Fahri Kubilay
Çanakkale harbi işte budur…
Türkiye’de kime Çanakkale’den sonra bir cümle kur desen bu cümlenin içinde mutlaka Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy gelir….
Böyle büyük bir hadiseyi ondan daha güzel anlatan olmadığına göre ,bize düşen onun baktığı yerden bakarak o zaman yaşananları daha iyi anlamak.
Mehmet Akif Ersoy'un Savaş Hakkında birçok şiiri ve açıklamasından bir tanesi şöyle;
“Almanlar o zaman bizim müttefikimiz idi. Almanya ve Avusturya- Macaristan imparatorluğunun yanında İngiliz ve Fransız kuvvetlerine karşı beraber harp ediyorduk.
Almanlar; İngiliz ve Fransız Sömürgelerinden esir aldıkları Müslümanları ikna edip kendileri lehine kullanmak için Türkiye'den bir heyet istemişti.
Hükümette bizi Berlin'e bu iş için görevlendirmişti. Yolculuğu trenle yapıyorduk.
Başka ülkelerden gelecek vagon beklemek için Viyana'da birkaç gün kaldık.
Beni bir otele yerleştirdiler. Bir gece saat 24 civarında birden sokaklarda büyük bir şenlik başladı.
Kiliselerin çanları çalıyor, maytaplar atılıyor, meşaleler yakılıyor, insanlar sokaklarda müzik çalıp dans ediyordu.
Ben de, bu gürültüyle uyandım ve gece kıyafetimle sokağa fırlayıp otelin karşısındaki bir pastaneden durumu öğrenmeye çalıştım. Bu bir zafer şenliği olamazdı. Çünkü Alman ve Avusturya ordularının durumu iyi değildi. Birçok yerde Rus - İngiliz ve Fransız birliklerine karşı yeniliyorlardı. Pastaneciye; gece bu saatte şenliğin anlamını sordum. Görevli "sen duymadın mı, İngilizler bugün yüzyıllar sonra nihayet kutsal Kudüs'e girdiler!.. Kudüs'ü bugün Türklerden kurtardılar!.. Kudüs kutsal haç'a kavuştu!.. İngilizlerin bu başarısını kutluyoruz." dedi.
Hayret ettim, hem İngilizlerle harp ediyorlardı ve hem de Türkleri onlara karşı harbe sokmuşlardı. Yani Türkler de onlar için harp ediyordu ama bir yandan da düşmanları bildiğimiz İngilizlerin Türker’e karşı kazandığı zaferi kutluyorlardı!..”
Çanakkale zaferinin 100. Yıldönümünde Çanakkale’de omuz omuza çarpışarak şehit olan tüm kardeşlerimize yüce Allahtan rahmet diler, onların şuurunu yüreklerimizde hissederek Rabbimize şöyle niyaz ediyoruz;
“Rabbimiz! Günahlarımızı ve işimizdeki taşkınlıklarımızı mağfiret eyle! Ayaklarımızı yolunda sabit eyle! Kâfirler güruhuna karşı da bize yardım eyle!”
(Kaynak: Çanakkale şehitler mahşerine yolculuk rehberi / Salim Dağ)