Arif Köse /ey kavmim

Arif Köse /ey kavmim

Vay Başımıza Gelenler

40 yıldır PKK ile uğraşıyoruz (Öncesinde ASALA’ydı), dolar euro yükseliyor (eskiden dolar mark’tı) ekonomimiz mahvoluyor, çok uzun zamandır Amerika ve Avrupa başımıza türlü türlü çoraplar örüyor, ozon tabakası deliniyor, buzullar eriyor, iklimler değişiyor, kanser gibi tehlikeli hastalıklar arttı, geçim pahalandı, tohumlar GDO’landı, seller dolular ülkemizi hep vuruyor, insanlar sudan sebeplerle birbirini öldürüyor…

Başımızdan tehlikeler ve sıkıntılar bir türlü gitmiyor.

Ama sebebi hep biziz biliyor musunuz? Bakın ne diyor âlemleri yaratan Rabbimiz:

“İnsanların kendi işledikleri (kötülükler) yüzünden karada ve denizde bozulmalar (fesat) ortaya çıktı. Dönmeleri için Allah yaptıklarının bir kısmının sonuçlarını onlara tattıracaktır” (Rum Suresi, 41. Ayet Meali)

Evet, gördünüz işte, yaşadığımız bozulmaların sebebi, bizim kendi ellerimizle yaptığımız kötülükler, günahlarmış ey kavmim. Yani kiminin elmaya balmumu sürmesi, kiminin faize gitmesi, kiminin kurallara uymadan araç kullanması, kızların açık saçık gezmesi, vücutlara yaptırılan dövmeler, alacaklıya borcun ödenmemesi, söylediğimiz yalanlar, haksız yere işten eleman çıkartmalar ve bunlar gibi kendi işlediğimiz pek çok amelin sonucuymuş bu başımıza gelenler.

Ama ne için? “Dönmeleri için”, yani aklımızı başımıza almamız için. Yani günahlarımızı terk etmemiz için.

Dönelim ey kavmim. Allah’a kulaklarımızı tıkayarak ne bu dünyada ne ahirette mutlu olamayız, huzur bulamayız. Düşünün, bir kadın kocasına itaat etmesi gereken bir konuda  itaatsizlik edecek ve bunun sonucunda geçim zorlaşacak. Yanlış mı? Vallahi buna kimse yanlış diyemez çünkü ayet bize bunun böyle olduğunu söylüyor.

Bir patron işçilerinin maaşını ödemeyecek ama yeni araba alacak ve bunun sonucunda şiddetli yağmur sel olup ev ve işyerlerimizi basacak. Yanlış mı? Sonuna kadar doğru.

Felaketimizi kendi elimizle çağırıyoruz. Kızlarımız vücudunu sergileyecek, zina artacak ve bunun sonucunda hastalıklar artacak, vallahi ve vallahi bu böyledir, artık açın gözünüzü.

            O uğruna gözünüzün döndüğü PARA sizin için bir imtihandır, anlayın bunu. Yemin ederim ki sizin kazancınızın her kuruşu nasibinizde yazılıdır, sizin imtihanınız buna helal ya da haram yoldan ulaşmanızdır. O AUDI’ye, MERCEDES’e, BMW’ye binmek nasibinde varsa vallahi bineceksin, gel bunun için haramlara sapma güzel kardeşim.

Senin girdiğin her türlü haram ve diğer insanların seni uyarmamasının sonucunu hep birlikte inim inim inleyerek yaşıyoruz. Hastanelere gidin hepsi dolu, adliyeye gidin her adımı dolu, hapishaneler tıklım tıklım. Ekonomi perişan, hayat pahalandı, geçim zorlaştı, ülkemiz her an içeriden ve dışarıdan gelecek saldırılara karşı diken üstünde. Ama bunun sebebi biziz, Kur’an’sız, sünnetsiz, hadissiz, İslam’sız bir hayat yaşamamızın sonucu.

Kahrolası adam dükkânının camına iç çamaşırı giymiş kadın fotoğraflarını utanmadan sıkılmadan hem de devasa büyüklükte koyuyor ve ona yapılan uyarı umurunda olmuyor çünkü o dininin bir kısmını terk etmiş, para ilahı olmuş. Para ile dininin emrini kıyasladığı zaman para daha ağır basıyor, sonucunda da bir yerlerde deprem oluyor.

 “Başınıza gelen her musibet, ellerinizle işledikleriniz sebebiyledir. O, yine de çoğunu affediyor” (Şura Suresi, 30. Ayet Meali)

Ayetler yeterince açık değil mi ey kavmim?

Terk edin şu dünya sevgisini, para hırsını, lüks hevesini, rahat yaşam arzusunu.

Eğer Müslüman iseniz sizin rahatınız cennette hazır. Varsın bu dünyada harama, hileye, yalana başvurmayın da az sıkıntı çekin. Afrika’dakiler gibi aç-susuz değilsiniz ya.

Üstelik uğruna harama dalarak topladığınız bu malları, ölüm gelince terk edeceksiniz. Hepsi başkasının malı olacak, siz de toprağın altında bunun acısını çekecek ve hesabını vereceksiniz. Helal olsa hesap, haram olsa azap. Nedir bu dünyalık aşkı, ölmeyeceğinizi mi sanıyorsunuz, o toprağın altına girmeyeceğinizi mi düşünüyorsunuz?

“Ey kavmim! Rabbinizden bağışlanma dileyin, sonra O’na tövbe edin ki, üzerinize bol bol yağmur göndersin ve gücünüze güç katsın. Günahkârlar olarak yüz çevirmeyin” (Hud Suresi, 52. Ayet Meali)

Bakın Rabbimiz yol gösterdi, gelin günahlarınıza tövbe edin. Haramı helal görmeyin, hele şu aralar meşhurlaştı sakın faize kılıflar fetvalar bulup ta kendinizi rahatlatmayın. Allah affedicidir, tövbe edersek hem günahlarımızı bağışlayacağını hem de yağmur göndereceğini söylüyor. Kur’an’da yağmur gönderilmesi, ekonomik hayatın canlanmasıdır. Gelin yüzümüzü Allah’a ve Allah’ın dinine çevirelim ey kavmim.

Adana Çevre yolu kenarında bir dükkândayım, içeriye biri girdi, Karatay Sanayii’sinde araba tamircisiymiş, kartını veriyor, reklam yapıyor. Niye? İşlerim açılsın diye. Nereden nereye kendini yoruyor işlerinin açılması için de dönüp hadislere bakmıyor. Oysa hadislere baksa “Ömrünün uzamasını ve rızkının bereketlenmesini isteyen Sıla-ı Rahim yapsın” (Buhari) hadisini görecek ve sırf akraba ziyaretiyle işlerinin açılmasını sağlayacak ama yok maalesef, dönüp te Kur’an’a hadislere bakan yok. Tabi doğal olarak ta işler bir türlü açılmıyor, ekonomi düzelmiyor.

Vakit aleyhimize işliyor. Her geçen gün sıkıntılarımız artıyor. Gelin sorunlarımızı, dertlerimizi saçma sapan fikirlerimizle değil, Allah’ın bize gösterdiği yollarla çözelim. Yoksa öyle birgün gelir ki o gün ne bela başımızdan kalkar ne dualarımız kabul olur, vesselam.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.