Serpil Yalçınkaya

Serpil Yalçınkaya

Geldi Düğün Dernek Mevsimi

Geçtiğimiz hafta sonu yürüyüşü için Lalebahçe Yolu’nu tercih etmiştik eşimle. Her ne kadar trafik akışının yoğun olduğunu bilsek de yol kenarından hızlı bir ritimle birkaç km gider ve döneriz diye düşündük. Yola çıktık çıkmasına ama bin pişman olduk desem yeridir…

****************************************************************************

Bugüne kadar haber sitelerinde;

“-Kent merkezinde düğün konvoyundaki bir araçtan av tüfeğiyle ateş açtığı iddiasıyla B.S. gözaltına alındı.

-Otoyolunda düğün konvoyu tüm şeritleri kapatıp düşük hızda ilerleyince polisler tarafından durdurulup konvoydaki 37 sürücüye ceza kesildi.

- Niğde Emniyet Müdürlüğü Trafik Şubesi ekipleri, düğün ve sünnet konvoylarında korna çalarak çevreyi rahatsız eden sürücülere ceza yazıyor.

-Ekipler tarafından kurallara uymayan, korna çalan 40’a yakın düğün konvoyundaki sürücüye 88 TL para cezası yazıldı.”  Şeklindeki haberlere oldukça sık rastlamışsınızdır. En enteresanı ve bizi yurtdışında rezil eden haberlerden birisi de şuydu;

Belçika'da Otobanda ‘misket’ Oynayan Türklere Ceza

 

Belçika’da arkadaşlarının düğünü için arabalarıyla konvoy yapan 18 Türk, Avrupa’nın en işlek otobanı E17’de, trafiği kilitledikleri, emniyet şeridini kapattıkları, yolda durarak dans ettikleri, araçların camlarından sarktıkları ve araçlarıyla yolda daireler çizdikleri iddiasıyla davalık oldu. 24 Mayıs’ta görülen davada savcılık, davalıların 5 yıl trafikten men edilmesini, trafiği kapatan 6 araca el konulmasını ve kişi başı 2 bin Euro ceza verilmesini talep etti. Mahkemede bir davalının, “Bu bizde bir düğün geleneğidir” sözlerine karşı Yargıç Peter D’Hondt, “Bunu evinizde yapabilirsiniz. Yolu tıkarken hastaneye yetişmeye çalışan birinin vaktini çalmış olabileceğinizi düşündünüz mü? E17, Avrupa’nın en kalabalık otobanlardan biri. Sizin dans edebileceğiniz bir yer değil. Aynı zamanda, diğer sürücülerin sinirlenmesine yol açıyorsunuz ve davranışınız agresifliğe ve sonucunda ırkçılığın artmasına yol açıyor” yanıtını verdi.

Yine olsa yine oynarız’

Konvoy mağdurlarından damadın arkadaşı A.D. (23) şöyle konuştu: “Akşam gelini almak için 30 araba yola çıktık, 18 araba durduruldu. Konvoy yaptık, deli dolu hareketler yaptık inkâr etmiyoruz. Otobanda arabaları durdurduk, damadı havaya attık, misket oynadık, halay çektik.  Türk her yerde Türk’tür, sıkıntı yok. Cezadan korkacak değiliz. Pişman değilim, bir daha düğün olsa, bayrakları asar yine drift yaparız, yine oynarız.

Tabi aksi yönde çok daha olumlu uygulamalar da yok değildi;

-Konya'nın Beyşehir ilçesinde başlatılan 'Konvoy ve korna sesine hayır' kampanyası kapsamında şehir merkezindeki reklam panoları uyarı afişleriyle donatıldı.

 

Konya Büyükşehir Belediyesi’nden de geçtiğimiz yıllarda bu konuda uyarıcı söylemlerde bulunulmuştu.

**************************************************************************

Şimdi gelelim bizim hafta sonu yürüyüş maceramıza;

İkindi saatlerinde çıktığımız yürüyüşümüzün ikinci bölümünde yolun ileri ve bizim de tam göremediğimiz uzaklıktaki bölümünde bir anda bir hengâme oldu, trafik karıştı insanlar sağa sola koşuşturmaya başladılar. “Eyvah kaza mı oldu?” soruma eşim “Kaza olsa fren sesi filan duyardık.” Diye cevap verdi.

2 belediye otobüsü bir dolmuş ve onlarca araç yolun ortasında kalmış, trafik bir anda alt üst olmuştu. Kalabalığın toplandığı istikamete doğru hızlı adımlarla yürüyünce asıl meseleyi anlamış olduk:

Oldukça lüks ve süslenmiş gelin arabasını ( burası ana cadde filan demeden) yola yatay olarak koyan düğüncülerimiz meğerse oyun havaları eşliğinde oynamaya başlamışlar. Arkada önde bekleyen otobüs, dolmuş ve onlarca araç yok hükmünde. Kendilerinden geçmiş vaziyette hiç kimsenin farkında değiller sanki. Tabi canım her zaman mı damat olacak olacak, her zaman mı kayınpeder, kaynana, vs. olacaklar değil mi?

İşi, gücü olan evde yaşlısı, hastası vs. bekleyenler filan hiç umurlarında değil…

Söylene söylene yürürken döner kavşakta da yine gayet lüks siyah bir gelin arabası, iki yanında da daha az süslenmiş iki siyah araç daha ( bu yeni moda oldu sanırım), kavşağa öyle bir hızla girdiler ki ‘dat dat dat’ korna sesleri eşliğinde.  Gelin arabasının direksiyonundaki beyefendi direksiyon hâkimiyetini kaybedip kavşağı alamayınca ani bir fren yaptı ve araç sağa sola yalpalandı, gitti geldi. Dedim ‘eyvah yandaki bahçeli eve girecek araba.’ Allah versin gücün toparlayıp yeniden hakimiyeti sağladı da şoför bey bir düğün felaketinin eşiğinden dönülmüş oldu.

Bizim millet nasıl bir düğün anlayışına sahip acaba diye düşünmeden edemedim o gün.

Özellikle hafta sonunu dinlenerek sakin bir şekilde geçirmek isteyen insanımıza saygı duyma adına; hastası, ders çalışanı, gece uyumamış-uyutmamış bebeği olanlar adına lütfen şu konvoylarda korna çalma hele hele bir de ana caddeyi de kapatıp trafiğin hercü merc olmaması adına birazcık empati diyorum, lütfen diyorum. Bu güzel düğün günlerinde beddualara maruz kalmayın diyorum. Anlayan olursa tabi…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum