İnce hastalık…

Bu topraklarda 1918'lerde başlatılan ince hastalık savaşı hala sürüyor. Halk diliyle ince hastalıklı hasta sayısını bir türlü azaltamayan Türkiye’de 2005 yılı verilerine göre 18 bin 789 yeni hasta var. Ancak, bu hastalıkla mücadelede en etkin yol olan, 'gözetim altında doğrudan tedavi' stratejisi uygulanmadığı için ince hastalık hortluyor...

Adına ister verem, ister tüberküloz, isterseniz ince hastalık deyin, bu sağlık sorunun uzmanı aksakallar, “Yaptığımız tüm çalışmalara rağmen 'veremle savaşta başarılı olduk' diyemiyoruz. Her yıl ortaya çıkan yeni hasta sayısı bir önceki yıla göre daha fazla oluyor. İnce hastalıklı hasta sayısını düşürüyor olmamız gerekirdi. AB’ye aday bir ülkede bu kadar yüksek sayıda veremli olması kötüdür" diye konuşuyor. Son verilere göre, bu coğrafyada hemen hemen her yıl 18 bin kişi vereme yakalanıyor, 3 bin kişi de hayatını kaybediyor. Nüfusu her geçen gün artan Türkiye'de tüberkülozlu hasta sayısı hiç azalmıyor. 2005 yılında SSK'lı hastaların da Sağlık Bakanlığı kayıtlarına aktarılması ile yeni hasta sayısının sanılandan fazla olduğu ve hastaların kayıt altına alınmasında büyük bir sorun olduğu ortaya çıktı.

Yıllar   Yeni Hasta Sayısı

-------------------------------

2000    17 bin 790

2001    18 bin 38

2002    16 bin 435

2003    17 bin 193

2004   17 bin 605

2005    18 bin 789

Hastanelerde, özel kurumlarda, laboratuarlarda tanı konulan, ancak dispanserlerde kayıtlı olmayan hastaların sayısı da hayli yüksek. Bütün kayıtlar tek bir elde tutulmadığı için sayının daha da yüksek olduğu tahmin ediliyor. Bulaşıcı hastalıklar arasında ölüm sıralamasında AIDS'ten sonra ikinci sırada olan vereme resmi rakamlara göre 2005 yılı içinde sadece İstanbul'da 6 bin yeni hasta yakalandı. Konya’daki son verileri ise temin edemedik.

Türkiye Verem Savaşı Derneği Federasyonu Başkan Vekili Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, kayıtlarda yaşanan ciddi sorunların çözülmesi gerektiğini söylüyor. Verem tanısı koyan sağlık kuruluşlarının, ellerindeki verileri Sağlık Müdürlüklerine bildirmek zorunda olduğunu söyleyen Kılıçaslan, hasta bildirimi yapılsa bile bazı dispanserlerin kayıt yapmadığına dikkati çekiyor.

Hastalara geç tanı konması, tedavinin mikroplar tamamen yok olmadan kesilmesi hastalığın yayılma nedenleri arasında ön sıralarda yer alıyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün veremle mücadelede önerdiği 'doğrudan gözetim altında tedavi' ise, Türkiye'de pilot olarak seçilen İzmir, Aydın merkez, Nazilli ve Samsun'daki dört verem savaş dispanserinde uygulanabiliyor. Verem savaş dispanserleri aracılığıyla ücretsiz tedavi edilen tüberküloz gerçeği artık tüm Türkiye'ye yeni medya projeleriyle duyurulmalıdır.

Evet, Türkiye'de bir ince hastalık sorunu var. Bunun söylenmesi gerekiyor. Şimdi hem hastalar, hem de hekimler tüberkülozla mücadelede politik kararlılığın gösterilmesini bekliyor ve bir salgın tehlikesi baş göstermeden bütün önlemlerin alınmasını istiyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.