Selman S. Akyüz
Konyaspor transfer yapmasın!
Konyaspor yönetimi her fırsatta “Verilemeyecek hesabımız yok” diyor. Artık şu hesapların açıklanma vaktinin geldiğini düşünüyorum. Yönetimin hesap vereceği yer kongredir. Kongreye şu an gidilmesi sakıncalı olduğuna göre Konyaspor’un saygıdeğer delegeleri seçtikleri bu yönetime transferden döneminden sonra “Hesap” sormalıdır. Borcu sormalıdır. Hataları sormalıdır.
Mesela, büyük hatalar yapmasına rağmen Nuri Mehtap’ın istifasının, kulübü, içinde bulunduğu zor durumdan kurtarmayacağının herkes tarafından bilindiğini, sormalıdır.
Mehmet Ali Kuntoğlu yönetiminin futbolcularla yaptığı anlaşmaların toplam ne kadar tuttuğunu sormalıdır. Sözleşme bedellerinin karşılığını, kadroya giremediği takımdan yüzde 30-40 daha fazla sözleşmelere imza attırılan oyuncuların kimler olduğunu sormalıdır.
Yönetimin, Raşit Çetiner’e yaptığı ödemenin ne kadar olduğu, 125 bin dolar olan peşinat bedelinin daha sonra neden 300 bin dolara çıkarıldığı, Tehoue’ye ne kadar para ödendiği, ne kadar bonservis bedeli borcu kaldığını ve ne kadar tazminat ödeneceği sorulmalıdır.
Yönetimin Mehmet Baykan vasıtasıyla federasyondan şu an ne kadar avans çektiğini, ikinci yarı para gelmeden bu takımı nasıl idare edeceklerini, futbolculara ne kadar borç olduğunu, bugüne kadar geçmişe ait ne kadar borç ödendiğini, VİP biletlerinin neden bedava dağıtıldığını, Sayın Düzkaya’nın ısrarla savunduğu 30 yaşındaki üçüncü kaleciyle 500 bin liraya anlaşıldığının doğru olup olmadığını, sormalıdır.
Yöneticiler para bulup transfer yapacaklarını ifade ediyor. Giray Bulak’ın yerinde olsam hiçbir futbolcusunun doğru dürüst para alamadığı bir ortamda hakkaniyet gereği yeni transfer yapılmasına izin vermem. Çünkü Bulak, orta sahaya alınacak bir oyuncu ve ilk yarı oynatılmayan futbolcularla bu ligi çok rahat çıkarır. Aksi durumda geçen yıl alınan Ceyhun gibi takımın içindeki huzursuzluk O’nu da, Konyaspor’u da yakar.
Ama Bulak da kendini kurtarma derdinde gibi görünüyor. Yarım sezon için 200 bin Euro isteyen Serhat Akın da ısrar ediyor. 600 bin Euro isteyen De Nigris’e onay veriyor. İyi ki para yok. Yoksa alacaklar. Sonra da Veysel’i, Serhat’ı, Fahri’yi, kafası her zaman karışık olan Zafer Demir’i oynatabileceğini düşünüyor.
Kaldı ki bu şartlarda Büyükşehir Belediyesi’nden “zorlamayla” aktarılması beklenen kaynakların da doğru kullanılmasının mümkün olmadığı görülüyor.
Bu arada Sayın Muammer Bingöl’ün “Mali sorunların nedeni Raşit Çetiner’in yaptırdığı fazla transferlerdir” şeklindeki açıklamaları çaresizliğin göstergesi gibi. Masaya yumruğunu vuran bir yönetim var, futbolun içinden gelmiş profesyonel bir futbol şubesi, menajerlik sistemi var ve teknik direktör istediği kadar oyuncu alabiliyor. İlginç.
Var dediklerimiz acaba yok mu?
Vel hasıl, normal şartlarda kulübü 1-2 trilyon eksik kalarak idare edebilecek bütçeyi nereye harcadılar ki sezon bitmeden bu kadar sıkıntıya girildi.
Hesap vermek sözle olmuyor ki… Bunlara cevap vererek oluyor. Bugüne kadar bir çok işte başarı sağlayamayan Konyaspor yönetimi acaba şeffaflıkta başarılı olabilecek mi? Merakla bekliyorum.
Tüm bunlara rağmen işe bir de tersinden bakmak gerekiyor. Konya Ticaret Odası’nın seçimlerine oy kullanmak için binlerce iş adamı geldi. Konyaspor oraya stand açtı. Lisanslı ürünleri bulamadıkları için yönetimi eleştiren Konya’nın “Babayiğit”leri yeşil beyaz renkteki torbaları görünce yüzünü çevirdi. Standın başında duran Bünyamin Sarıtaş ile konuştuk. Önümüzdeki günlerde basın sözcüsü olması muhtemel Sarıtaş, çok üzgündü. Gözlerinden, Mehmet Köseoğlu gibi “Bu şehir Süper ligi hak etmiyor” dediğini okuyor gibiydim. Sarıtaş yine de hırslı. “Çarşamba günü Antalya’da konuşacağız. Sesimizi herkes duyacak” diyor. Konyalı iş adamının futbola soğuk durmasının yanı sıra yukarıda saydığım hatalar da iş dünyasını Konyaspor’dan uzaklaştırıyor.
O yüzden bu işi Büyükşehir Belediyesi ile kol kola yürütmekten başka çare yok. Ama Sayın Kuntoğlu’nun tavrıyla olmayacağı artık aşikar. Konyaspor yönetimi başka formüller bulmalı.