Zeki Oğuz
Ulu Hatunlar
“Yolu Konya’dan Geçen
ULU HATUNLAR”
Son yıllarda şehrimizde bayan yazarların sayısı hayli arttı. Hayli de verimli çalışmalar yapıyorlar. Gazetelerde köşe yazıları yayınlanıyor. Ard arda kitapları çıkıyor. Ayrıca şehrimizde faaliyet gösteren yayınevleri de yerel yazarlara daha çok ağırlık vermeye başladılar. Yayın dünyamız adına sevindirici bir olay bu.
Bayan yazarlarımızdan biri de Nezahat Bekleyiciler. İki kitabını imzalayıp verdi. Her iki kitabı da Nüve Kültür Merkezi yayınlamış.
“Yolu Konya’dan Geçen Ulu Hatunlar” mart 2007 de, Ateşbaz-ı Veli ise aralık 2007 de yayınlanmış.
İlk kitapta Mümine Hatundan Fatma Hatuna,şehrimiz din ve kültür yaşamına damgasını vurmuş,etkili olmuş otuz sekiz kadın anlatılıyor.
Bayan yazar arkadaşlarımızın bir sorunu var.En önemli sorun,ağdalı yazma düşkünlükleri.Bu yüzden yer yer okuru pes ettirebiliyorlar.Çalakalem ve yeterli araştırmaya dayanmadan yazdıkları için sık sık yanlışa düşebiliyorlar.En önemlisi ise Türkçe,diye bir dertleri yok.Arapçayı,Osmanlıcayı yeterince de bilmedikleri için çoğu kelimeleri yanlış yerde kullanıyorlar.
Nezahat Hanım da kurtulamıyor yabancı kelime düşkünlüğünden.Güzelim Türkçe’mizde hepsinin karşılığı var ama o illaki yabancı olanını yeğliyor.
Madur,hazinevi,hissiyat,halukar,suistimal,efrad,mevzu,kutsi,fıtriyat,mümtaz,düstur,alicenap,kaim,saim,mahsuniyet,sadıra,hariküladelik gibi yüzlerce yabancı kelime.
Nezahat Hanımın öyle bir anlatım ve yüceltme tarzı var ki anlattığı ulu hatunlar sanki insan değil.Yemiyor,içmiyor,acı ve sevinç yaşamıyor,doğuştan seçilmiş varlıklar,bu yüzden olacak ki Nezahat Hanımın deyimiyle hepsi şahikalara ulaşıyorlar.
Yazarın yabancı sözcük ve ağdalı anlatım merakı çok sık cümle düşüklüklerine neden oluyor.
Yazarın anlattığı son ulu hatun,Mevlana Müzesi içinde türbesi bulunan Fatma Hatun.Bununla ilgili anlatımı aşağıya alıyorum.Burdaki yanlışı da siz bulun.
“