“Türkiye ve İslam dünyası”

“Türkiye ve İslam dünyası” yeniden doğuyor.

Son günlerde, ülkemizde farklı şeyler oluyor.

Özür dilemez denilen İsrail özür dileyiverdi,

Bitmez denilen terör konusunda olumlu adımlar atılıverdi.

Birilerine göre imkansız gerçekleşti,

Birilerine göre bu olanların altında mutlaka bir bityeniği var.

Amerika”yı ve İsrail”i gözümüzde o kadar büyütmüşüz ki!

Haklı olduğumuz bir konuda bile, öküz altında buzağı arar duruma gelmişiz.

Amerika için Ortadoğu politikası ne demek. hiç sorgulamamışız.

Daha önce yazdım, tekrar yazmak istiyorum

Amerika’nın Ortadoğu politikası, “Türkiye, Ortadoğu'nun olmazsa olmazıdır”.

Ayrıca, Amerika Ortadoğu”da Sadece İsrail'le bu işin olmayacağını da çok iyi bilmektedir.
Mavi Marmara olayı, Amerika’nın hiç arzu etmediği bir şeydi.

Ama oldu.

Bu tür olayları hep yaşadık, haklı olduğumuz halde olayların üzerine gitmediğimiz dik duramadığımız için hep masa başında kaybederdik.

Şimdide bunu bekleyenler hayal kırıklığına uğradılar o kadar.

Amerika, Mavi Marmara olayının başından beri, İsrail'in bu yükün altından kalkamayacağını biliyordu. Bekledi bekledi, Türkiye geri adım atmayınca bu konuyu halletmek istedi, halletmek zorundaydı çünkü bölge üzerinde etkin olmak istiyorsa buna mecburdu.

Türkiye”nin politikası da dik duruşun bir zaferi olarak tarihe geçti.

Çünkü Türkiye, bütün dünyanın gözü önünde İsrail'e "one minute" diyor, sonrada "Siz kadın ve çocuk öldürmeyi iyi bilirsiniz" diyerek bilinen ancak söylenemeyenleri söylüyordu.

Tüm kamuoyu bu sözü söyleyenlerin mavi Marmara”da ölen 9 canı da sineye çekeceklerini zannetti, onun içinde hala kuşkuyla bakmaya devam ediyor, yıllarca söylenenleri tekrar hatırlatıyorlar, malum sözler, bugünlerde sık sık dillendiriliyor,

"Amerika'da Yahudi lobisi etkindir, onlarla baş etmek zordur, bir şekilde bedel ödetirler" ama olmadı, olamazdı da.

Belki hepimiz Amerika’nın, İsrail lobisinin dayatmasıyla, bu işin üstüne yatılabileceğini, Türkiye'nin bileğinin bükülebileceğini düşündük.

Ancak başta dışişleri bakanımız olmak üzere hükümetin direnişini dik duruşunu hiç aklımıza getirmedik.

Tüm dünyanın da bildiği gibi biz Haklıydık, ve haklı olduğumuzu her platformda savunan bir liderimiz vardı.

Direnmemiz gerekiyordu direndik.

Bu coğrafya Türkiyesiz olmazdı bunun özgüveni ile direndik.

İsrail, Türkiye ile ilişkileri bozulduktan sonra bölgede yapayalnız kalmıştı. Yada bıraktırılmıştı

Bölgede İsrail”in yalnızlığı Amerika’nın yalnızlığıydı, bölgede İsrail değil Amerika kan kaybediyordu.

Onun için Türkiye-İsrail ilişkileri mutlaka düzelmeliydi,

Türkiye durduğu yerde duruyordu, o halde ilk adımı İsrail atmalıydı. Aynen de böyle oldu

Türkiye bu girişim karşısında, Netanyahu'nun özrünü kabulden başka bir şey yapamazdı ve yapmadı da.

Peki bu duruma nasıl getirildi?

Öncelikle Netanyahu’nun seçimi beklendi, sonrada iş dünyası bir araya getirildi,

ardından Türk-Amerikan Dışişleri Bakanları'nın görüşmesiyle durum pişirildi.

Birde Amerikan seçimlerinde Türkiye, Obama’nın yanında yer alırken, Netanyahu, Obama'yı desteklemeyerek büyük bir hata yapmıştı, işte bu hatayı temizleme zamanıydı ve temizlettiler İsrail”e tükürüğü yalattılar.

Bu sonuç, yakında Amerika'yı ziyaret edecek olan Başbakan'ın gezi öncesinde, bir sorunlu gündemi devreden çıkarmış oldu.

Tabi arkasından ne gelecek onu da yaşayıp göreceğiz.

Çünkü Amerika bir verir iki alır. Bize bir hafta içinde iki verdi, bakalım kaç almak isteyecek.

Türkiye bölgede kendisine verilen görevlerde hep terörü bahane etmişti. Bu bahane kalkarsa neyi bahane edecektir. Amerika'nın Suriye ile ilgili duruşundaki bilinmezlik sayın başbakanın Amerika ziyaretinde belki de önüne konulacak yeni bir dosya ile yeni bir boyut kazanacaktır.

Türkiye hem kendi iç yaralarını sarıyor, hem de büyük bir coğrafya ile ilişkilerini diriltmek istiyor. Buna da Amerika destek veriyor. Tabiî ki çok düşündürücü

Düşündürücü olduğu kadarda tedbirli davranmamızı gerektiren bir durum.

Ne kadar güzel şeyler oldu

Terör bitiyor, Özür, tazminat ve Gazze'ye ablukanın kaldırılması...

Türkiye, kendi haysiyeti ile bir mazlum İslam ülkesinin acısına merhem olmayı iç içe geçirmiş bulunuyor.

Bunlar, çok önemli olaylar.

Bence “Türkiye ve İslam dünyası”, yeniden doğuyor.

Ancak terör sorununda Türkiye'nin geldiği çözüm noktası, başka bir yerde çözümsüzlük politikası olarak karşımıza çıkarsa hiç şaşmamak lazım.