bitkin ve hüzünlüdür. Kucağında getirdiği taze bebeği ile yaşlı gözleri ile boynu bükük, titreyen sesi ile kocası Alaaddın’in affını beklemektedir.

KİMİNE YELEK GİYDİREN KİMİNE KELEK YEDİREN zalim Felek, o anda devrede. Gider hünkarın eteğine kapanır. Ortam çok nazik, vahim ve hazindir…

Cıhan Padişahı ağabeyi, Yıldırım Bayazit han çok zor ve sıkıntılı anlarını yaşamaktadır. Huzurda bekleyen Veziri Azama şefkatli gözlerle affı için sessiz sedasız bakar, bakar bakar… Ortada hıçkırık seslerinden başka ses seda yok. Sadece bakış var.

Veziri Azamın başı öne eğik, boynu bükük ve yana yıkıktır.

Feleğin bu acı cilvesi karşısında Hünkar’ın da gözleri yaşlıdır.

ENİŞTE ALAADDİN BOĞDURULMUŞ, Hakkın rahmetine kavuşmuştur.

İşte yıllar öncesi cereyan eden bu savaştan dolayı o semtin adı GARİPLER olarak kullanıla gelmektedir.

O yılların şartlarında o semte devasa çukurlar kazdırılır toplu mezarlara Şehitler defnedilir. İhtiyaçtan fazla çukur kazdırılmış olmalı ki yakın tarihe kadar birkaç çukurun mevcudiyetini çoklarımız bilir. O semtin adı da Zindankale olarak kullanıla gelmiştir. Yakın tarihlere kadar kullanılmamış olan bu çukurlar yirmi sene kadar önce inşaat artıkları ile doldurulmuş ve imara açılmıştır. İmara açılan bu yarin üzerinde yeni inşa edilen katlı oto park ile, Okulların ve müştemilatlarının bulunduğunu söyleyebiliriz.

Bu yazdıklarımız asla hayali değildir. O semtteki tarihi kalıntılar canlı delillerdir. Hatta bazı Apartmanların bodrum katlarındaki temeller asasında Lahit, Kabir ve Sandukalar mevcuttur.

Geçmişi deşeledikçe görüyoruz ki TARİH TEKERRÜR ETMEKTEDİR. Vahşetler devam etmektedir. Hele iki tarafında kıblesi ayni ise…

Peki, ŞEHİTLİK MERTEBESİ HANGİ TARAFINDIR. .

Devamı haftaya…