Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'ye gitti

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD'ye gitti

Erdoğan: (2)- "Başından beri, bizim kesinlikle Suriye'nin kuzeyinde bir PYD, yanında YPG gibi bir bütünlük içerisinde bir terör koridoru oluşmasına müsaade etmeyeceğimizi hep söyledik. Devlet ifadesini kullanmayı zül telakki ediyorum. Bazı basın mensuplar

İSTANBUL (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kesinlikle Suriye'nin kuzeyinde bir PYD, yanında YPG gibi bütünlük içerisinde bir terör koridoru oluşmasına müsaade etmeyeceklerini hep söylediklerini belirterek, "Devlet ifadesini kullanmayı zül telakki ediyorum. Bazı basın mensupları, basın yayın organları hala IŞİD, IŞİD, bunu kullanıyorlar. Bu ismi kullanmak suretiyle İslam'a hakaret ettiklerinin, İslam'a saygısızlık ettiklerinin hala farkında değiller." dedi.

Erdoğan, ABD'ye hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir basın mensubunun "Amerikan jetleri Suriye'de Esed askerlerini vurdu. Rusya da BM Güvenlik Konseyi'nin acilen toplanmasını istedi. Bu yeni gerginlik Fırat Kalkanı Harekatı'nı etkiler mi? Geçtiğimiz günlerde Amerikan askerleri ÖSO grupları tarafından sahadan uzaklaştırılmıştı. Bu konudaki değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Erdoğan, bu konuyla ilgili Amerikalı yetkililerin açıklamasının "bir yanlış tespit, yanlışlık oldu" istikametinde olduğunu söyledi.

Erdoğan, bunun daha ilerisini belki bu seyahatinde Amerikalı yetkililerle yapacakları bazı görüşmelerde "Hayırdır, nedir, nasıl oldu?" diye sorarak, kendilerinden bunun gerçeğini orada daha yakından öğrenme fırsatını bulacaklarını kaydetti.

ABD'nin özel kuvvetlerinin, Özgür Suriye Ordusu tarafından istenmediğini ifade eden Erdoğan, "Çünkü, Özgür Suriye Ordusu'na yönelik de maalesef burada Amerikalı yetkililerin davranışları süreci bu noktaya doğru itti. Fakat orada bizim yetkililerimiz, bizim özel kuvvetler mensuplarımız, Amerikalı özel kuvvetlerin oradaki yetkililerini, 27 veya 30 kadardı, onları almak suretiyle oradan çıkardılar ve böylece hiç olmazsa Suriye ile işi bitirmiş oldular." diye konuştu.

- Tel Abyad'da ABD bayraklarının asılması

Tel Abyad'da ABD bayraklarının asılmasına ilişkin soruya karşılık da Erdoğan, şunları kaydetti:

"Maalesef, başından beri biliyorsunuz, bizim kesinlikle Suriye'nin kuzeyinde bir PYD, yanında YPG gibi bir bütünlük içerisinde bir terör koridoru oluşmasına müsaade etmeyeceğimizi hep söyledik. Devlet ifadesini kullanmayı zül telakki ediyorum. Bazı basın mensupları, basın yayın organları hala IŞİD, IŞİD, bunu kullanıyorlar. Bu ismi kullanmak suretiyle İslam'a hakaret ettiklerinin, İslam'a saygısızlık ettiklerinin hala farkında değiller. Bir defa IŞİD diye bir terör örgütünü biz kabul etmiyoruz. Biz adına DAEŞ dedik. Bunun adı budur. Bunu dünya kabul etti, bizdeki bazıları nedense bunda hala direniyor. İslam ile terörü veya bir terör örgütünü bir arada kullanmak mümkün değil. Bizim dinimiz, bir defa terörü reddediyor. Bir barış dini olan bizim dinimize kimse böyle bir yakıştırmayı yapamaz."

Tel Abyad bölgesinin aslında Arapların yerleşim alanı olduğunu dile getiren Erdoğan, "Şimdi bu yerleşim bölgesini ne yaptılar? Çeşitli operasyonlarla önce DAEŞ ile başlamak üzere, DAEŞ buradaki elde ettiği yeri, kendisinden sonra PYD, YPG bunlara bıraktı. Bu tabii bir ilk değil. Bu ta Haseke'den itibaren gelen bir süreç. En doğudan başladılar, bu şekilde geldiler. Hedef neydi? Hedef, Afrin ile bütünleşmek suretiyle Akdeniz'e açılmak. Biz ne için sabır, sabır, sabır, hep sabrettik de en sonunda Gaziantep olayından sonra patladık? 'Artık yetti' dedik. Bunu bütün dostlarımıza söyledik. Bunu Amerika'ya, Rusya'ya söyledik. Batılı dostlara, koalisyon güçlerinin tamamına söyledik. Ama bunu ne yazık ki oldu olacak, oldu olacak..." ifadelerini kullandı.

