Prof. Dr. Ramazan Altıntaş
Şehir ve Âlimleri Sempozyumu
İslam’ın kadim şehirlerinden olan Kudüs’ten sonra, bu sene Selçuklunun Başkenti Konya’mız İslam Dünyası Turizm başkenti olarak seçilmiştir.
Bu münasebetle, başta Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi olmak üzere, Konya Büyükşehir Belediyemizin destekleriyle düzenlemiş olduğumuz “Şehir ve Âlimleri Sempozyumu” 11-12 Kasım 2016 tarihlerinde Dedeman Otel’de gerçekleştirilecektir.
Bugün açılışını yaptığımız bu ilmi toplantı iki gün sürecektir. Başta, Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu hocamızın vereceği açılış konferansı olmak üzere değerlendirme oturumuyla birlikte yedi oturum halinde icra edilecek olan ilmi toplantımızda 29 adet bildiri sunulacaktır.
Bu sempozyumumuzda genelde medeniyetimizin âlim-ilim boyutu ve şehir ilişkisi üzerinde durulacaktır. Özelde ise, kadim bir İslam şehri olan Konya’mızda yetişmiş bazı âlimlerden söz edilecektir. Mevlana Celaleddin-i Rumi, Muhammed Hâdimî, Seyyid Mahmut Hayrani, Seyyid Harun Veli, Hacı Veyis Efendi, Hacı Veyiszade Mustafa Kurucu, Ali Ulvi Kurucu, Ahmet Ziyaeddin Efendi, Bozkırlı Memiş Efendi, Fahri Kulu Efendi, Ermenekli Saffet Hoca, Ladikli Ahmet Ağa, Hacı Tahir Büyükkörükçü Hocaefendi, Mehmet Vehbi Efendi gibi çok sayıda ilim ve irfan ehli anlatılacaktır. Hepsini rahmetle anıyorum.
İslam medeniyetinde şehrin, âlimle birlikte varlık kazandığı söylenebilir. Bazen şehirler âlimlere, bazen de âlimler şehirlere nispet edilir. Mesela, İmam-ı Mâtürîdî, Sadreddin Konevî, İmam-ı Buhârî, Abdülkâhir el-Bağdâdî, Seyfeddin el-Amîdî şehre nispet edilirken; bazı şehirler de âlimlere nispet edilir. Mesela, Seydişehir.. Kurucusu, Seyyid Harun Veli’dir.
Âlimler, şehrin sosyal ve ahlaki değerlerinin korunmasında, anlaşmazlıkların giderilmesinde, şehrin sosyal bütünlüğünün sağlanmasında; ayrıca yeni neslin manevi ve ahlâkî değerlere göre yetiştirilmesinde ve rol model oluşturmada önemli role sahiptirler.
Öte yandan ulemâ, şehir ve halkı için karanlıkta yolları ve sokakları aydınlatan lambalar gibidir. Şehirler, toplum ve millet nezdindeki yerlerini, değerlerini, şeref ve itibarlarını yetiştirdikleri âlimlerle kazanırlar. Şehre ve şehir halkına ışık tutan âlimler de bilgiye, bilgeliğe ve erdeme kucak açan, onların yeşerip gelişmesine imkânlar sunan verimli şehirlerde yetişmektedirler.
Âlim, şehrin hissedilen ruhu, söyleyen dili, insanlara açılan gönlü olurken; şehir de âlime beşiklik etmektedir. Arada ana kucağı/beşiği olmadan sağlıklı bebeğin yetişemeyeceği gibi, ruhunu kaybeden “kent”lerin de şehir olamayacağı bilinmektedir.
Ulema, kültürel değerlerin teneffüs edilmesine, ilim meclislerinin kurulmasına, sanat alanında gelişmelere özgürlük alanı tanıyan şehirlerde neşvünema bulmaktadır. Ayrıca ulemanın ilmi ve fikri inkişaflarında coğrafyanın yeri unutulmamalıdır. İbn Haldun’un, büyük medeniyetlerin, verimli toprakların, suların ve uygun iklimlerin etrafında ortaya çıkıp geliştiğine dikkat çekmesi, bu görüşü doğrulamaktadır.
Bu sebeple, bugün başlayan ve yarın da devam edecek olan “Şehir ve Âlimleri” sempozyumunda, Konya âlimlerinden bir kısmı bütün yönleriyle ele alınıp tartışılacaktır. Konya İlahiyat Fakültesi olarak böyle sempozyumu düzenlemekten amacımız, hem yöresel hem de evrensel ölçekte ilmi, dini, irfani, sosyal ve kültürel hayatımıza katkılarda bulunan âlimlerimizi tanıtmaktır. Çünkü Konya’mız, dün olduğu gibi bugün de âlim yetiştirebilecek bir atmosfere sahiptir.
Bu vesileyle, organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen başta Sayın Rektörümüze, Konya Büyükşehir Belediye başkanımıza, işin mutfağında yer alan hocalarımıza ve kısaca katkıda bulunan tüm resmi ve sivil kuruluşlarımıza İlahiyat Fakültesi adına çok teşekkür ediyor, değerli okuyucularımızı bu sempozyuma davet ediyorum.