Prof. Dr. Ali Akpınar
Viyana notları II
Avrupa’da helal gıda duyarlılığı
Avusturya’da tek müstakil Türk mezbaha sahibi olan Abdullah Bey ile helal kesim ve helal gıda sorunlarını konuştuk. Aslında Abdullahfleisch yalnız Avusturya’nın değil, Avrupa’nın tek Türk mezbahanesi. 2002 den beri hizmetini sürdürüyor. Şirket sahibi Abdullah Bey, Bugün düne göre Müslümanların daha duyarlı hale geldiklerini ve sorunu meşru sınırlar sayesinde makul çözümlerle çözme gayreti içerisine girdiğini söyledi. Ama daha yapılacak çok şeyin olduğunu özellikle vurgulayarak.
Malum Avrupa’da hayvanların şoklanarak kesimi söz konusu. Keseceğiniz hayvanın önce beynine kurşun sıkıp uyuşturuyorsunuz sonra onu boğazlıyorsunuz. Şoklama usulü kesme dinen caiz olsa da beyni uyuşan hayvanın fazla çırpınamaması sebebiyle kanın etten tamamen boşanmama sorununun tartışılmaya devam etmekte bugün.
Avusturya makamları eskiden beri Yahudilere kendi dini gelenekleri doğrultusunda kesim izni verdiği halde, bu konuda Müslümanlara bu hakkı vermemek için hala direnmektedir. Bugün Müslümanlar Avusturya’da Kurban bayramlarında şoklama olmadan kesim yapabilmekte, ama diğer zamanlarda buna izin verilmemektedir. Avusturya mercileri, şoklama usulü kesimde de hayvanın etinden kanın boşaldığını, sağlık açısından bir sakıncanın olmadığını bilimsel olarak izah etmekte, Müslümanların ise bu konuda ciddî bilimsel çalışmalarının olmadığını belirtti Abdullah Bey. Ve bu işin güç meselesi olduğunun, tüm Müslümanların bir araya gelerek ve bilimsel verilere dayanan mantıklı izahlarla konunun üzerine gitmelerinin şart olduğunun altını çizdi.
Şunu da belirtelim, Avrupa’da yaşayan kardeşlerimiz helal gıda konusunda, Türkiye’de yaşayanlardan daha duyarlı. Çünkü orada helal olmayan gıdalarla, helal gıdalar karmaşık bir halde pazarlanıyor. Bu da daha seçici olmayı gerekli kılıyor.
Eskiden Avrupa’da helal kesim yapabilmek için bir mezbahaneye gidiliyor, hayvan orada kesildikten sonra orada et kesim ve çekimi yapılacak tezgahlar, domuz izlerinden temizlenmek için makinalar bir güzel yıkanıyor, sonra hazırlanan etler cami kantinlerine getirilip Müslümanlara sunuluyordu. Tabii ki bunun pek çok güçlükleri vardı. Bu itibarla Müslümanların kendi mezbahanelerinde kesim yapmaları her bakımdan önemli ve gerekli.
Çok kısa süren Viyana gezimiz bizim açımızdan farklı, renkli ve faydalı bir seyahat oldu. Umarım oradaki kardeşlerimiz açısından da öyle olmuştur. Asıl olan ise bu gibi heyecanı taze tutan programları, belli periyotlarla tekrarlamaktır. Emeği geçen, katkıda bulunan herkese, sonsuz teşekkürler, Viyana şehitlerine rahmet, orada onları temsil etmeye çalışan onların torunlarına ise, o kutlu yolda izzetli bir hayat diliyorum.