Hepimizin zaman zaman fuarlar AVM’ler bayram ve panayır meydanlarına koşarak gitmişliğimiz vardır. Yanımızda da elinden tutup götürdüğümüz çocuklarımız bulunur çoğu kez. Meydanın ya da mekânın hemen girişinde elinde rengârenk balonları bir koluna bağlamış baloncu karşılar. Çocuklar başlar anneciğim babacığım uçan balon istiyom ben balon istiyom huysuzluğuna. Gel de vazgeçir, söz dinlet yaramaz haytaya, ille de uçan balon isterimde isterim. Ya alınacak yaaa da alınacak o balonlardan! Ebeveynde bir iki azarlama yolunu seçer. Hemen ortamdan uzaklaştırma taktiğini uygular, ama nafile. Gezip görmek, zihnen dinlenmek ve temiz hava solumak isteği ile çıktığımız gezintiyi burnumuzdan getireceği hepimizin malumu. Onun tek derdi o balonla eve dönmektir. Mutlaka size dönüş yolunda aldırır o içi helyum gazıyla dolu balonu. Artık hanenizde odadan odaya gezen ve çocuğun korumasında bir tehlikeli misafirdir. Uçan balon!

Uçan balonlar, ipleri baloncunun elinde bağlı halde havada raks ederken çevredekilerin özellikle çocukların ilgisini çeken ilk objedir daima. Bu tespitten hareketle hadi şimdi küresel baloncu Biden’in maceralarına geçelim. Demans Biden’in son yüzyılın yükselen eksen ülkesi ve liderine karşı ‘’Despotik Hamlesi’’ başlıklı bir yazı kaleme alalım. Küresel baloncunun kolunda tutsak edilmiş ‘’Uçan Balonlar’’ olsun hikâyemiz.

Dünya bir mesire ve fuar meydanı. ABD ve AB coğrafyası zihindeki canlanan mekan. Giriş kapısının sağına ve soluna yerleşmiş iki küresel baloncu. Mazlum halkların gözyaşı ve kanları üzerine kurulan sahte medeniyet baloncuları karşılar kapıda sizleri. Ayağında çizmesi, başında kovboy şapkası, saçı sakalı karışmış, kırışık suratlı bir demans baloncu. Elinde rengi sosyalist sol ve dağdaki eşkıyaların kravatlı çetenin renginde benzeş balonlar. Bunlarla yakın temas olan bir diğeri sahte mesih’in rengine benzer görüntülü balon. Diğer köşeyi tutan Avrupa şansölyesinin kolunda dindar renkli, öteki ikisi trenden inen Avrupai renk jönleri. Baloncular farklı köşeleri tutsalar da ikisinin de kazancı tek yerde toplanır. Yani patron tek. Emperyalist Siyonist menfaatlerine Arz-ı Mev’ut idealine hizmet. Küreselcilerin eline bağlı kendi öz benliklerine yabancılaştırılmış batı konsepti ile doldurulmuş zayıf ve kalitesiz balonlar bunlar. Kovboy baloncu Bıden ve ortağı şansölye helyum yerine yalancılık, ülkeye yararlı işe karşı, her nefesinde ve işinde art niyetli değersiz uçan balonlar bağlamışlar kollarına. Bu baloncu şövalyeler bir hesap hatası yapmışlar.Son asrın parlayan yıldızı, güçlenen ülke reisinin gücünün tüm cihanı etkilemekte olduğunu. Kendi enaniyet heveslerini, kimliklerini dışarıya bağlamış içi boş balonların renklerinin güneş karşısında ağarıp değersizleşeceğini bilememişler.

Geçmişi şanlı, ecdat evlatları sizin kolunuza bağlı balonların cemaziyelevveli’ni çok iyi bilirler. Bu asil millet uşakları sizin balonlarınıza dönüp bir kez bile bakmaz. Buradan size bir ekmek çıkmaz. Beşinin veya altısının Çin boyası standardında sahte renklerdeki balonlar olduklarını iyi bilirler. Çünkü çağ açıp çağ kapatan binlerce yıllık bir tarihin torunları onlar. Feraset sahibi millete yutturmaya çalıştığınız balonların tipi bizden görünümlü çipleri sizin kontrolünüzde olduğunu bilen, erdem ve liyakate sahiptir. Küresel baloncular akşamın karanlığına yakın ellerinde çakılı kalan balonlardan umudunu kestiler. Diğerinin yanına giden demans baloncu şansölyenin kulağına eğilip fısıldar.

-Biz yanlış yere tezgâh atmışız, bilememişiz, tanıyamamışız bu milleti. Bu millet çocuksu bir karakterde değil galiba.

- Ne yapalım?

- Bu ilgi çekmeyen üretim hatası balonları bırakalım mı artık ha?..

- Hee hee salıverelim. Uzay boşluğunda bir noktaya ulaşınca yok olup gitsin bu balonlar.

Ütopyamız, geleceği inşa ve dizayn etmek sevdamız burada son bulsun dedi kovboy şansölyeye ve balonların iplerini salıverdiler. Genetikleri ve gelenekleri uyarınca kendilerine bağladıklarını kaderleri ile baş başa bıraktılar her zamanki gibi…

Balonların akıbeti mi ?

Tıpkı babasının elinden tutan çocuğun, mızmızlanarak aldırdığı uçan balonu ertesi gün görmezden gelip değer vermediği gerçeği gibi…

Sağlıcakla kalın…