- "Münbiç yüzde 95'i itibarıyla Araplara ait"

Münbiç operasyonunda "kesinlikle PYD, YPG olmayacak" dediklerini, çünkü bölgenin yüzde 95'i itibarıyla Araplara ait olduğunu aktaran Erdoğan, "Yüzde 95'i itibarıyla Araplara ait olduğu halde bunlar tuttular Münbiç'i sanki PYD ve YPG'ye ait olan bir yermiş gibi göstermek suretiyle oradan gir, ondan sonra kuzeye doğru çık. Dedik 'Olmaz, yanlış yapıyorsunuz.' 'Gelin bu işi kuzeyden güneye doğru yapalım. Yine beraber yapalım. Türkiye olarak biz de üzerimize düşeni yapalım.' Dediler ki 'O 3 ay, 4 ay sürer.' Ne oldu? 15, 20 günde iş bitti. 'Haklıymışsınız.' Şimdi öyle diyorlar ama işte haklı olmak bir şey getirmiyor ki." ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgeyi bilenin, tanıyanın, buradaki insanların ruhunu okuyanın Türkiye olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Burada bizi dinleyin ya. Biz sizinle NATO'da beraberiz. Bizim stratejik ortaklığımız var. Burada el ele verelim, buradaki bu pisliği temizleyelim. Ne oldu? Cerablus halloldu. Cerablus halkı şimdi dört dörtlük sevinç içinde dönüyor mu? Dönüyor. Biz de Kızılayımızla, AFAD'ımızla oraya her türlü yardımı gönderiyoruz. Aynı şekilde Rai. Orası da temizlendi. Şimdi Bab'a doğru iniyoruz ama 'Oraya kadar niye iniyorsunuz?' Şimdi soru bu. Ya ineceğiz. Bizim buraları bize tehdit unsuru olmaktan çıkarmamız gerekiyor. Bunu biz daha önce görüştük. Dedik ki '90-95 kilometrelik enlemde, 40-45 kilometre boylamda biz bu bölgeyi güvenli bölge olarak ilan edelim.' Ben bunu sayın Başkan Obama ile bizim Antalya G20'de çok detaylı görüştüm. Kendisiyle bunları konuştum ve aynı şeyleri o da kabul etti ama uygulamaya gelince maalesef bunu yapamadık. Ben bunu sayın Putin ile de görüştüm. Dedim 'Burada bir güvenli bölge, konuştuğumuz gibi 'eğit-donat'. 'Eğit-donat'ın dışında uçuşa yasak bölge ve güvenli bölge... Üç şart."

- "Uygulamaya gelince kimse ortada yok"

Bu üç başlığı gerçekleştirdikleri takdirde, bunun bölgenin hem mülteci sorununu çözmeye yarayacağını, Suriyelilerin burada iskan edilebileceğini aktardığını ifade eden Erdoğan, "Biz inşaat olayını halledelim, sizler bize mali destek verin. Çünkü bu konuda, mülteciler meselesinde Şansölye Merkel'in bir ifadesi vardı, 'Ben buraya yılda 10 milyar avro ayırırım.' diye. Dedim 'Tamam işte buyur, biz bunu yapalım. Siz bize mali konuda destek olun, biz süratle buradaki konutları inşa edelim. Hepsi de 'güzel olur, iyi olur' dediler. Uygulamaya gelince kimse ortada yok, hepsi kayboluyor." değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, şu anda Türkiye'de 2 milyon 700 bin Suriyeli ile 300 bin Iraklının bulunduğunu belirterek, güvenli bölge oluşturulmasıyla ülkede bulunanları peyderpey o bölgeye yerleştirmeye başlayabileceklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Böylece orada konutlarıyla, sosyal donatı alanlarıyla yeni bir adeta Suriye'nin kuzeyinde güvenli bölge ilan edecektik. Şu ana kadar olmadı. Temenni ederim ki bundan sonraki süreçte bunu gerçekleştirebiliriz." dedi.

(Bitti)

AA

Kaynak:Haber Kaynağı