Bir İslam büyüğü şöyle diyor: Gününün peygamberle geçmesini isteyen, gününü günahsız olarak geçirsin. Çünkü peygamberin günleri günahsızdı. Kimin günü günahlardan uzak olarak geçiyorsa bilsin ki, o peygamberle birlikte bir gün geçirmiştir.

İşte peygamberle yaşamanın en güzel bir şekilde anlatımı. Kur’ân peygamberle beraber olanları şöyle tanımlar:

Muhammed Allâh'ın elçisidir. Onunla beraber olanlar, kâfirlere karşı katı, birbirlerine karşı merhametlidirler. Onların, rükû' ve secde ederek Allâh'ın lutuf ve rızâsını aradıklarını görürsün. Yüzlerinde secde izinden nişanları vardır. (48/29)

Ayetteki Onunla beraber olanlar ifadesini, yalnızca Peygamberimizin zamanında yaşayanlarla sınırlandırmak doğru olmaz. Elbette ayet, öncelikle onları tanımlıyor. Ama ayetin evrensel mesajı, her zaman ve coğrafyada onunla beraber olmanın formülünü de bize sunuyor. Onunla beraber olmak kafirlere karşı onurlu bir duruş sergilemek, müminlere karşı şefkat ve merhametli olmak, çokça nama kılmak ve her zaman Allah’ın hoşnutluğunu aramakla mümkündür. Bu, her zaman, herkes için söz konusudur.

Zaten Kur’ân bize Peygamberi, en güzel örnek/üsve-i hasene olarak takdim eder. Her insan için ideal bir örnek/model son derece önemlidir. İnsanın buna ihtiyacı vardır. Herkes hayalinde yaşattığı ideali gibi olmak ister. Bu çocukluk çağından itibaren kendisini gösteren bir ihtiyaçtır. Şayet insanımızın önüne güzel örnekler/modeller/yıldızlar sunulmazsa, onlar bu ihtiyaçlarını kendi seçtikleri modellerle gidereceklerdir.

Bugün herkesin olmak istediği bir ideali vardır. Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar. Her çocuk, birilerini kendine örnek alır, ona özenir ve ona benzemeye çalışır.

Yarattığı insanın durumunu çok iyi bilen Yüce Yaratıcı, insanın bu örnek alma ihtiyacını gidermek için, ona en güzel örneği/modeli sunar. Bu model, Hz. Peygamberdir. Hz. Peygamber, herkes için, her zaman, her alanda en güzel örnektir. O, yaşadığı hayatı öncelikle kendisi için yaşamıştır; sonra da bizlere örnek olması için. Onun ümmetine düşen, onu layıkıyla tanımak ve onu kendin örnek almaktır.

İşte Kur’ân ve Sünnetin onun örnekliği ile ilgili olarak bize sunduğu tablolar:

Peygamberin imanı: Peygamber, Rabbinden, kendisine indirilene inandı, mü'minler de. (2/285) Ayet, peygamberin imanını bize model olarak sunmakta ve bizden Peygamberin iman ettiği her şeye, onun gibi iman etmemizi istemektedir.

Peygamberin Sözleri: O, hevâsından konuşmaz. Onun söyledikleri kendisine vahyedilen vahiyden başka bir şey değildir. (53/3-4) Ayet, peygamberin sözlerinin hakikatin kendisi olduğunu ve bizi bağladığını bildirmektedir.

Peygamberin Ahlakı: Ve sen, büyük bir ahlâk üzerindesin. (68/4) Ayet, peygamberin Kur’ân olan ahlakını bize haber vermekte ve onu izlememizi bizden istemektedir.

Peygamberin İbadeti: Bir hadiste peygamberimiz Ben, nasıl namaz kılıyorsam, siz de öyle namaz kılınız buyurarak kendi ibadetini bize örnek olarak sunmuştur.

Peygamberin Gayesi: Kur’ân bütün peygamberlerin Allah’ın rızasını kazanmak için yola çıktıklarını ve insanlardan herhangi bir karşılık beklemediklerini haber vererek peygamberlerin gayesini açıklamakta ve bu konuda peygamber yolcularına örnekler sunmaktadır.

Peygamberin İstiğfarı: Allah'tan başka tanrı olmadığını bil ve kendi günâhın, inanan erkeklerin ve inanan kadınların günâhı için (Allah'tan) mağfiret dile. (47/19) Ayet peygamberin hem kendisi, hem de müminler için dua ve istiğfarını bize haber vererek bu konudaki örnekline vurgu yapmaktadır.

Peygamberin Daveti: Ey inananlar (elçi),  sizi yaşatacak şeylere çağırdığı zaman Allâh'ın ve Elçisinin çağrısına koşun. (8/24) Ayet peygamberin davetinin hayat veren, yaşatan ve yaşanılabilen şeyler olduğunu bildirerek, onun ümmeti olan bizlerin davet çizgisini belirliyor.

Peygamberin Dünyası, Peygamberin Öncelikleri, Peygamberin Günlüğü… Bu başlıkları daha da artırabiliriz. Önemli olan bunları, kendimizle mukayese ederek okuyup değerlendirebilmektir. Yani karşımıza Peygamberi güzellikleri koyup, kendimizi onlarla test edebilmektir. İşte o ve işte biz. Bu mukayeseyi yaptığımız zaman, ona ne kadar yakıştığımızı görecek ve ona layık olmak için gayret sarf edeceğiz demektir.