Prof. Dr. Ali Akpınar

Prof. Dr. Ali Akpınar

Merhamet adamları olmak

Rahmân ve Rahim olan Allah. Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber ve Rahmet adamı mümin.

Kur’ân, müminleri tanıtırken onlar birbirlerine sabrı ve merhameti tavsiye edenlerdir (90 Beled 17) buyurur. Sabır ve merhameti tavsiye edebilmek için, öncelikle sabır ve merhamet adamları olmak gerekir. Aksi takdirde, yapmadığımız şeyi başkalarına tavsiye eden durumuna düşeriz ki, Kur’ân bunu Ey iman edenler, yapmadığınız/yapmayacağınız şeyleri niçin söylersiniz (61 Saf 2) diyerek yasaklar.

Buna göre Müslüman, merhametli olmalı, ancak merhamet kendinde kalmamalı, merhameti başkalarına, tüm herkese ve he şeye yansıtmalıdır. Merhamet, Rahman’ın ahlakıyla ahlaklanmaktır. Rahîm olan peygamberin ahlakıyla ahlaklanmaktır. Bunun için de insan önce kendine, sonra başkalarına, çevreye, tüm her şeye merhamet etmelidir.

Merhametli olabilmek için, Rahmân ve Rahîm ile irtibatlı olmak gerekir. O’nun bu isim ve sıfatlarını iyice tanımak, bunların yansımasını iyi okumak ve o isim ve sıfatlardan nasiplenmeye çalışmaktır. Nasıl ki Yüce Rabbimiz, herkese ve her şeye rahmet eder. Kendisini tanımayan, O’na karşı gelip başkaldıran âsî ve günahkarlara dahi rahmet eder. Merhamet adamı olan Müslüman da herkese ve her şeye rahmet nazarıyla bakmasını bilmelidir.

Müslüman her işine besmeleyle başlar. Zira besmelesiz işte hayır-bereket yoktur. Başında besmele çekilmeyen iş, murdardır. Hayırlı işe besmele çekilir, hayırsız günah olan işlere ise besmele çekilmez.

Besmele, Rahman ve Rahîm olan Allah adına demektir. Besmele, o işe Rahman ve Rahîm adını yansıtmaktır. O işe vurulan bir merhamet patenti ve mührüdür besmele.

Müslümanlar birbirleriyle karşılaştıklarında, benden sana zarar gelmez, güvende/esenlikte olasın anlamına selam vererek söze başlarlar. Selam sözü tam olarak şöyledir: Esselâmü aleyküm ve Rahmetullah ve Berekâtüh. Allah’ın selamı, rahmet ve bereketleri sizin üzerinize olsun! Yani Müslümanlar bu sözleriyle, birbirlerine Allah’ın selam, rahmet ve bereketini yansıtacaklarına, bu kutlu sözleri hayatlarına taşıyacaklarına söz verirler.

Kutlu eylem namaz, kulun Rabbinini huzuruna çıkıp O’nunla söyleşmesidir. Namaz, Yüce Allah’ı büyükleyen tekbir ile başlar, ancak o selamla sona ermez. Namaz selamla devam eder. Zira namaz, bir şarz/dolum ameliyesidir. Selamla, namazla elde edilen manevî enerjiler hayata taşınır. Bu yüzden namazın ahirinde Esselamü aleyküm ve Rahmetullah denir. Allah’ın selam ve rahmeti sizin üzerinize olsun. İşte Müslüman bu selam ve rahmet ruhunu hayata yansıtmak için harekete geçer. Ve onun namazı müslümanın hayatını çeker çevirir, onu yönetir. Namazın güzellikleri onun hayatında kendini gösterir. Bu yüzden son cümlenin selam ve rahmetle bitişi son derece anlamlıdır.

O halde, Rahman ve Rahîm olan Allah adıyla deyip, âlemlere rahmet olarak gelen rahmet elçisinin ümmeti olarak merhamet adamları olarak, selam ve rahmeti dört bir yana taşıyalım ki dünya ve ahrette hayır ve bereketlere nail olabilelim. Zira bu, Rahman’a kul olmanın, âlemlere rahmet olana ümmet olmanın gereğidir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.